bilinç akışı

• freud'un bilincin nasil calistigi uzerine yaptigi arastirmalar ve bulgular sonucunda ortaya cikmis edebiyat tarzi gibi bisi.
• yazarken kasmamak, koyvermek, aklina estigi gibi dokturmek. aklina estigi gibi derken oyle yanlis anlamayin. yani sanki boyle ruzgara kapilmis bir yaprak gibi yazmak. sanki yani sarhosmussun da ne yaptigini bilmiyormussun gibi... kalem, klavye ruhunu ele gecirmis gibi. ruh demisken, ruhlardan korkanininiz var midir? vardir herhalde. ne de olsa olulerin etrafta dolasmasi hos bi sey diil. mesela ben cocukken, bir gun evimize ruh geldi sanmistim, cok korkmustum. bu arada o ev dedigim de boyle 2 oda bir salon, besiktasta, hani besiktasta carsi var ya. pasaj falan var. pasajda ps2 satiliyo hani. yeni oyunlar da paso gelir oraya. hatta bir keresinde cm cikmadan 15 gun once her yeri ilanlarla donatmislardi da cok heyecanlanmistik. allam heyecan demisken heyecana kaptirdim, yazdikca yazdim. nereden nereye degil mi ya. efendim, bilinc akisi mi dediniz?
• pinar kurun asilacak kadin adli romaninda guzelce orneklenen teknik. 2 ayri karakterin anlatimlarinda bilinc akisi kullanilmis, boylece karakterlerin kisilikleri, bilgi duzeyleri ve geldikleri yerler romanin diline yansimistir. kizin cahilligi ya da savcinin psikopatligi, acikca belirtilmeksizin, bilinc akisi teknigi ile gayet guzel verilmistir mesela.
• bu teknikle yazılmış eserleri okumak o kadar zordur ki insan sık sık keşke bulaşmasaydım der.
• (bkz: yusuf atilgan)
• italo calvino nun kozmokomik oykuler kitabinda kullandigi tekniktir. sahsen kendini onceki eserleriyle kanitlamis, edebiyat aleminde yeri olan bir yazarin yazmasi okurun ilgisini ceksede, her yazarin harci olmayan teknik. cikipta ben yazsam bilinc akisiyla mesela, sittir lan sen kimsin derler, kitaplarimi pazar ekiyle dagitirlar.
• daniel chavarria kitaplarinda da rastlanan tekniktir, ayrica kitap cevirmenlerini ruh hastasi etmek icin birebirdir.
• (bkz: hiroshima mon amour)
• edebi yapıtta imgeler zinciri oluşturmak.
  bir olay, bir düşünce, bir koku veya herhangi bir şeyin kişiye başka bir şeyi çağrıştırması ve devamında gelen imgeler zinciri. insanın zihnindeki çağrışımların sınır konmadan, bastırılmadan, doğrudan aktarılması. bilinç akışı tekniğini diğer çağrışımlardan ayıran da bu sınır koymama, olduğu gibi sunma ve devamlılık öğeleri. öncüsü james joyce'tur, freud'u tanımasıyla edebiyata getirdiği bir tekniktir. özellikle hikayelerinde bolca kullanmıştır.
• sanırım geveze insan için sarhoşken yapılacak en kolay şeydir. daldan dala atlanır kemiği alınmış dil ile.