hesabın var mı? giriş yap

  • aklınızda bu kadar yer eden biri varsa, kimse kusura bakmasın ama; yanınızdaki insanın duyguları ile oynamaktır bu.
    ayrılmak zor değil, gidin boşanın.
    ne kendinize, ne de yanınızdaki insana bu haksızlığı yapın.
    “yaşantıma yön vermek adına evlendim.” nedir?
    rahatının ve düzeninin bozulmasını istemeyen insan davranışı.

    edit:imla

  • altında en çok beğeni alan şu yorum daha çok gerçeği yansıtıyor bence.
    "kürtler değil, pkklılar oy vermez ben ığdırlıyım yüzlerce kürt arkadaşım var memleketimden, doğubayazıt, diyadin vb ilçelerden kiminle konuşsam mansur yavaş'ı istiyor. adam dürüst adam diyorlar haklılar da "ben bu yaşımdan sonra haram yemem, yedirmem" diyen adama oyumuz helal."

  • yaklaşık 10 senedir merkezi ab üyesi bir ülke olan bir şirketin türkiye bölümünde çalışıyorum. neredeyse herşey o ülkenin dilinde ve ingilizce. schengen ülkesi.

    işe ilk başladığım vakitlerde sık sık eğitim amaçlı o ülkeye giderdim. haliyle vize başvurusu evraklar falan filan...pasaport bir tek o ülkenin vizesi ile dolardı.

    ilk başladığım vakitlerde, yani bundan 10 sene evvel,
    - gerekli evrakları tamamlamam yeterliydi, şahsen başvurma zorunluluğu yoktu, vize ücreti 60€ civarı bir şeydi, 2 günlük seyahat için vize isterdim onlar 2 senelik vize verirlerdi. daha sonra o 2 senelik vizeyi kullanıp, italya turu paris turu amsterdam turu deyip tüm schengen ülkelerini gezerdim. tüm avrupayı işten aldığım 2 senelik bu vizeler ile dolaştım.

    aradan 10 sene geçti, aynı şirkette 10 sene dile kolay, nerdeyse o ülkenin yarı vatandaşı sayılırım di mi ama. adeta onlardan biri oldum çıktım...

    fakat, kazın ayağı öyle değil, daha geçenlerde 5 günlük bir ziyaret için vize istedim buyrun başıma gelenler:

    - evrakları tamamlamak yetmiyor, şahsen başvurmam gerekiyor, vize ücreti 85€ oldu, gittiğimde hayatımda ilk kez vize için parmak izi verdim, zaten 4 tane vize fotoğrafı ile gitmiş olmama rağmen orda bi daha resmimi çektiler, yeni kayıt açtılar....birkaç gün sonra pasaportu almaya şahsen gittim... ve sürpriiiz 1 aylık vize vermişler...

    aynı yerde 10 senedir çalışıyorum, 10 senedir ziyaret sebebim belli, kalacağım otel hatta 10 senedir eğitim adresi bile belli, 3 aylık maaş bordrosu verdim, şirketten antetli kağıda imzalı belge verdim. verilen vize 1 aylık...

    o 10 seneden beri, en az 6 ayda bir, yandaş gazetelerde vize müjdesi haberlerini okuduğumu söylemiş miydim?

  • eski bir bankacı olarak beni çok da şaşırtmayan paylaşım. çünkü ben uzun süre çalıştığım kurumlarda özellikle üst yönetimdeki insanların (hemen hemen) insanlıktan çıktığını gözlemledim. altlarına davranışları, acımasızlıkları, kimsenin gözünün yaşına bakmadan insanları ekmeğinden edebiliyor olmaları ve daha pek çok zalimlikleri ben bu insanlarda gördüm. öyle şeyler yaşadım öyle şeyler duydum ki, bir insanın bu raddede insani ve vicdani melekelerini kaybetmesini normal karşılar hale geldim.

    bunlar insan değil arkadaşlar. ork gibi bir şey bunlar. kendileri dışında, onları şu dünyada üzecek hiç bir şey yok. yani belki tam anlatamıyor olabilirim, bu tarz insanları yakından tanımak içlerine girmek lazım tam anlayabilmek için.

