ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hayır hayır olmaz asker selamı vermek istemiyorum
-
(bkz: vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır)
inşallah izlanda' ya da sallar bir tane .
edit: düzeltme için poison apple 'a teşekkürler.
edit 2: başlığı açan uzamış.
gökhan semiz
-
zamanında çarkıfelek'te m. ali erbil'le arasında şöyle bir diyalog geçen müzisyen, güzel insan...
gökhan semiz: patlıcanın s'si...
m. ali erbil: patlıcanın neresinde s?
gökhan semiz: sapında abi...
mekanı cennet olsun.
gökhan özoğuz'un albayrak'ı istifaya çağırması
-
güncel edit: ekonomi bakanı berat albayrak'ın istifa ettiği iddia ediliyor. kendi şahsi instagramından paylaşım yapmış.
işte görmek istediğimiz sanatçılardan. kral o nasıl tweettir öyle. taşaklarına beton yetmez.
sanatçılar, ülkenin aynasıdır. ama bizde herkes emcüklemeye alıştığı için çok farklı tepkiler göreceğine inanıyorum.
soru işareti: belki de acun, gökhan özoğuzu diğer sanatçılar gibi yalamadığı için o ses türkiyeden jürilikten çıkarttı. tabi bu bir soru işareti ve ortalıkta gezen iddiadır.
edit: tweetin altı hemen paralı trollerle dolmuş.
edit2: arkadaşlar fav olayı sonrasında takip etmeniz gereken, web sitesi olur, içerik olur, yani size katkı sağlayabileceğini düşündüğünüz şeyler için geçerli. benim yorumuma fav atmanız size bir şey kazandırmaz. şükelaya basmanız daha mantıklı, selamlar.
jean paul sartre ve simone de beauvoir ilişkisi
-
konusacaklari, anlatacaklari bitmemis olacak ki, paris'teki montparnasse mezarliginda yan yana yatiyorlar.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"şırnaktan arkadaşım geldi "ee o kadar yol geldik bi meyveli lahmacun ısmarlarsın" dedi meğersem waffle istiyormuş amk..."
türk üniversitelerinin tek cümlelik özetleri
-
hacettepe üniversitesi: tıp mı?
tinerciyi yakan adam
-
sonunda birisi çıkıp tinerciyi "poooliiiis" diye bağırtabilmiş. zerre üzülmedim. ülke zaten orman kanunlarıyla gidiyor, en azından suçsuz olan değil şerefsiz olan görmüş ebesininkini bu sefer.
o adam bunu yapmasa büyük ihtimalle bıçaklanacaktı ve o "poooliiiis" diye yırtınan lavuk da hiç bir şey olmamış gibi aynen devam edecekti her şeye.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
komutan ayak üstü askerlerle muhabbet ederken içlerinden birine soruyor:
-safter oğlum ne zamandan beri beraber bunlar?
-kimler komutanım?
-kaşların.
roswell olayı
-
otopsi videoları için;
http://www.youtube.com/watch?v=yi6bn1cvtyc (kafa otopsi)
http://www.youtube.com/watch?v=hyl4zl-ref0 (karın otopsi)
karşı fikirler için;
http://www.youtube.com/watch?v=9cxhbecojb0
adreslerinden az biraz anlayabileceğimiz hadise.
yazarların şu an yapmak istediği şey
-
şu ve an'ı ayırmak..
allahını seven yetki versin bana.
iş hayatının ilk kuralı
-
yıllar önce makyavel taktikleri vermiş zaten. bizzat uyguladığım için %100 işe yaradığını söyleyebilirim.
1) iş hayatında bir şeyi kontrol etme gücüne sahip olana kadar asla yüzünü belli etmeyeceksin. kimseyi kesinlikle yakın arkadaşın olarak görmeyeceksin. ismi üstünde onlar "iş arkadaşı".
2) erkekler iyi anlar beni aynı askerlik gibi ortada bir yerde duracaksın, ne çok silik olacaksın ne de her işe koşacaksın. her zaman delta-pozitif olacaksın.
3) en önemlisi ise ne olursa olsun iş hayatını ciddiye almayacaksın. yoksa seni ele geçirir ve bu mutsuzluk hayatına yansır.
özetle işi yapılması gereken, sana gelir sağlayan yan bir şey gibi düşünmek en doğrusudur ki buna profesyonellik denir. ne demişler? "iş işte kalır."