hesabın var mı? giriş yap

  • tam da bugün.
    her yıl olduğu gibi bu sene de okulda törenle anılacak. 9'u 5 geçe sirenler çalacak, saygı duruşu yapılacak. yalnız bu yıl diğerlerinden bir farklı olacak sanki.
    dün bir öğrencimle yaşadığım diyalog:
    - hocam şimdi yarın okula mı geleceğiz, tören için?
    - evet, 8:20
    - ama cumartesi tatil?
    - :) yapma aziz.
    - bana ne hocam ya, kemalistler gitsin.
    - ...

    burası tekirdağ. o 17 yaşında. cumartesi okula gitmek istemeyen bir liseli tavrına tamam da...
    11 yıldır öğretmenlik yapıyorum.
    benim gördüğüm bu ülkede 29 ekim ve 10 kasımlar son bir kaç yıldır farklı sahneleniyor.
    atılan nefret tohumları büyümüş, öğrencilerim olmuş.
    ülkenin anası sikilmiş, millet hala istikrar diyor.

  • "kader değiştirilebilir mi?" sorusuna yanıt arayan dizidir.
    dizide, altı aysonra ölmüş olacak kişiler, baygınlık geçirdikleri sırada geleceğe dair hiçbir şey görmemişken, diğerleri altı ay sonraki hallerini görmüşlerdir.
    kendi kurgusu içinde, kaderin değiştirilebileceğine şöyle basitçe emin olabiliriz:
    gelecekteki durumlarını görmüş -altı ay sonra sağ kalacak- kişilerden birkaçının kafasına sıkıverirler dizide ve böylece o kişilerin kaderlerini değiştirmiş olurlar.

  • evlenmeden önce kırmızı çizgilerimden biri de doğacak çocuğa çift isim ve ebeveyn ismi koymamaktı. çocuk doğmadan dedesi ölünce tutturdular dedesinin ismi de dedesinin ismi diye. çocuğu doğuracağım diye aylarca gözler tavanda yatalak olan ben, 9 ay boyunca 1 kere arayıp sormayan, bir ihtiyacın var mı demeyen tipleri çocuğumun ismine karıştıracak değildim. hâlâ bayramlarda falan hayatımda ilk kez gördüğüm tipler niye dedesinin ismini koymadınız diyor. bir gün birine çünkü eşşeğin sikinden ötürü deyip sıkacağım gırtlağını o olacak.

    debe editi:
    2 gündür mesaj kutumu ve beğeni butonunu patlatan arkadaşlara teşekkür ediyorum. aynı dertten muzdarip çok fazla insan varmış, yalnız değilmişiz.
    nadir de olsa hakaret edip bela okuyanlara ise tek lafım; devran dönüyor, geleneksel toksik aile yapınızın içinden geçeceğiz, bu daha ne ki ahahahaahasslkj ruh hastaları sizi :)))

  • zamanında herkes altın alırken ben viski ve votkaya yatırmıştırm tüm paramı. evde 100 şişeye yakın içki var.

    her birine 20 şer lira zam gelse 2000 tl durduğu yerde deger kazanacak. altın böyle kazandırmıyor yav.

    bu devirde en akıllı yatırım viski abicim.

  • maalesef bugün yaşadığım olay. günlerce tek başıma evde durduktan sonra karantina öncesi kapsamlı bir market alışverişi yapayım dedim. 4 tane aşırı tatlı kıza aşık olup eve döndüm. yazık gerçekten.

  • gün itibariyle geçen bir haber. ki garipliğini geçtim, sanırım bir üniversitede olup olabilecek en saçma sapan olaydır. üniversite, besyo'yu yedekten kazanan 22 öğrenciyi "asıllar kayıt olmadı, gelin" diye çağırıp, 1.5 ay okuttuktan sonra "ya asıllar kayıt yaptırmış aslında, bilememişiz biz" deyip ilişkilerini 1 günde kesmiştir. ve aslında işin cidden acı tarafı bu 22 öğrencinin tamamı başka okulları kazanmış olmalarına rağmen kayıtlarını sildirip ege'ye geçmiş olmalarıdır. şimdi bu öğrencilerin tamamı hem eski kazandıkları okullardan olmuşlar, hem de 1 seneleri tamamen çöpe gitmiştir. düşündükçe sinirlerim zıplıyor.

    hayır bir de bu üniversite daha geçenlerde üniversite kalite ödülü almamış mıydı? neyin kalitesi bu? ki üniversite hakkında sözlükte yazılanlar bile ne kadar acemice ve de lakayt bir şekilde yönetildiğinin de kanıtı gibi duruyor.

    olayla ilgili geniş haber için: http://www.cnnturk.com/…ip.olay/634865.0/index.html

    http://gundem.milliyet.com.tr/…fault.htm?ref=fblike

    edit: aslında baştan yazmak istememiştim ama artık yazmak istiyorum. bu 22 öğrenciden biri de kardeşimdir. çocuk o kadar zorlukla girdi ki şimdi ne yapacağını bilemiyor. pazartesi dava açacaklarmış. askere gidicem davadan sonuç çıkmazsa diyor. yaktınız gül gibi çocuğun hayatını. ulan küfredicem ama edemiyorum.

