hesabın var mı? giriş yap

  • baykal'ın kesin geri döneceğinin işareti olan söylemdir.

    o görüntüleri izledikten sonra bu halkın baykal'a arkasını dönmesi mümkün değildir!

  • 2000 yıl öncesini taş devri sananlar var hala. yahu 2000 yıl öncesi roma döneminde adamlar beyin ve katarakt ameliyatı yapıyordu, geometriyi çözmüş dağın iki tarafından kazmaya başlayıp tüneli ortada milimetrik buluşturuyordu, suyun içinde kuruyan harç icat etmiş, ebesinin örekesinden su yolları yapıp şehre su taşıyordu.

    geometri bilgisi üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir diyen eleman 2000 yıl öncesine gitse ne olur?

  • birleşik krallıkta yaşadığını belirtme nesnesidir.

    yurtdışında aklıma düştü dedirtmez. birleşik krallıkta yok denilir.

    güzel ayrandır.

  • caddelerde görülen bmw ile izah edilmeye çalışılan şey. amsterdam'da sokaklar bisiklet dolu. açlıktan ölüp gidiyor zavallılar.

    yukarıda yazanlar olmuş ama tekrar etmekte fayda var: gelir adaletsizliği.

  • bunun bir açıklaması var. daha iyi bilen arkadaşlar mutlak yazacaklardır ama ben genede dilim döndükçe anlatayım.

    uykuya dalan beyin yavaş bir şekilde solunumu, dolaşımı, sindirimi ve bilumum olayı yavaşlatır. sonrada gene bu beyin denilen şey, ulan ölüyorum herhalde deyip basar sinirlere uyarıyı ve bir anda insanı sıçratır. sonra da tamam lan geçti geçti, yokmuş bir şey deyip uyumaya devam ettirir. manyak lan bu beyin.

  • bir çevirmen olarak şunu söyleyebilirim, ingilizceye çevrilen metinde bir yanlışlık olduğunu düşünmüyorum çünkü bu tarz bir metnin önceden belli olduğu konuşmalarda, metin böylesi yerlere mevcut çevrili vaziyette gider ki zaten okuyan kişinin takilmadigindan da bunu anlayabilirsiniz, simultane çeviri böylesi akıcı olmaz.

    en akla yatkın açıklama, türkçe açıklama türk insanının algısını değiştirmek maksatlı hazırlandı, ingilizce metin ise abd'ye aslında söylemek istedikleri/söyleyebilecekleriydi.

    edit: genel çeşitli yanlış algılardan dolayı ekleme yapma ihtiyacı hissettim. bu çeviri, efektif olarak bir yazılı çeviridir ama görünüşte uygulanış itibarıyla insanlarda ardıl çeviri intibası bırakmaktadır. yani bu konuşma türkçe olarak hazırlandıktan sonra bir de çeviri sürecine giriyor ki devlet kademesinde bu önemde yapılan çeviriler genellikle çeviri yapıldıktan sonra başka biri tarafından tekrar kontrol edilir ki hata olmasın. bir de çeviri türleri hakkında sizleri aydınlatmak istiyorum. iki türü vardır, sözlü ve yazılı. sözlü çeviride de iki tür vardır ve bunun ilki ardıl çeviridir, konuşucu duraksadıktan sonra sözlü olarak yapılır ve hiçbir zaman rte trump görüşmesi esnasındaki gibi akıcı değildir. örnek olarak yabancı futbolcuların, basketçilerin yaptıkları basın toplantılarından görebilirsiniz. bir diğeri ise simultane çeviridir. bu türün ardıldan farkı, bekleme olmamasıdır. tümce geldikçe çevrilir ve gene bu derece akıcı değildir, zaman zaman doğal olarak teklenir çünkü tümceler farklı bir insana aittir ve arada çeviriyle ilgili düşünme süreci vardır. bu tarz aniden yapılan çevirilerde de kaynak metni bilerek ve isteyerek farklı aktarma durumu çok güçtür çünkü zamanınız kısıtlı. son bir bilgi daha vereyim, tercüman sözlü çeviri yapana, mütercim ise yazılı çeviri yapana denir. çevirmen ise her ikisini kapsamaktadır ve görece daha modern bir terimdir.

    velhasıl, ortada kesinlikle bir hata yoktur, bilerek ve istenerek yapılmıştır. ingilizce metin ya rte'den habersiz bir şekilde çeşitli kaygılar göz önünde bulundurularak yapıldı ya da rte'nin de bilgisi dâhilinde biz türk halkının algısını yönetmek için yapıldı. ancak şu noktadan sonra her iki şekilde de bok, çevirmene atılacaktır ve olayın üzeri kapatılacaktır.

