ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
karizmatik cevaplar
-
"matkap var mı hüseyin abi sende" diye sordum bundan 5-6 ay önce bizim apatman görevlisine, herif "yoo neden olsun ki" diye cevap verdi. kalakaldım öylece. haklı tabii adam.
anonymous'un türk hastane kayıtlarını sızdırması
-
anonymous'un neye karşı olduğunu yine bir türlü anlayamadığım sızdırılma.
şimdi sen iddia ettiğin gibi hükumete karşıysan onların sitelerini hack'lersin, bir şekilde zarar verirsin. orasını anlayışla karşıladığım gibi destek de veririm, ama sen türk insanının, türkiye vatandaşlarının özel bilgilerini internete sızdırıp duruyorsun. hükumete falan karşı değilsin, direkt türk insanına karşısın.
benim bu coğrafyada doğmak dışında senden ne farkım var? bana niye yapıyorsun bunu? zavallı vatandaşın ne suçu var?
edit: mesaj atanlara teşekkürler. anonymous, bu hack'le ilgili hiç bir alakaları olmadığını duyurmuş. sahiplenen de çıkmadı. çok garip gerçekten...
debe editi: (bkz: furkan bebeğe yardım ediyoruz kampanyası)
debe editi 2: (bkz: rehber köpekler derneği) - (bkz: #60468430)
sümeyye erdoğan'a suikast emri
-
şu cümle tam sabah gazetesi okurunun zeka seviyesine göre ibretlik:
"hoca efendiyle konuştum bütçe de sıkıntımız yok size sınırsız para ama seçimi alın israil'le abd'ye yalancı çıkmayalım"
ahahahahahahaha
keşke konuşmanın son metni şöyle bitseydi daha inandırıcı olurdu:
"yakında tüm dünyayı ele geçireceğiz avnicim ! hadi faiz lobisi ve dış güçlerle beraber zavallı müslümanların işlerini bitirelim. ama tayyibe dikkat edelim. paralelin işini bitirecek. çok zayıfladık. onun sarayı var ve onu çok kıskanıyoruz. lanet olsun. ben camide bira içip bir kaç türbanlı dövüp geliyorum. yaşasın 28 şubat! nihahhahaha"
scott bradlee & postmodern jukebox
-
"olmamış" işlerine henüz rastlamadım. çok iyi lan! hayatımda dinlediğim en iyi creep coverını dinlettiler. aro.
şimdilik favoriler:
all about that bass: https://www.youtube.com/watch?v=alnz1nqm2uk
creep: https://www.youtube.com/watch?v=m3lf2qea2cw
umbrella: https://www.youtube.com/watch?v=obmlcztf4xs
talk dirty: https://www.youtube.com/watch?v=yvewnlcefaw&sns=fb
burn: https://www.youtube.com/watch?v=lzy9_xr5xpa
maps: https://www.youtube.com/watch?v=8go_lxthc1m
oops!... ı did ıt again: https://www.youtube.com/watch?v=g_hn50tluai
rude: https://www.youtube.com/watch?v=o9ymxzartze
wiggle: https://www.youtube.com/watch?v=pdl9sdd1fjy
sugar, we're going down: https://www.youtube.com/watch?v=pyw4cgufnpe
poison : https://www.youtube.com/watch?v=svwlzb3diwm
shake it off: https://www.youtube.com/watch?v=tv94swj4sjo
dede replikleri
-
selcuk erdemin anlasilacagi uzere 1453 tarihinde gecen -istanbul ne zaman fethedildi? -gecen pazartesi! karikaturu cok begenilmis ve espri anlayisina tam guven duydugumuz dedeye gosterilmeye karar verilmistir. buyuk heyecanla karikatur dedeye verilir. buyuk bir ciddiyetle espriyi inceleyen dede gulumsemeden:
-hmm guzel. ama bildigim kadariyla istanbul bir sali gunu fethedilmisti...
merhaba ben nevşin mengü sorularınızı yanıtlıyorum
-
ben nevşin mengü,
medya izleyici/dinleyici/okuyucunun pasif olduğu bir mecradan aktif olduğu bir mecraya dönüştü. insanlar dinledikleri kadar çok konuşmak, konuşana görüş iletmek, soru sorabilmek istiyor. velhasılıkelam, buradayım, sorularınızı bekliyorum.
kanıt
edit: soran, yorumlayan herkese teşekkürler. tschüs :))
sorularınıza verilmiş yanıtları görmek için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz: https://goo.gl/kik59z
bonfile
-
hakkında çok pratik ve bir o kadar da gizli pişirme tarifine sahip olduğum et türü. gizli bir tarikat gibi sakladım bu sırrı şimdiye kadar ancak artık sizlere de aktarmaya hazırım, malum bu sır benimle yok olup gitmemeli.*
eminim bu yöntemi yani sırrımı pek çok ünlü ünsüz şef bile bilmiyordur, bu tarihten sonra sağda solda çeşitli lokantalarda bu tarifle pişirilmiş bonfile yerseniz işte o an beni hatırlayın sevgili müritlerim.