  • milyonlarca senedir yağış almayan, dünyanın en kurak bölgesidir. en son 2 milyon yıl önce yağmur yağmıştır.

    burada dağlar, doğu antarktika buz tabakasından denize akan buzları ross denizine ulaşmalarını engelleyecek kadar yüksektir. vadiler kıtanın % 0.03'ünü kaplar ve antartika'daki en büyük buzsuz bölgeyi oluşturur. vadi tabanları, içinde buz desenli toprakların görülebildiği gevşek çakıllarla kaplıdır.

    kuru vadilerdeki bu benzersiz koşullara katabatik rüzgarlar neden olur; bunlar soğuk olup, yoğun yer çekimi kuvvetiyle yokuş aşağı çekilir. rüzgarlar saatte 320 km hıza ulaşabilir, alçaldıklarında ısınabilir ve tüm suyu, buzu ve karı buharlaştırabilir. nem yok olduğundan yağış da meydana gelmez.

    bilim insanları açısından dünyadaki marsa en yakın yer olarak görülmektedir. bu nedenle dünya dışı yaşamın izini sürmek için önemlidir.

    kaynak

  • zamanında, bir tıp fakültesinde üroloji sözlüsünde, sorduğu sorulara yetersiz, yüzeysel cevaplar veren öğrenciye 'bu bilgiyle gelişmiş ülkelerden birinde olsan, seni doktor yapmazlar. hoş ben de bu donanımla profesör olamazdım, onun için seni geçiriyorum' demiş hocanın biri.

    bu maaş da o hesap, her şeyimiz gibi yetersiz ama evet.

    debe editi: okumuşu cahile ezdirmeyelim, devlet ihalesi alıp, iki bina dikerek dünyalığını yapan adamların yanında komik paralardır.

  • james webb uzay teleskobu'nun ilk işlenmiş görüntülerinin yayınlanmasıyla birlikte bazı kişiler görüntülerinde yıldızların neden 8 tane sivri ucu olduğunu merak etti hatta ekşi sözlük'te de buna dair başlıklar açıldı.

    smacs 0723
    carina bulutsusu

    işin gerçeği yıldızlarda gözüken bu sivri uçların gerçekte var olmamasıdır. bu sivri uçlar ışığın teleskobun optik sistemi ile girdiği etkileşimin sonucudur. ışık bir köşe ile karşılaştığında kırınıma uğrar. james webb haricindeki teleskoplarda da bu kırınımlara şahit oluruz.

    görsel

    ışığın kırınımı sonucu ortaya çıkan bu sivri uçlar, ana aynanın önünde ikincil bir ayna kullanan tüm teleskoplarda görülür. kırınıma neden olan ikincil aynadır. james webb uzay teleskobu da 18 adet altıgen parçadan oluşan ana aynasının önünde ikincil bir aynaya sahiptir. bu ikincil ayna, biri dikey diğer ikisi dikey olana 150º açılı olmak üzere üç destek ayağına sahiptir. her desteğin iki kenarı, kenara dik açılarda bir kırınıma neden olur ve toplamda 6 tane sivri uç üretir.

    altıgen aynaların kenarları da 6 tane kırınıma ve 60º aralıklarla sıralanan 6 tane sivri uca neden olur. toplamda 12 tane sivri uç oluşur. ancak teleskobun akıllı tasarımı nedeni ile bu sivri uçların bir kısmı birbiri ile çakışmaktadır. bu sayede de toplamda 12 yerine 8 adet uç görürüz. ikincil ayna desteklerinde gerçekleşen kırınım daha az belirgin olduğu için çakışan sivri uçlar haricinde gözüken 2 sivri ucu, altıgen aynaların yarattığı sivri uçlardan daha kısa olarak görürüz.

    kaynak: science focus

  • dogru mu anladim mesela soyle bir sey mi?

    fenerbahce sabri'ye teklif yapiyor gel bizde oyna diye, sabri de bu ne curret diyip galatasaray'dan mi istifa ediyor?

    edit: mesajlar icin sagolun, reyiz kaptanligi birakiyormus, sag bekten yardirmaya devam..

  • aşiretten bir milletvekili çıkar “bir yanlış anlaşılma olmuş” der, olay kapanır. zaten kim uğraşacak devletin malına, doktoruna zarar veren 100 tane şerefsizi bulmaya?