hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • adini fransa'da orne sehri yakinlarindaki soligny-la-trappe nahiyesinde bulunan la trappe manastirindan almistir.

    trappist adiyla bilinen bu kesisler, zamaninda cistercian tarikati reform gecirirken, bircok noktanin fazla gevsetildigine kanaat getirerek, eski ve agir kurallara bagliliklarini korumus, bu sayede ayri ve daha kati bir cistercian tarikati kolu durumuna gelmislerdir.

    (bkz: strict observance)

  • kendi ağzından dile getirdiği tezidir. yazının ana teması rakı balık uyuşmazlığıdır.
    .......................
    rakı yüzde 40 veya üstü olan yüksek alkollü bir içecek. ayrıca aromatik açıdan çok fukara. örneğin iyi bir şarapta aşağı yukarı 200 civarında aromatik not veya nüans var. rakıda ise iki veya üç. yüksek alkollü ve tekdüze bir içki. damağı uyuşturuyor ve mideyi kazındırıyor. bu durum meyhane ve balıkçıların işine geliyor tabii. müşteriler ne yediklerinin pek farkına varmıyor rakı içince. özellikle de soğuk ve sıcak mezelerden sonra sıra balığa geldiğinde, müşterinin damağı hiçbir nüansı anlayamayacak durumda oluyor. ezine peyniriyle rakıya eyvallah. ama yemekle içki içecekseniz şarap, yoksa mineral açısından zengin doğal kaynak suyu derim...

    edit:
    1– biraz aşağıda verilmiş ama kaynak vedat beyin hürriyetteki köşesidir.
    2– "giydirme" kelimesi sırf başlık ilgi çeksin diye değil özellikle rakıseverlerin algısı ve rakıya bağlılığı düşünülerek tercih edildi. biraz fanatik bence rakıseverler.
    3– rakı senede bir kere içerim sağlam olacak şekilde. şarap ise iki yılda bir belki bir kadeh içerim. iki içkinin de fanatiği değilim. naçizane alman ve belçika biralarını severek tüketirim.
    4– babam şarap yapar. posa halindeki, sıkımı bitmiş üzümü komşumuz alır rakı yapar. bu, bilenler için rakıyı ikinci derece içki konumuna düşürebiliyor nedense.
    5– yazar haklı,katılmamak mümkün değil. ama yazısının hiç bir yerinde rakı ve içenlerini lanetlemiyor. bundan maada türk biraları hatta türk pizzaları için yaptığı sert eleştirilerde de son derece haklı bence.

  • linç hayallerinizi yıkmak istemem ama deve tüyü kelimesi ceketin rengini tanımlamak için kullanılmıştır.

  • nasihat team gelmeden yazayım dedim gelmişler bile. çiftlikten alacak ortamı yok okula giderken çantasına koymalik alıyor belki adam. adamın neden o sütü aldığı sorgulanana kadar bunların neden böyle bir sut sattığını sorgulasak daha başarılı oluruz herhalde.

  • türbülans olayına zaten değinildiğine göre kemerin bir diğer faydası ise uçak düşüp parçalandığında tanınmaz hale gelen cesedinizin koltuk numaranıza göre teşhis edilebilmesine yarar.

  • yukarıda bir arkadaş ismail milli takım alt yaş kategorisinde hiç forma giymemiş, skaldal yazmış. ben size bir örnek vereyim. fenerbahçe'nin göztepe'ye kiraladığı (bkz: emir ortakaya) bu sene göztepe'nin tüm maçlarına çıktı ve şuan taraftarın en çok sevdiği oyunculardan. bugün tr u19 maçında yedek oturtuldu. hayatında hiç profesyonel maça çıkmayan ts'li ali şahin yılmaz ise ilk 11'deydi. çünkü u19 hocası eski ts altyapı hocası. milli takımların genç kategorileri böyle pislik, kokuşmuşluk ve rezilliklerle dolu. ne bekliyosunuz?

