ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hemşirelerin şafak operasyonu gibi odaya dalmaları
-
hastanelerin yataklı polikliniklerinde gözlenen durumdur. özel, devlet fark etmez. enfeksiyon sebebiyle 40 derece ateşlenen yavrun saatler sonra uyuyakalmışken gece 3'te tangır tungur içeri girip ışığı yakarlar, bir de üstüne hadi annesi ateşini ölçelim fıstığın diye bağırırlar. haydi bakalım sabaha kadar uyut uytabilirsen tekrar. bak normali bunun nedir biliyor musun girersin içeri sessizce, anneye fısıldayıp ateş ölçeceğim dersin anne kalkar yardımcı olur işini yapar gidersin. odaya girerken bir koçbaşınız eksik arkadaş.
ahu yağtu'nun ayakları
-
"bu ne lan? ebu leheb'le halay mı çektin be kadın?"
playstation 5
-
playstation 5 türkiye tahmini fiyatı
eğer konsol 499 dolar bandinda çıkarsa;
500 dolar=3062 tl
%50 gümrük (eylülden sonra %20 olacak) = 4593
%20 ötv =6502
%18 kdv=5419
%1 kültür bakanlığı payı =6567
%10 trt payı ile birlikte güncel dolar kuruyla hesaplandığında 7224 tl ye tekabul ediyor ki mağaza kar payı hariç tabi.
eylülden sonra da
500 dolar=3062 tl
%20 gümrük= 3674
%20 ötv =5202
%18 kdv=4335
%1 kültür bakanlığı payı =5254
%10 trt payı=5779
yani dolar kuru, mağaza kar payı gibi tüm senaryolar olumlu gitse bile 6000 - 8000 arası fiyat olacaktır.
durumun vehamiyetini zaten uzun uzun konuşacağız ama bu tabloya sadece coğrafya kaderdir demek yetersiz kalıyor. ınsan gider bankadan kredi çeker değil 7000 10.000 bile verir ama bu paranın yarısının sirf vergiden oluşması insanı salak yerine konulmasi koyar adama. şu 7000 tl nin %80 i sony'ye gitse gram koymaz kredi çeker gene o parayı veririm ama...
pilot kalemle dönem ödevi hazırlamış efsane nesil
-
yazım hataları yaparak harcadığı a4'leri toplasa ufak bir hatıra ormanı yaptırabilecek nesildir. ayrıca sayfa sayısı fazla olsun da göz doldursun diye sağdan, soldan, üstten, alttan çok boşluk bırakıp, yazının puntosunu da yüksek tutmuş nesildir. al sana bir hatıra ormanı daha!
westvleteren
-
geçen ay şans eseri 62. aramadan sonra düşürüp sipariş verdiğim manastır birası.
düşürdükten sonra size iki soru soruluyor, arabanızın plakası ve siparişi almanız için onların daha önceden belirlediği 3 günden hangisini istediğiniz.
arabanızın plakasını ve telefon numarasını sistemlerine kaydediyorlar ve 60 gün boyunca sipariş veremiyorsunuz, her sipariş plaka başı iki kasa.
en iyisi olan wv12 bir çok kez dünyanın en iyi birası seçilmiştir,
güncel manastır fiyatı 24x33cl 45 euro + 15 euro (12,60 kasa ve 0,10x24 bos şişe)
yıllandıkca (1 yil) daha da bir lezzetli olduğu söylenir, yaşayıp göreceğiz.
tadı asla acı değildir, aksine aromasından dolayı, olağanüstü bir kıvama ve tada sahiptir.
rahipler bu biraları günlük giderleri için yapıyorlar ve sıkı durun üretimin fazla olduğu ay fazla biraları bedava olarak dağıtılıyorlar. (bazen düşünmeden yapamıyorum, acaba bizim imamlarımızda bu kadar aşırı derecede talep gören bir ürün olsaydı aynı sistemi uygularmıydılar acaba)
bu birayı bulamam, aradım bulamadım diyenlere, sint bernardus 12'yi öneriyorum.
bu birayı, sadece ve sadece manastırda satılan westvleteren 12'nin aksine bütün marketlerden satın alabilirsiniz.
bu iki biranın benzerliği konusunda bir çok test yapılmış ve gürmeler 90-99% oranlarında benzerliği acısından fikir birliğine varmışlar.
... ama iste o 1% yok mu o 1% insana neler yaptırıyor. :)
hepsiburada.com'da satılan tanga
200 tl'lik banknotların esrarengiz yok oluşu
-
(bkz: fakirlik belirten cümleler)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
-benim tanıdığım r.t. erdoğan gücü paylaşmamak için emine hanımı boşar first lady ünvanını da kendine alır.
dada dandinista
-
ahmet çakar: adam olan sigara içmez.
rok: adam değilsin yani?
a.ç: değilim.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
1997 yılıydı. o dönemde liseyi kazanmıştım. liseye girişte sağlık raporu istenmişti. velhasıl o raporu almak için bakırköy devlet hastanesine gitmem gerekiyordu. fakirlik işte, annem öyle bir para verdi ki muayenelere yola yemeğe yetecek mi bilmiyorum.
yolda sürekli inşallah çok fazla masraf tutmaz diye içimden geçirdim. hastanede biraz masraf çıktı haliyle. ben paralarımı hesap ederken karnım o kadar açıkmış ki anlatamam. hastanenin önündeki büfeye geldim:
ben: abi simit kaç para?
büfeci: ... lira
ben: peki meyvesuyu kaç para?
büfeci: ... lira
ben: o zaman bi simit alayım abi
büfeci: meyvesuyu vermeyim mi?
hayatımın o anı sanıyorum kendimi en gariban en yalnız hissettiğim andı. büfeden simit alırken beni gören orta yaşlı bi bayan daha sonra yanıma gelip "ben sana meyvesuyu alayım mı oğlum" demişti en anaç haliyle. beni bi ağlama aldı ama anlatamam sözlük. (bkz: bu da böyle bir anımdır)
istanbul'u itici yapan detaylar
-
- aşırı kalabalık, sıra oluşmayan hiçbir yer yok. ki halkımızın sıra kavramını düşünün. evet istanbul halkı daha bi cahil.
- suriyeliler her tarafta. özellikle geceleri çıkıyorlar, berbat.
- pahalılık. sonradan görme halk. en kötü ev 1000 lira olur mu??
- yemek olayı. "yok o orda yenir yok bu burda yenir" diye diye, dışarda yemek yemek ateş pahası, her yer isminin başına "tarihi" eklemiş. kim kimi dolandırabilirse.
- eminönü'yü hiç söylemeyeceğim. hayatımda gördüğüm en kaos ortam. bir deniz kenarı bu derece "bok" edilebilirdi.
- aşırı dar sokakları ve trafiği de söylemeyeyim.
iyi yan say deseniz cidden zor. insanlar ayda bir deniz görebilmek için deli gibi çalışıyorlar. facebook mutlusu o insanlar. "beykozda kahvaltıya geldik xdxd" emin olun gelmeden önce 2 saat trafikte takılıp, mekan önünde de 1 saat kahvaltı sırası beklemişlerdir. (evet orada da sıra var)