öncelikle uyarmalıyım bu tarifle pişirilen bonfilenin iki tehlikesi var birisi ortalık yağ olacak ve evin hanımları sizi ilk etapta çok pis azarlayacaklar ama o eti yedikten sonra hepsi unutulacak, söz. ikinci olarak eti yerken parmakları da yeme tehlikesi var bu da ekstra kalori demek aman dikkat.*
tamam çok uzatmıyorum tarife geçiyorum:
öncelikle ve kesinlikle bonfile alın. bonfile diye size başka et kakalamasınlar. bonfilenin nasıl bir et olduğuna internetten bakın iyice ezberleyin, öyle markete vs. gidip güvenmeyin. adam gibi kasaptan alın hatta samimiyetiniz varsa danadan bizzat o anda çıkarttırın eti. sonuçta ciddi para vereceksiniz adam seve seve çıkartır eti size. tabi iki dilim alayım derseniz dövüp sövebilir o eti çıkarttırdığınıza göre maalesef hepsini alacaksınız iki üç kilo gelebilir uyarmadı demeyin. bu da 200 tl den az olmaz günümüz şartlarına göre düşünürsek.
etin rengi çok önemli canlı parlak kırmızımsı pembemsi tertemiz löp bir et olacak ve kalından inceye doğru kuyruk gibi bütün bir parça olacak. gereksiz yerleri itina ile temizlenecek ve 1,5 ila 2 cm kalınlığında dilimlenecek. dilimlendiğinde o pembemsi etin içerisinde beyaz yağ izleri olacak bunlar ete lezzet veren kısımlar ne çok ne az olmalı. eti çok fazla ve şiddetle dövemyip hatta mümkünse sadece elle biraz ezerek düzeltebilir kasap, aman canını çıkarır gibi girişmesin canım ete.
zaten bu aşamada daha o lokum kıvamındaki eti çiğ çiğ yemek isteyeceksiniz. evet etimizi aldık bir servet ödedik ve şimdi bu altın değerinde eti güzelce pişirip yaptığımız tüm bu masrafın zevkini çıkarma kısmına yaklaştık. en riskli bölüm burası. eti güzel pişiremezsek para, dolayısıyla o caanım et çöp demektir. önceki entry'lere baktım başka tarifler de var ve hepsi de gerçekten güzel tarifler ama pratik değil zahmetli ve uzun süren işler. bizim o kadar bekleyecek sabrımız yok unutmayın az önce o eti çiğ çiğ bile yemeyi düşündük.
işte şimdi sırrımı paylaşacağım esas ana geldik, yani olay pişirme kısmında gizli. (tabi etin iyi olduğunu varsayarak)
sevgili bonfile tarikatı müritlerim yanmaz yapışmaz tava, çelik tava vs fark etmez iyi kalite bir pişirici buluyoruz, geniş olsun yapacağınız et dilimi sayısının rahatça sığacağı kadar geniş olsun tıkış tıkış olmasın etler içerisinde.
tavayı ocağa koyduk ve içerisine et dilimlerinin yüksekliğinin (dilimleri 1,5-2 cm kalınlığında kestirmiştik yani yağ da tavanın içinde max 1 cm derinliğinde olabilir) yarısına yakınına kadar yağ koyacağız, etler yağın içinde kaybolmamalı az yağda pişecekler. ek olarak kullanacağımız yağ ayçiçeği ya da mısır özü yağı gibi yüksek ateşe dayanan bir yağ olmalı.
ateşi en üst seviyeye getirip yağı iyice kızdırıyoruz etleri atmadan önce. bu önemli yağ çok kızgın olmalı. yağın yeterince kızdığını anlamak için ufak parça (serçe parmağın tırnağı kadar ufak bir parça) eti tavaya attığınızda etin etrafında baloncuklar çıkarak fokurduyor ve yüzüyorsa yağ yeterince kızmıştır demek.
evet yağ kızdı sırada başka bir çok önemli an var etlerin pişme süresi. dilimlerin kalınlığına göre biraz fark etse de bonfile bence yani benim damak zevkime göre dışı nar gibi kızarmış kahverengimsi içi ise az pişmiş pembemsi olmalıdır. bonfileyi benim sevdiğim gibi yemek isterseniz yani dışı pişmiş içi pembemsi olsanız derseniz, deneyerek ve zaman tutarak yaptığım çalışmalara göre ortalama olarak size bir zaman dilimi vereceğim pişme süresi ile ilgili olarak. zamanı telefon vs. gibi bir alet ile kronometre tutarak ölçebilirsiniz. her saniye çok önemli süre uzarsa içi de dışı gibi pişiyor zira.
