hesabın var mı? giriş yap

  • 6. gün arama kurtarma çalışmaları da sonuçsuz kaldı. bizim medyamız 24 saat geriden bilgilendiriyor maalesef.

    ben 6. gün gelişmelerini aktarayım :

    - dün çin uydusunun basına verdiği , enkaz parçasına benzeyen görüntüler çok speküle edildi. hem vietnam hem de malezya kuvvetleri bugünün erken saatlerinde bahsi geçen bölgede hiçbir ize rastlayamadıklarını açıkladı.

    -nbc'nin raporladığına göre, uçak radardan kaybolduktan sonra abd uydularından birisi sinyal yakalamış. tabi bu bilgiyi doğrulatmak için abd hükümetiyle iletişime geçildi hemen. hükümet de, bu şekilde bir sinyal alınmadığını açıkladı. abd uyduları uçak havada infilak ederse bunu parlama şeklinde görüntüleyebiliyor. soğuk savaş döneminde sovyetlerin saldırılarını öngörebilmek amacıyla kurmuş oldukları bir sistemmiş. 1996'da havada infilak eden twa airlines uçağınınn patlamasını uydu üzerinden parlama olarak görüntülemişler. 1997'de kendilerine ait bir jet afrika semalarında paramparça olmuş , onu da görüntülemişler. bununla birlikte yanardağ patlamaları, atmosferik patlamalar vs ne varsa iz olarak beliriyormuş sistemlerinde. yine bugünlerde çok alıntı yapılan 2009 air france kazasında da abd'ye başvurulmuş. uçak radardan kaybolduktan sonra havada infilak etmiş olabilir mi düşüncesiyle bölgeyi kontrol eden abd hükümeti herhangi bir anormal duruma rastlamamış. ( zaten uçak havada infiılak etmemişti, okyanusa çakılmıştı ) bu bilgi, uçağın havada infilak etmediğini anlatıyor.

    - günün ilk saatlerinde wall street journal çok ilginç bir makale yayınladı, detaylarını bu sabah yazdım isteyen okuyabilir. ( (bkz: #41103908) ) uçağın motorları yarım saatlik süreçle güncel raporlarını merkeze iletebiliyormuş. bu raporda, hız, yükseklik vs gibi bilgiler de yer alıyormuş. rapora göre uçak radardan kaybolduktan sonra 4 saat daha uçmuş. ancak bu raporun basına servis edilmesi yasak olduğu için rolls royce açıklama yapmayı reddetmiş. bu haberin kaynağı ise , amerika'daki güvenlik şirketleri ve kaza araştırmacıları. günün ilerleyen saatlerinde malezya sivil havacılık dairesi, uçağın radardan kaybolduktan sonra4 saat daha uçtuğunu yalanladı ama net bir dille değil : uçağın 4 saat daha havada kaldığını düşünmüyoruz'' gibi bir yalanlama yaptılar. haliyle bu konu da, malezya'nın şeffaflık konusundaki sıçışları yüzünden muallakta kaldı yine.

    bu madde icin edit: motorlarin yarim saatte bir merkeze bilgi aktarmasi dogru degilmis. bilgi rolls royce'a gitmemis. ucak belli araliklarla uyduya "ping" yapmis. uyduya giden sinyaller de ucagin 4 saat daha uctugunu gosteriyormus. bu giden bilginin iceriginde "konum, hiz , yukseklik var" diyen de var , yok diyen de. ama bilgiye gore ucak 4 saat daha havada kalmis ve su uzerindeyken uyduya ping yapmis.

    - washington post, wall street journal'da yayınlanan makale hakkında eski ntsb ( dünyadaki uçak kazalarını araştıran ekip bu ) başkan yardımcısı bob francis'in görüşlerini yayınlamış:

    --- spoiler ---

    andy pasztor'un wall street journal'da yayınladığı makale hakkında fikirlerimi soruyorsunuz, kesinlikle dikkate değer bir makale. andy pasztor'u çok uzun zamandan beri tanırım, havacılık konusunda herkesten çok bilgi sahibidir. eğer uçağın motorları bilgileri otomatik olarak rolls royce'a aktarıyor demişse , bu doğrudur. andy pasztor'un malezyalılar gibi politik kaygıları da yoktur. bu yüzden ben de onun söylediklerinin arkasındayım. uçak radardan kaybolduktan sonra 4 saat daha uçtu.