  • oransal olarak düşünüldüğü kadar tehlikeli olmayan durum (sektörün içinden bildiriyorum, evet evet pezevengim, şaka şaka pezevenk değilim yazmayın ayarla diye)
    en asarım keserim diyen müvekkilim demir çubukla dövdü adamı asliye cezada yargılandı haksız tahrik indiriminden faydalandı pişman değilim dediği halde. ama şehri de terk etti gururuna yediremeyip. bu sebeple boşanma davası açıp vazgeçen kocalar, hatta bi hışımla gelip vekalet verip sonrasında dava bile açmayanlar... yani bırakın adam öldürmeyi erkekler burda atılıp tutulduğu gibi boşanmıyorlar bile. karım değil mi elinin kiri de demiyorlar ama kurulu düzenlerini de bozmuyorlar. (evlilik çok bozdu eskisi gibi değil yeğenim ama kurulu düzenimiz var yoksa türkiye cennet) hatta biri bu olaylar yaşandıktan bir iki ay sonra sevgililer gününde karısıyla eşşek kadar buket ve tektaş eşliğinde mutluluk pozu verdi. whatsapp durumda gördüm, sevgililer günü etkinliklerimiz yazmış koçum benim.

    kadın için de öğrenildiği vakit değişik sonuçlar oluşabiliyor, yakalanan bi kadın müvekkilim boşanmak için geldi, kocası affetmiş, (ama kadın kendini affedememiş gurur yapmış diyecem sanıyosunuz değil mi ? :)) çok safsınız) kayınbabası kadına herkese verdin bana da vereceksin diye baskı yapıyormuş. mutlu yuvamı dağıtacak diye dert yanıyordu mahalle tren yapmış hani marjinal bizdik.. ( bu arada dört çocuğun sadece birisi kocasından olan müvekkilim de vardı diğer çocuklardan birinin babası aşırı zengin olmuş adama babalık davası açabilir miyiz diye sormaya gelmiş miras hesabı). bakmayın sözlükte adamlık dersi verenlere boynuz milli sporumuz olmuş sanki

    velhasıl kocalar en başta asıp kesse de birkaç gün içinde sakinleşiyor. aşırı pragmatik bi milletiz kâr zarar hesabını hemen yapıveriyoruz sanırım. bu arada demir çubukla döven yatakta basmıştı bunları, işte o an cidden tehlikeli, fazla düşünecek zaman olmuyor ciddi sonuçlar doğabiliyor, bu kadar yoğun şekil yaşanan aldatmalara oranla son derece az cinayet vakasına bakınca o üçüncü sayfa haberleri ancak bunun sonucu olsa gerek. ölmek için tam o ana denk gelmek lazım, çıkmaz demeyin şansınızı deneyin milli piyango.
    ytd.

  • bir arkadas gecenin bir yarisi esi tarafindan durtuklenerek uyandirilir:

    - hisst! tulay uyan... uyan tulay uyan...
    - hii?
    - hisst! tulay, uyan!
    - ahmet?
    - uyandin mi tulay? sakin kipirdama... uyan...
    - ahmet, nooluyo ahmet?
    - tulay uyan, sakin kipirdama!
    - ahmet, nooluyo ahmet? ustumde bisey mi var?
    - uyandin mi bak iyice? kipirdama sakin...
    - uyandim... kipirdamiyorum... nooldu? ne var ustumde?
    - hah! tulay allahaskina kipirdamadan kafani kaldir da bi senin yattigin yere bak bi benim yattigim yere bak.
    sana bi avuc yerde yatiyorum diyorum, inanmiyosun.
    - ???...!!!...???...!!!...

  • üniversite 4. sınıf öğrencisinden;

    - pompacı " kurşunsuz mu olsun abi ?" deyince " kurşuna gerek yok, sözlerin var ya.." dedim, sarıldık ağladık..