ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
20 mart 2020 yaşlıların hala sokakta gezmesi
-
olumden korkmamak degildir bu. riskin ve tehlikenin bilincinde olmamak, cehalet ve aymazliktir.
20 ekim 2023 kılıçdaroğlu'nun aday gösterilmesi
-
kurultaya kadar ölür inşallah, ben çok yüzsüz gördüm böylesini görmedim.
benim için chp zaten fiilen bitmişti, isteyen desteğini devam ettirir ama kör olmaya gerek yok, aklı başında olan bir chp seçmeni asla böyle bir kepazeliğin içinde olmayacaktır, parti artık akp ye, mhp den daha fazla hizmet eden bir oluşum haline geldi, eskiden ironiydi ama şimdi alenen meydanda.
atatürk'ü anma gününde dans eden belediye başkanı
-
yani, trol vs asla değilim girdilerime bakabilirsiniz. linç yiyeceğim, kaşınıyorum biraz biliyorum ama yazmazsam olmayacak.
atatürkçü bir öğretmenim. 10 kasım atatürk 'ü anma etkinliğinde alkış olmaz, dans olmaz. dün biz de anma programı hazırladık, alkış yoktu. adı üstünde' anma'. siz kalkıp herhangi bir cenazede dans ediyor musunuz?
başlığı açanın niyetini bilniyorum, nickaltını incelemedim. sadece başlıktaki girdiye baktım. izlediğim görüntüye çok fazla dayanamadım, anma gününde gülerek dans eden kişilerin alkışlanması nasıl bir görüntü? isimlere göre reaksiyon gösteriliyor artık ekşi sözlük'te. arkadaşlar bir şey ya doğrudur ya yanlış. burdaki yanlış. kim yapmış olursa olsun yanlış. ve burda söz konusu atatürk, farkında mısınız? tüm siyasetin, her şeyin üstünde olması gereken kurucu liderimiz.
yabancılarda türkçenin fonetik algısı
-
ıstanbul'a gelen borges ( nobel odullu arjantinli yazar ) burada daha yumuşak bir almanca gibi tınlayan bir dil çalındı kulağıma' demiş bulunmuştur
helen mirren leyla umar' a verdigi roportajda turkce icin kus sesi benzetmesini kullanmistir
amerikalilar turkcenin muzik gibi cok hos bir tinisi oldugunu ve ayni fransizca gibi agdali geldigini belirtti.
erkekler kufurlerimizin (icinde bolca r vurgulu olanlarin) cok etkileyici oldugunu,
bayanlar ise seni seviyorum' un tum diller icinde en melodik soylenise sahip ask ilani oldugunu ekledi.
bir amerikali gruptan uzun sure turkce konusanlari dinlemesi istendi, uzun sureye ragmen % 89 u hic bir kelimeyi yakalayamadigini-
o yuzden dilimizde kelime olmadigindan suphelendiklerini soylemislerdir.
arastirmaya katilan fransiz, alman, ıngiliz, ıtalyan, filipin ve hintli grup turkcenin cok akici, ahenkli ve neredeyse nefessiz kalacak kadar hizli ve araliksiz konusuldugu konusunda hemfikir olmuslardir.
dünyadaki en yorucu şey
-
(bkz: belirsizlik)
daha yorucusunu görmedim, duymadım, bilmiyorum.
türk tipi okul mimarisi
-
sırf pencereden oluşur, görünüş önemli değildir. aslolan işlevselliktir, inşa edilirken estetik bir kaygı güdülmez; bu yüzden okulun bahçesine girildiği andan itibaren insanı dersten, eğitimden ve hayattan soğuttur. eğitim denince akla ilk gelen imgedir. yenilerinin bile, 30-40 sene önce yapılan devlet okullarından bir farkının olmaması eğitim denen şeyin "sınıfta ders anlatan öğretmen ve onları dinleyen öğrenci" den ibaret bir olgu olarak görüldüğünün en bariz örneğidir.
türkiye' de eğitimin niteliği tartışıladursun bu okulların neden bu kadar çirkin bir yapıya sahip olduğuna kimse değinmiyor bile. halbuki türkiye' de okul denen yapı, henüz bahçesine adım atıldığında bile antipati uyandıran bir kurumdur.
buradan yakın:
https://eksiup.com/p/he373109dpt8
http://upload.wikimedia.org/…ware_public_school.jpg
http://www.creteschools.com/…48ee2c928c147-79-1.jpg
http://www.google.com.tr/…..1ac.1.8.img.s67pidypxia
bir entry'de bağlantısı verilen şu güzel istisnayı eklemeden olmaz:
https://eksiup.com/p/qf373108c5ju
kıraç'ın ingilizce eğitim kalkmalı açıklaması
-
amerikan hegemonyasından kurtulmanın ingilizce eğitimiyle ne alakası var lan?
anadolu çomarını şıp diye deşifre eden hareketler
-
aracının arka camında bulunan osmanlı tuğrası.
babayı baba yapan şey
-
annenin gönül rahatlığıyla bebeği/çocuğu ona bırakıp gidebilir olmasıdır.
ben 8.5 aylık bebeğimizi bırakıp bir iş için 1 haftalığına şehir dışına gitmiştim.
bir arkadaşım kızı 9 yaşındayken kanser sonucu bu dünyaya gözlerini yumup öte aleme gitti.
1 haftalığına ya da bir ömürlüğüne çocuğu babasına emanet edip giderken, gönlünün teli bile titremeyecek kadar güveniyorsa adama;
yani annenin içi rahatsa o kadar,
o adam baba gibi babadır bence
anneye yavrusu hakkında "bensiz ne yapar" duygusunu hissettirmeyecek kadar babalığının altını doldurabilmiş tüm adamlara selam olsun.