    --- spoiler ---

    - terör saldırısına dair çeşitli iddialar ortaya atıldı. ''ayakkabı bombası'' gibi. ayakkabı bombasının mucidi diyeyim, saajid muhammad badat daily stara konuşmuş, ayakkabı bombasıyla malezya'ya yönelik saldırının olabileceğinden bahsetmiş. ( herif hala tutuklu bu arada )

    -yine uçuş kazası uzmanlarından brisi şmyle bir iddia ortaya atmış: eğer terör saldırısı için kokpite girildiyse ve pilot uyarı veremeden terörist tüm iletişimi kesmeyi başardıysa, uçağı hong kong merkezinde bir binaya çakmayı da düşünmüşse, daha sonrasında pilotun eğitildiği kurallar üzere yapabileceği tek şey var : uçağı okyanusa çakmak. pilotlar çaresiz kalmışsa, süreç bu şekilde gerçekleşmiş olabilir.

    - polisin uçaktaki yolcuların ve kabin ekibinin evini araştırdığı iddiası yalanlandı. şimdilik böyle bir adım atılmayacakmış ancak yolcuların geçmişi ve bağlantıları araştırılmaktaymış.

    - malezya airlines, mh370 ve mh371 uçuş kodlarını, uçaktakilere olan saygısından dolayı emekliye ayırdığını açıkladı.

    - malezya sivil havacılk dairesi aramaların yavaşladığı şeklinde çıkan haberleri yalanladı, bilakis daha da genişletildiğini açıkladı.

    - malezya sivil havacılık dairesi, uçakta bulunan yolcular arasında uçağı kullanabilecek yeterlikte kimse olmadığını açıkladı.

    - abd, uçağın hint okyanusuna iniş yapmayı deneyebildiğine, ya da çakıldığına dair belirtilerin olduğunu açıkladı. bu yüzden malezya'dan hint okyanusu üzerinde arama yapılması için izin istediğini açıkladı. ancak malezya bu konuda çekimser kalmış. uçağın hint okyanusu ya da başka bir yerde değil, radardan kaybolduğu yer olan güney çin denizinde aramaya odaklandığını söylemiş. bununla birlikte askeriyenin radarını da dikkate alarak ters yönde de bir arama kurtarma yapıldığını açıklamış.

    - yolcuların yakınları malezya havayollarını değil, malezya devletini dava edeceklerini açıklamışlar. bu süreçte birçok çelişkili bilgi verilmesi ve net konuşulmaması yüzünden dayanma sınırını geçtiklerini söylemişler. ayrıca yolcularının yakınları çin devlet başkanıyla görüşmek için çaba sarfediyormuş. '' şu anki durumdan daha önemli ne işi olabilir ? sayın başkan, siz kendi eşinizin o uçakta olduğjunu düşünün, nasıl hissederdiniz ? ''

    tüm bu gelişmelerin ışığında gerçek olan tek bir şey var; uçak hala kayıp ve hiçbir iz yok.

    http://i.telegraph.co.uk/…aysia-target_2850569c.jpg

    http://i.telegraph.co.uk/…alaysia-pray_2850918c.jpg

    http://i.telegraph.co.uk/…ysia-drawing_2850567c.jpg

    https://www.dropbox.com/…259482_13946686951641n.jpg

    http://l.yimg.com/…_rtrmadp_3_malaysia-airlines.jpg

    http://l.yimg.com/…dp_3_malaysia-airlines-china.jpg

  • protesto eden kişinin “ufak tefek sabıkası olanları da işe almıyorlar.” beyanıyla ekrem imamoğlu’nun ne kadar doğru bir iş yaptığını tescil ettiği eylem.

  • o köpek de doğanın kuralları gereğince özgür yaşayabilmek için sensiz yaşam alanları istiyor.

    rezalet değildir, güzelliktir. can harekettir.
    bir köpeğin denize girip eğlenmesini rezalet diye nitelendiren dangalaklarsız plaj alanları istiyorum artık ! !!