  • nosofobi, herhangi bir hastalığa yakalanmanın aşırı veya mantıksız bir korkusudur. bu fobik bozukluk, basitçe hastalık fobisi olarak da bilinir.

    ayrıca tıp öğrencilerinin hastalığı olarak adlandırıldığını da duyabilirsiniz. bu adlandırma; nosofobinin tıp öğrencilerini, farklı hastalıklarla ilgili bilgilerle çevrili olduklarından öğrencilerin etkilendiği şeklindeki önceki varsayımlardan kaynaklanmaktadır. ancak 2014'te yapılan bir çalışmanın kanıtları bu fikre daha az destek vermektedir.

    çevrenizde çeşitli hastalıklar gördükçe biraz endişe hissetmek doğaldır. ancak nosofobisi olan insanlar için bu kaygı, günlük yaşamlarını etkileyerek bunaltıcı ve yıkıcı olabilir.

    nosofobinin semptomları nelerdir?

    nosofobinin ana semptomu; kanser, kalp hastalığı veya hiv gibi genellikle iyi bilinen ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir hastalık geliştirme ile ilgili önemli korku ve endişedir.

    bu endişe, doktorlar sizi muayene ettikten sonra bile devam etme eğilimindedir. size temiz bir sağlık raporu vermiş olsalar bile, doktorunuzu muayeneler veya testler için sık sık görme dürtüsünü hissedebilirsiniz.

    bu yoğun korku ve endişe, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bazı fiziksel semptomlara neden olabilir:

    -baş dönmesi
    -mide bulantısı
    -nabız artışı
    -terleme
    -hızlı nefes alma
    -uyku problemi gibi.

    nosofobi ayrıca kaçınmayı da içerir. hastalık hakkında hiçbir şey bilmek istemeyebilirsiniz. bunu haberlerden veya başkalarından duymak endişeyi tetikleyebilir. toplu taşıma araçlarından veya marketler gibi yerlerden kaçınabilirsiniz.

    öte yandan, nosofobisi olan bazı kişiler de, bazı hastalıklar hakkında ellerinden geldiğince öğrenmeyi tercih eder. durum hakkında araştırma yapmak veya hastalık hikayeleri için saatlerini harcayabilir.

    hipokondriden farkı nedir?

    nosofobi, günümüzde hastalık anksiyetesi bozukluğu olarak bilinen hipokondri ile karıştırılır. nosofobi, belirli bir hastalığa yakalanma korkusunu içerirken; hastalık anksiyetesi bozukluğu, hastalıkla ilgili daha genel endişeleri içerir.

    hastalık anksiyetesi bozukluğu olan biri, boğaz ağrısı veya baş ağrısı gibi küçük semptomların ciddi bir şeyin işareti olduğundan endişelenebilir. nozofobisi olan biri herhangi bir fiziksel semptom göstermeyebilir. ancak gerçekten spesifik, ciddi bir tıbbi duruma sahip olduğundan (veya olacağından) da endişe edebilir.

    örneğin; hastalık anksiyetesi bozukluğu olan bir kişi, baş ağrısının bir beyin tümörü belirtisi olduğundan endişelenebilir. nozofobisi olan biri, herhangi bir semptomu olmasa bile, sürekli olarak bir beyin tümörü geliştirme konusunda endişelenebilir.

    ayrıca hastalık anksiyetesi bozukluğu olan kişilerin, güvence için doktorlara ulaşma olasılığı daha yüksektir. nozofobisi olan bir kişi, sağlıklarını veya endişe duydukları altta yatan hastalığı düşünmekten kaçınabilir. ancak bu her zaman böyle değildir.

    nosofobinin nedenleri nelerdir?

    kişinin nosofobi geliştirmesine çeşitli faktörler katkıda bulunabilir fakat çoğu durumda altta yatan net bir neden yoktur. yakın çevrenizden birisinin ciddi bir hastalığı varsa ve komplikasyonları da mevcutsa, aynısının size de olabileceğinden endişelenebilirsiniz.