  • bir yıla yakın zamandır kullandığım cihaz. gs1000.

    daha önce başka bir tane vardı, memnun kalmamıştım.

    alacaklara faydam olsun:

    - full hd dışında bir cihaz almanın anlamı yok.
    - çift yönlü (hem camdan dışarı hem arabanın içini çeken) cihazlar saçma, çünkü iki kayıt yapmıyor, hd ekranı yarıdan bölüp tek kayıt yapıyorlar. iki tarafın da ya yatay çözünürlüğü ya görüş açısı düşüyor tabii.
    - kameralar o kadar geniş açı ki, sonuç hafif balık gözü. ortaya yakın olaylar çok daha detaylı görülebiliyor, yanlar biraz bulanık. plaka okunurluğu görüş alanının ortasında en çok 3-5 araba boyu.
    - gps'lisini almıyoruz. oldu ki aldık, hız göstergesini kapatıyoruz. görüntüleri polis ya da sigorta şirketine iddianı kanıtlamak için vermeye kalkarsan kaçla gittiğini bilmelerini istemeyebilirsin.
    - en önemli özellik: bu aletler 2-5-10-15 dakikalık video klipler halinde kayıt yapıyor. bir klipten diğerine geçerken atlama olmaması en iyisi. 1-2 saniyeye kadar da eh işte. daha uzun süreler kötü. (gs1000 class 10 microsd ile atlamasız. öncekinden şikayetim 5-6 saniye atlamasıydı.) olayı araya denk getirirsen cihaz bir işe yaramaz.
    - g-sensor ve hareket algılama cihazın davranışını etkiliyor. hareketsizken kayıt duruyor. yeniden hareketin algılanması ve kaydın başlaması bir saniye kadar sürüyor. buradaki sıkıntı: dururken bir şey olursa kaydı yok. bellekte yer kalmadığında video klipleri eskiden başlayarak silen bir cihaz almak ve kayıt işlemini kontak açmadan kontak kapatmaya kadar kesintisiz ayarlamak en güzeli.
    - kontak olayına gelirsek: cihazla uğraşmamak için, kapalı unutmaya karşı kontak ile çalışmaya başlaması önemli. çoğu model gücünü çakmaktan alıyor. aracın elektrik sistemi garip bir şey değilse, kontak çevrildiğinde çakmağa elektrik verildiğinde kamera otomatik kayda başlıyor. kontak kapatıldığında da ayarlanabilir bir süre içinde kayıt durdurulup cihaz kapanıyor.
    - ses kaydı genelde boktan ama çoğu cihaz sinyal sesi duyulabilecek kadar kaydedebiliyor.
    - anladığım kadarıyla rusyada kasko için şart koşuyorlar, en büyük pazar orası. cihazların çoğu "by default" rusça kurulu geliyor. aldığın yerde çevirtmezsen rusça menüden deneye deneye ingilizceye çevirebiliyorsun. kalite cihazlarda türkçe desteği daha görmedim.
    - çin malından korkma. yalnız vantuz ve bağlantı aparatlarını kontrol etmek lazım alırken, parçalarda boşluk, sallantı ve arıza olmasın.

  • benim gözümdeki istanbul'dan çok daha iyiymiş. hatta olabildiğince yerden yukarıyı çekmeye çalışmışlar. sultanahmet'in orada kamera aşağı inecek diye gerildim. neyse ki hafif atlatmışız.

    debedit: aynı gün, yeni yazdığım kitabın (psikolojik-öykü) basıldığı haberini aldım yayınevinden. buradan sizlerle de paylaşmak isterim dostlar. 20 yıllık bir sözlükçü olarak sözlüğün ücretli reklam fasilitesine saygısızlık olmaması için link vermiyorum, fakat öykümün ismi: "bir ağustos tereddüdü". 2 hafta içinde bildiğiniz tüm online kitapçlarda olacak. hevesimi paylaşan tüm dostlara ve birlikte büyüyüp neredeyse yaşlandığım ekşi sözlük'e teşekkürler. son olarak; suç dortmund'da değil, başka ülke olmanın doğası bu. suçun kimde olduğunu herkes biliyor ve onların yok etmek istedikleri ne varsa yaşatmak için ömrüm boyunca aklımla, sanatımla, varlığımla çalışacağım, çalışacağız.