• 50. ölüm yildönümü (14 agustos 1956) nedeniyle ülkesinin bir cok sahnesinde oyunlari sergilenen tiyatro ustasi, sair, bilge kisi. „geschichten vom herrn k.“ adli yapitindan bir alinti:

    “was tun sie”, wurde herr k. gefragt, “wenn sie einen menschen lieben?” “ich mache einen entwurf von ihm”, sagte herr k., “und sorge, daß er ihm ähnlich wird.” “wer? der entwurf?” “nein”, sagte herr k., “der mensch.”
    bertolt brecht

    *

    bay k.’ya soruldu, „ne yapiyorsunuz, bir insani severseniz?“ „ondan bir taslak yapiyorum“ dedi bay k., „ ve bu taslaga benzemesi icin ugrasiyorum“. „kim, taslak?“ „hayir“, dedi bay k., „insan".
  • "iki milyonu gammazcı,seksen milyonu gammazlanan bir ülke olmuş vatanım.yurdum suçlularla dolu.baba oğluna gerçeği söyleyemez,tevkif ederler yoksa.doktorlar ölüm nedenini gizlemek zorundadır raporlarında,tevkif edilirler yoksa.okuldaki öğretmen bile tarihi değiştirmek zorundadır.büyük önder"i gerçeğe uygun anlatmazlar,tevkif edilirler.

    ya biz ozanlar? kodesi boylamamak için zararsız mısra ararız.nereye baksam,yurttaşlarımın ezildiğini,yok edilmek istendiğini görüyorum.ne yapmak istiyor bu zorbalar?
    bir takım güzel sözleri yanyana dizmek değildir sanat.insanların neler çektiğini bilmeden,onlardan etkilenmeden sanat yapılamaz.bir ozan olarak insanların dertlerinr kulak tıkarsam,kim inanır yazdıklarıma?"
  • " zorbalık; zorbalıktan değil,onsuz elde edilemeyecek kazançlardan doğar "
  • bir şiiri şöyledir:

    devrim askeriyle alay ediliyor ve devrim askerinin yanıtı

    1.
    çizmeleri su alan general,
    de bana: kimden gelir
    bu buyruklar? laf aramızda:
    bugün öğle yemeğini yedin mi?

    kafanda planlar var mı?
    miden boş sadece?
    bir bayrağım var, dersin,
    ama ordun hani nerde?

    tek pantalonlu devlet adamı,
    bir ütü tahtası ister misin?
    bakanların nerde toplanır?
    yoksa köprü altında mı?

    papaz oğlanı alır,
    as alır papazı.
    adın tarihe geçer ama
    kimliğin nerde hani?

    dört ediyorsa iki kere iki,
    tamam, güç sende olacak,
    (ayaklar boş olacak) ama:
    bu gece bir yatağın var mı yatacak?

    2.
    eğer ben su almayan çizmeler giymek istiyorsam bir gün,
    çünkü parmaklarımı bile örtmüyor şu ayağımdakiler
    kovmalıyım bana çizme vermeyenleri,
    ve tüm deri piyasasını düzenlemeliyim.

    pantalonum dökülüyor.
    kıçıma bir pantalon gerek
    kışı geçirebilmem için zar zor.
    onun için, pantalonların nerde olduğunu bilmeliyim
    ilk peşin,
    ve tüm tekstil sanayiini düzeltmeliyim

    eğer istiyorsam has ekmek yemek,
    önce kırmalıyım tahıl borsasını
    ve gidip görüşmeliyim çiftçiyle ben kendim
    ve traktör göndermeliyim tarlalara,
    ve ekini geniş çapta üretmeliyim.

    istemiyorsam beni hor görenlerin
    savaşlarında askerlik yapmak,
    onların laflarına gülüp geçmeliyim
    ve kendi bayrağımı açmalıyım,
    ve savaşımı ilan etmeliyim onlara.

    çeviri: a.kadir - gülten aktaş
  • büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. bugün, yarına, dünle beslenerek yol alır. - bertolt brecht
  • "çatısının altında gülünmemesi gereken bir tiyat­ro, gülünç bir tiyatrodur. mizah duygusundan yoksun olanlar, aslında gülünç insanlardır." demiştir.
  • zekanin, vicdanin, muhalifligin ve ilericiligin ete kemige bürünmüs hali olan cok sevdigim bu amcanin 50. ölüm yildönümünde kendisinin enfes bi eseri olangeschichten vom herrn keuner den bi kisa hikaye :

    caresiz cocuk

    herr keuner maruz kalinmis haksizligin sessizce sineye cekilmesinin bicimsizligi üzerine konusurken su hikayeyi anlatti: bir yoldan gecen önünden duran aglamakta olan bi cocuga derdinin sebebini sordu. "sinemaya gitmek icin 2 kurusum vardi" dedi cocuk. " sonra bir genc geldi ve onlarin birini zorla elimden aldi" dedi biraz uzaktaki bir genci isaret ederek. adam "imdat diye bagirmadin mi?" diye sordu. "bagirdim" dedi cocuk ve hickirmaya devam etti. "kimse seni duymadi mi?" diye sormaya devam etti adam, cocugu sevgiyle oksayarak. "hayir"dedi cocuk. "daha fazla bagiramazmiydin ?" diye sordu adam. "hayir" dedi cocuk ve umut dolu bakislarla adama bakti. adam gülümsedi ve "o zaman öbürünü de bana ver" dedi, cocugun elindeki diger kurusu da elinden aldi ve tasasiz bi sekilde yoluna devam etti.

    daha fazla bagirdigimiz bir dünya ümidiyle , bertolt abime saygilar, yengeye selamlar.
hesabın var mı? giriş yap