  • dün yine boyun ağrıları ile uyanınca, bütün günümü bu işi araştırmaya koyuldum. epey detaylı araştırmalarımı bu dertten muzdarip talihsiz insanlarla paylaşmak isterim. kendimi bildim bileli bu derdi çekerim. eğer rahat yatamamışsam, evimde değilsem, uyurken o anlık sinirle yastığı atmışsam korkunç baş ve boyun ağrıları ile uyanırım. ancak bazı insanlar bu konuda şanslı oluyorlar. yada böyle bir dertleri olmuyor. kafalarının altında kırlentle bile yatabiliyorlar. evet kıskanmıyor değiliz. nazar değdirmeden konumuza geçelim.

    öncelikle yatış tarzınızı bilmeniz gerekli. bu sorunun cevabı, genellikle 'uyumak için yatağa ilk girdiğinizde hangi şekilde uykuya dalıyorsunuz' sorusunun cevabıdır. genelde üç farklı yatış pozisyonu var. yüzüüstü, sırtüstü ve yan. insanların %80'i yan yatıyormuş. %15' i sırtüstü, %5'i ise yüzüstü.

    peşin peşin söylemek gerekir. benimde yatış şeklim olan, en sağlıksız yatış şekli yüzüstü yatmak. hatta bugün boyun ve bel ağrılarımda, uzun zamandır benimsediğim bu yatış şeklinin epey bir katkısı olduğunu artık biliyorum. bu konuyu araştırırken yatış şeklimi de düzeltmem gerektiğine karar verdim. eğer siz 'yok ben bu şekilde yatıcam' diyorsanız o zaman bu yatış şekline uygun yastıklar edinmek zorundasınız. hem yüksek bir yastık kullanıp, hemde yüzüstü yatarsanız o sabah ağrı ile uyanmaya hazır olun. nedeni ise basit. baş, bel ve omuriliğin olabildiğince doğal halini koruması gerekir. siz yüksek bir yastık koyup başınızı yükseltiyorsunuz. omuzlarınız aşağıda, beliniz ise başınız yüksekte olduğundan kırık bir pozisyonda kalıyor. bu da oradaki eklemlere ve omuriliğe ek baskı demek. bu yüzden yüzüstü yatacaksanız alçak ve orta-yumuşak bir yastık kullanmanız gerekir. ama yinede yüzüstü yatmanızı önermem.

    sırtüstü yatış daha rahat bir yatış şeklidir. ancak bütün gece bu pozisyonda yatmayı henüz beceremedim. daha doğrusu bu pozisyonda uykuya dalamıyorum. hareket etme isteği doğuyor nedense. ancak hiç hareket etmeden böyle yatıp böyle uyanan tuhaf insanlar da var.
    bu yatış şekli için en iyi yastık türleri ortopedik yastık diye aratınca çıkan
    modeller. görsel
    şöyle bir tarafı düz diğer tarafı yarım daire şeklinde kabarık olanlar. sırtüstü yattığınızda başınızı o yüksek olan yere koyuyorsunuz. böylece başınız ve boynunuz arasında hem boşluk kalmıyor hem de başınız çok yukarı çıkmadığından baş-omuz-gövde doğal şeklini koruyabiliyor. bu yastık modeli yan yatış şekli için de uygun olabiliyor. ancak kesinlikle böyle bir yastıkla yüzüstü yatmayın. tecrübe etmiş bir insan olarak söylüyorum, sabah öyle bir uyanırsınız ki durumunuzu 'kamyon çarpmış' sözü bile özetleyemez.

    gelelim insanların en çok tercih ettiği uyku pozisyonuna. yan yatış, en rahat yatış şekli olan cenin pozisyonunu da içinde barındırdığından aslında en uygun yatış pozisyonu olarak gösteriliyor. ancak bu yatış şekli de diğerlerinde olduğu gibi doğru yastıkla rahat bir uyku vaat ediyor. yastık olmayan bir durumda yan yattığınız zaman, başınız ile omzunuz arası boş kalır. bu durumda hem boynunuz hemde omzunuz ağırır. ancak omzunuz ile başınız arasını, yine doğal şekle yakın tutacak bir yastık tercih ederseniz sorunsuz bir uyku geçirebilirsiniz. sırtüstü örneğinde gösterilen yastıklarla beraber orta yükseklikte ve orta yumuşaklıkta bir yastık tercih etmelisiniz. insanların bu yatış şeklinde yaptığı en sık hata iki yastığı üst üste koyup yatmak. bu da yazımızın başında söylediğimiz vücut doğal şekline uygun değil. baş çok yükselirken bel kırılıyor ve boyun kısmına da gereksiz bir yük biniyor.