benim bulduğum zamanlar ortalama olarak şöyle : 1,5 cm kalınlığında dilimler için etin bir tarafını 75-80 saniye diğer tarafını da aynı şekilde 75-80 saniye pişirip alıyorum ve hazır oluyor. 2 cm kalınlığında dilimlerde ise 90-95 saniye pişiriyorum her iki tarafını da. ne kadar pratik ve kısa sürede olduğunu görüyorsunuz değil mi, eti kasaptan aldınız ve hop 2-3 dakika içerisinde yemek hazır.
yağda pişmesine rağmen etlerin çok hafif olduğunu ve hiç yağlı olmadığını görüp şaşıracaksınız.
süre tutarken etrafa yağ sıçrıyor telefonu ve ellerinizi uzak tutun, uzun bir maşa elinizde olsun bir taraf piştiğinde (güzel parlak kahverengimsi bir renk olacak pişince) hemen diğer taraflarını çevirip pişirin ve işlem bitince tavada bırakmayın. etleri aynı anda koyun aynı anda alın ki yağ soğumasın ya da biri az diğeri çok pişmesin bonfilelerin.
bitirmeden önce pratik bir bilgi de etraf çok batmasın yağ sıçramasın diye sağa sola gazete kağıdı serebilirsiniz (tavanın etrafına koyup da yangın çıkartmayın sakın yerlere koyun sadece).
son olarak afiyet olsun beğeneceğinizi umuyorum diyerek huzurunuzdan ayrılıyorum.
emniyet müdürlüğü'nün yeni logosu
-
anlaşılan emniyet de 4. yıldızı takmış.
edit:imla
sözlükten düşürülen kızın bacakları kıllı çıkması
-
sözlükten düşürülen kızın cinsiyetinin kadın çıkmasının gerçekten muazzam olduğu eylem. daha muazzamı da buddy başlığına 16 ilan vermiş bir beyefendinin hala kılsızını araması.
cedric
-
bi kaç gün önceki bir bölümünde büyükbabasının anlattığı hikaye ile hitap ettiği yaş aralığının sanılanın aksine oldukça geniş olduğunu kanıtlamıştır, hikayeyi anlatayım da tam olsun:
ben kendi yolumda yürürken bir gün çok güzel bir kızla karşılaştım, ve ona bundan sonra yola birlikte devam etmeyi teklif ettim ve birlikte yürümeye başladık, yol arkadaşım ve ben hiç bir zaman yolun dümdüz olmayacağını biliyorduk, ve karşılaştığımız çukur ve tümseklerde hep birbirimize destek olduk, bir süre sonra yolumuzda bir kız çocuğu eşlik etti bize, kendi yol arkadaşını bulup onunla yürümeye başlayana dek
sonra bir gün yol arkadaşım topallamaya başladı, ayakkabısına bir çakıl taşı girmişti, hepimiz onun ayakkabısındaki taşı çıkarmak için çok uğraştık ama bi türlü olmadı taş artık yürümesine engel olunca bir elma ağacının dibinde dinlenmeye başladı ve bana onu orda bırakmamı ve yoluma devam etmemi söyledi, başka seçeneğim olmadığı için onu orda bırakmayı kabul etmek zorunda kaldım ve yoluma benim de ayağıma bir taş girinceye kadar devam ediyorum, yol arkadaşımın yokluğunu ve desteğini o kadar çok hissediyorumki, keşke birlikte yürüdüğümüz zamanlarda ona varlığının önemini anlatsaydım diyorum
sekiz yaşında ve aşıksanız hayat ne kadar güzel di mi?
rte'nin mckinsey ile anlaşmayı iptal etmesi
-
bu durumda berat albayrak'ın, "mckinsey algısı cehalet değilse ihanettir" açıklamasını nereye koyuyoruz?
yaran fıkralar
-
serçenin bir tanesi bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş.
bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde uçuyor ve karşıdan da motorsikletli bir adam geliyor.
her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile...
serçe "çotan daank" diye kaska çarpıp düşmüş.
şimdi, motorcu arkadaşımız, allahı var sıkı bi hayvansever.
doğal olarak hemen atlamış motordan; koşmuş serçenin yanına.
serçe baygın yatıyor...
kıyamamış, bırakamamış yolda; almış getirmiş eve.
eskiden kalma bir de kafesi var evde..
baygın serçeyi kafesin içine güzelce yerleştirmiş..
yanına da az biraz su, az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı yatmış....
bizim serçe bir müddet sonra ayılmaya başlamış..
daha tam seçemiyor ortalığı..
hafif bulanıklık var yani...
bi bakmış parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde...
birden dank etmiş vaziyet:
motorcuyu öldürmüşüz beeeee...!!!!!!
şaka maka türk kızlarının cidden çirkin olması
-
türk erkeklerinin genlerini tasimalarindandir.
(bkz: ne kadar ekmek o kadar köfte)