• mevzuubahis sevgi karşı cinse olan sevgiyse, aşksa herneyse, ister istemez yok böyle bir şey, nerde canım bu devirde tarzı haklı tepkilere yol açabilecek cinsten bir sevgidir. lakin varsa da böyle bir şey,aylarca, yıllarca bekleyebilmektir, beklenen kişinin buna değer olduğuna sonuna kadar inanmak ve belki de asla elde edilemeyeceğini göze almaktır, o kadar sevmektir ki başka kimseyi görememektir, fedakarlıktır, belki o kişiyle çıkmak, ayrılmak ve umutların bir daha gelmemek üzere gittiği noktada hala seviyor olmaktır,bir noktadan sonra hastalıktır, saplantıdır, belki de gerçekten hiç olmamalıdır,"ben onunla evlenicem,o benimle evlenmese de" demektir, tuhaftır, evet aptallıktır çünkü her şey hızlıdır günümüzde, arabalar, bilgisayarlar, yemekler, ilişkiler hızlıdır, bir geceliktir bazen, böyle bir ortamda bunlardan bahsetmek aptallıktır zaten bunlardan bahseden de bunu yaşamamamış ve etrafında bunu yaşayan üç beş kişi bulabildiyse hayatı boyunca, onları gözlemleyip bu yargılara varmıştır, belki de yanılmıştır..
  • anlaşılmamayı bile kabullenmektir. (oysa, bunun üzerine, bundan haklı ve bundan yalnız beklenti tanımam)
  • insan sadece bir kere yüzünü görebilme olasılığı için bir insanı sevmeye devam edebilir, bu insandan tek beklenti kendisi olmaya devam etmesidir.
    "sen sen olmaya devam ettiğin sürece seni seveceğim" diyebilir insan... değiştirmeye çalışmaz karşısındakini, demir dövmez ilişki örsünün üzerinde, şekil vermez kaderin gidişatına el atmak istemez...
    bırakır rüzgar-zaman şekillendirsin ilişkiyi... sonra ortaya çıkan şeye mutlulukla bakabilir insan, kendi eseri değildir işte o ortaya çıkan kendinden hiçbirşey yoktur ama yinede sever onu işte beklentisiz sevmek budur... ne olursa olsun sevmektir...
  • --- spoiler ---

    beklentisiz sevmek nedir bilir misiniz , ben sizinle öğrendim bunu… beklentisiz sevmek;
    yani “bugün telefon etmedi” demeden, “şu an nerede acaba?” diye kendi kendinizi yemeden,
    “yaş günümü hatırlayacak mı acaba?” diye bir beklenti içine girmeden…
    sevmektir aslında…
    onun, size ait olmadığını kabul edip, onu özgür yaşamı ile sevmeyi denediniz mi?
    “bitecekse biter, bunu ben değiştiremem, beni sevmeyi bırakmasını değiştiremeyeceğim gibi” diye düşünüp. onu yersiz kıskançlıklarla boğmaktan ve kendinizi yıpratmaktan vazgeçebildiniz mi hiç? hiç beklemeden çalan bir kapıda, onu karşınızda görmek ne güzeldir, bilir misiniz?
    “bugün beni hatırlamadı” yerine “hiç beklemiyordum, senin geleceğini” diyebilmek ne güzeldir oysa… onu boğmadan, kendinizi boğmadan sevebilmek ne güzeldir…
    sahiplenme duygusundan uzak, sevmenin, sevilmenin tadına varabildiniz mi hiç? yapılmamış davranışlar, söylenmemiş sevgi sözcükleri ile kendi kendinizi ask çıkmazında kaybedeceğinize, hiç beklenmeyen bir demet çiçekle mutlu oldunuz mu? ben, beklentisiz seviyorum sizi… “niye aranmadım” diye düşünüp kendini kendimi yiyeceğime, hiç beklenmedik bir “seni özledim” mesajı ile kendimi avutuyorum çoğu kez, ama mutlu oluyorum…
    ben, beklentisiz seviyorum sizi… sevgiye karışan “beklenti” denen illeti sildim lügatımdan… beni aramadığınızda ‘’bugün neden aramadı diye kızmıyorum size’’ merak ediyorum sadece, bazen telaş… iyi olsun yeter diyorum, diyorum ve öyle seviyorum sizi… ben beklentisiz seviyorum sizi, sormadan, yormadan, bıkmadan öylece seviyorum işte… zamanı unutuyorum çoğu kez yanınzda, en güzel dualarımın hayallerimin içinde rastlıyorum hep size… umrumda olmadan hiç kimse, gözümü kapatıp öyle sevdim sizi… sadece sevdim. bi an bile vazgecmeden bi an bile vazgeçmeyi düşünmeden

    --- spoiler ---
  • biricik goethe'nin "ben sizi seviyorsam bundan size ne?" sözünü akla getirir. sanırım biraz da sevmek için bir nedene gerek duymamaktır. sevmek eylemini, sevgi nesnesinden bağımsız var etmektir. bir nevi, mutluluğun resmini çizebildiğini fark edebilmektir...
  • susmaktır.
  • insan sadece ehlilestiremedigi seyi beklentisiz sever. kabullenir varligindan mutlu olmayi ogrenir. kedi sevmek bunun gibidir iste... dogayi sevmek de oyle... ama eger aklina dusmus ise ehlilestirmek fikri, iste o zaman beklentiler kapida sıraya dizilir.
    insanlar arasindaki sevgiye gelince, anne ve cocuk arasindaki sevgi haric, beklentisiz sevgi vardir diyene 'ya sen kendini tanimiyorsun, yada sevginin ne demek oldugunu bilmiyorsun' demek gerekir. beklenti olunca adi, evet kulaga pek hos gelmiyor, illa ki karsiliklar, tutmasi gereken borc alacaklar varmis gibi geliyor. ancak onunde sonunda beslenemeyen her canli gibi o sevgi de solup yitecektir.
  • shakira ablamızın bir şarkısında*, "i love you for free and i'm not your mother" cümlesiyle açıkladığı durum. genelde de böyledir hakkaten, kişinin annesinden başka kimse sıfır beklentiyle sevmez insanı; hiçbir şey olmasa sizin onu geri sevmenizi bekler. oysa bu bile yoktur annelerde, o kadar kayıtsız şartsızdır sevgileri.
    (bkz: anne)
  • bir insanin yalnizca bir kediye verebilecegi sevgidir.
    insanin karsilik almayacagini bilerek sevebildigi tek varlik kedilerdir. muhtemel ki kedilerin rahatlatici etkisi de buradan gelir...
  • aşkın en yalın hali.
hesabın var mı? giriş yap