    tavsiyem yukarıda bilgileri baz alarak size en uygun yastığı bizzat deneyerek almanız.

    başka bir konu da doğru yatak seçimi ancak o konu hakkında fazla araştırmam olmadı. ancak bu konu hakkında size bir ön bilgi olması açından şunları söyleyebilirim: işin püf noktası belirttiğimiz gibi vücudun doğal şeklini olabildiğince korumak. örneğin yastığınızı uyku pozisyonunuza göre belirlediniz. ancak yatağınız yumuşak olduğundan dolayı içine gömülüyorsanız, bel kısmınız aşağıda kalıyorsa yastık seçiminizin bir anlamı olmayacaktır.

  • bu fevkalâde dangozca lafın sebebi, göz yaşlarının kültürel tarihinde bir kopuş olan modernliğin kendini hiç bozmamak adına erkeklerin ağlamasını gizlemesidir. modernlik öncesinin kahramanları odysseus, aeneas, hatta beowulf hüngür hüngür ağlar, ağıt yakarlar. çünkü erkeğin ağlaması da modernliğin öncesinde samimiyet ve duyarlılık anlamına geliyordu. hatta çoğu kahramanlık öyküsünde göz yaşları döken bir kral (misal charlemagne), ağlayan halk ve ilk başlarda yıkılmaz gibi görünürken, hüznü tecrübe ettikten sonra ağıt yakan ve göz yaşları döken bir kahraman bulunur (kahramanın dönüşümü.) hatta beowulf, hikayenin başında kral hrothgar'a "yas tutmaktan hep daha iyidir / sevdiklerinin intikâmını almak, " derken, hikayenin sonunda acı ve kayıplara karşı duyarlı hale gelir. beowulf'ün ölümünde yanı başında olan yeni kahraman wiglaf, arkadaşlarıyla beowulf'un ölü bedenini yakmak için getirdiklerinde hep birlikte ağlarlar ve şair de bunu takdir eder örneğin. yani ağlama eylemi özel değil, kamusaldır da neredeyse hep, saklanmaz bile. beowulf ve odysseus'u tinerle bayıltıp da kastamonu'da uyandırsanız, teknolojiden çok insan huylarına hayret edebilirlerdi. amerikan bayrağı yakarken dumandan ölen pakistanlıların olduğu, yani pisi pisine ölmenin hayli mümkün olduğu şu devirde ağlamayıp da ne yapacaksınız?.

  • engellenen insanlarin nedenini sorcak kadar umursamadiklari ancak sozluge yazacak kadar umursadiklari olaydir.

  • "60 değil 70 değil 80 değil oh 90 değil

    100 yıl oldu daha yürek atmaz değil

    bu kalpte 100 yıl daha bitmez sevgin

    gözü olanın gözü çıksın bebeğim

    *

    her taraf metrobüs vefasız olma kalbi kapalı

    sevmiyorsan da atma taş, yürek hep coşkuyla atalı

    bak 100 yıl oldu hemen kıskanma şaşkın yunan

    yıllar oldu sırtakini unutalı sen derdine yan

    *

    cumhuriyetim benim canım bebeğim

    tüm rejimler arasında seni tek geçer deli yüreğim

    oh diyorsam şimdi 100. yaşına

    vefasız padişahlar giremesin kanına

    *

    ne monarşi ne oligarşi belki aristokrasi

    ama en güzeli halkın yönetimi

    benim cumhuriyetim kızıl ötesi, aşıklar müzesi

    100 yıl daha coşar, sanma tekler bu yüreğin füzesi"

    *

    söz-müzik-düzenleme: serdar ortaç

  • saat 3.00'da saati ileri alıyoruz, saat oluyor 4.00. burası tamam, da problem şu: saat 3.00'da utah- brooklyn maçı var arkadaş. ancak bu işlemi gerçekleştirdiğimizde 3.00 diye bir saat olmamış oluyor. e saat 2.00'da alabilirsiniz falan da denmiyor. dolayısıyla zamanın boşluğunda bir şeyleri yitirmemiz söz konusu, biri bi'şey söylesin lütfen?