    bir hastalık salgını ile yaşamak da nosofobiye katkıda bulunabilir. bu durumlarda, hastalıkla ilgili haber görüntülerine boğulabilir ve sürekli olarak arkadaşlarınızdan veya yakınlarınızdan haber almak isteyebilirsiniz.

    son yıllarda uzmanlar, internette sağlık bilgilerine kolay erişimin de nosofobide rol oynayabileceğini öne sürmektedir. bu, o kadar yaygın bir endişe nedeni haline geldi ki, bunun için bir terim bile var: siberkondri.

    ayrıca nosofobi ile ilgili aile geçmişiniz varsa, nosofobi geliştirme olasılığınız daha yüksek olabilir.

    nasıl teşhis edilir?

    nosofobi, günlük yaşamı zorlaştırırsa veya yaşam kalitesi üzerinde olumsuz bir etkiye sahipse teşhis edilir.

    hastalıklarla ilgili endişenizin bir fobi olabileceğinden endişeleniyorsanız, doktorunuzdan randevu alın. sizi fobileri teşhis etme ve tedavi etme konusunda deneyimli bir uzmana yönlendirebilir.

    ayrıca hastalık korkusuyla ilgili bir sıkıntı yaşıyorsanız, bir terapistle konuşmayı düşünün. terapide korkunuzu ele almaya başlayabilir ve bununla başa çıkmak için stratejiler geliştirebilirsiniz.

    tedavi

    belirli fobiler her zaman tedavi gerektirmezken, nosofobi, belirli bir hastalığa maruz kalabileceğiniz herhangi bir yere gitme korkusunu içerebilir. bu; işe gitmeyi, okula gitmeyi veya diğer ihtiyaçlarla ilgilenmeyi zorlaştırabilir.

    terapi, özellikle belirli fobiler için çok yardımcı olabilir. kullanılan iki ana terapi türü, maruz kalma terapisi ve bilişsel davranışçı terapidir.

    maruz kalma tedavisi:

    bu yaklaşım sizi güvenli terapi ortamında korktuğunuz şeylere maruz bırakır. terapistiniz, meditasyon veya gevşeme teknikleri gibi bir hastalık hakkında düşündüğünüzde ortaya çıkan kaygı ve sıkıntıyla başa çıkmak için araçlar geliştirmenize yardım ederek başlayacaktır. sonunda, endişenizi yönetmeye yardımcı olmak için öğrendiğiniz araçları kullanarak bu korkulardan bazılarıyla yüzleşmeye devam edeceksiniz.

    bu maruz kalma terapisi; hastalık salgınları hakkında haber hikayelerini izlemeyi, farklı hastalıklar hakkında araştırma yapmayı veya bulaşıcı değilse, hastalığı olan insanların etrafında zaman geçirmeyi içerebilir.

    bilişsel davranışçı terapi (cbt):

    bir başka yardımcı terapi de cbt'dir. terapistiniz terapiye belirli bir düzeyde maruz kalmayı dahil edebilse de, cbt öncelikle size mantıksız düşünceleri ve korkuları tanımayı ve bunlara meydan okumayı öğretmeye odaklanır.

    hastalık hakkında endişelenmeye başladığınızda, düşüncenizin mantıklı olup olmadığını sorgulayıp yeniden düşünebilirsiniz. mantıksız veya üzücü düşünceleri yeniden çerçevelendirmek kaygıyı iyileştirmeye yardımcı olabilir.

    nosofobi terapisinin bir başka önemli yönü, belirli bir hastalığınız olmadığına dair güvence arama ihtiyacınızı azaltmaya yardımcı olmaktır. bir terapist, başkalarından güvence almak istediğinizde güvenebileceğiniz daha iyi başa çıkma araçları geliştirmenize yardımcı olabilir.

    ilaç tedavisi:

    spesifik fobileri özel olarak tedavi eden bir ilaç bulunmamakla birlikte, bazı ilaçlar korku ve kaygı semptomlarını azaltabilir ve tedaviyle birlikte kullanıldıklarında yardımcı olabilir. doktorlar bu durumda, anksiyete ve kaygı bozukluğu ilaçları reçete ederek tedavi başlatabilirler.

    kaynaklar: en.wikipedia, healthline, verywellmind websiteleri.