• deadpool izleyip tespit yaptığını sanan ergenlerin aklına takılan soru.
  • cinsiyetçilik, şiddetin kendisinde değildir. cinsiyetçiik, şiddetin motivasyonlarında ve sırtını dayadığı toplumsal meşruluktadır.

    oluşan kafa karışıklığı aslında zayıf cinsiyet gibi cinsiyetçi bir laftan yola çıktığımız için oluşuyor.

    gelin erkek erkeğe ilişkiden bahsedelim.

    yıllar önce jeniffer lopez, bir film çekiminde gerdanlık takar. sette çalışan lubunyalardan biri bu gerdanlığı çalar. akşam bir adam ile birlikte olur. adam gerdanlığı gerçek zanneder, lubunyadan çalmaya çalışır ve bu sırada lubunayı öldürür. ortada şiddet vardır, cinayet kabul dilebilir bir şey değildir. ama bu cinayete homofobik diyemeyiz.

    ya da jigololar ve erkek müşterilerini düşünelim.

    90lı yıllarda londra'daki jigololar müşterilerinin uyguladığı şiddetin kurbanı oluyorken, aynı yıllarda ise istanbul'da jigololar müşterilerine şiddet uyguluyordu. her iki şehirdeki jigolo da müşteri de erkek. peki aradaki fark neden kaynaklanıyor?

    türkiye'deki jigololar gay kimlik geliştirmemişlerdi. "delik deliktir. ben erkeğim sikerim" ve "hem parasını yiyorum hem sikiyorum" kafasındaydılar. en bir erkek söylemleri ile, toplumsal meşruluk içinde kendilerine yer arıyorlardı.

    ingiliz jigololar, türklerden farklı olarak gey kimlik geliştirmişlerdi, müşterilerine sırf eşcinsel olduğu için şiddet uygulamıyorlardı. fakat onlarda müşteri kılığına girmiş gay bashing çetelerinin hedefi oluyorlardı. çünkü bu çetelerin en kolay ulaşabileceği eşcinseller, londra metrosunda iş tutan jigololardı. gay bashing çeteleri ibne döverek bir şekilde sırtlarını toplumsal meşruluğa dayıyorlardı.

    aslında bu toplumsal meşruluğa sırtını dayayan şiddete maruz kalma olayı, heteroseksüel erkeklerin de yabancı olmadığı bir kavram.

    misal öğrenci evi kiraladınız. mahalledekiler, küpenize, saçınıza ve gitarınıza kıl oldu. akşamda önünüzü kesti ve "siz bizim karılarımıza kızlarımıza sulanıyorsunuz" diyerek meydan dayağı attı. evli erkek olmak, bekar erkek olmaya göre daha meşrudur. mahalleli, o meşruluğa sırtını dayayarak size meydan dayağı atar.
  • kadına vurmamanın cinsiyetçilik olup olmadığı tartışılabilir. ancak vurmanın 'hayvanlık' olduğu su götürmez bir gerçektir.
  • ya arkadas kufur etmeyeyim diye ugrasiyorum ama kodugumun yerinde beyinden cok agiz olunca elden bir sey gelmiyor.

    bre aptallar. adam hosunuza gitsin gitmesin, enteresan ve ironik bir soru sormus. dogru duzgun cevap yazan 2-3 entry var ancak toplasan.

    kimse size dayak atmanin etigi uzerine nutuk atmanizi soyledi mi ulan? muhtemelen universite okuyan adamlarsiniz. bir hocaniz bile cikip size off-topic olursaniz yazdiginiz seyin cop oldugundan bahsetmedi mi?
  • birine niye vuruyon diye sorduran ve ardından bütün cinsiyetçi küfürleri sayma isteği uyandıran soru. ama küfür ayıp bişi
  • cevabı, cinsiyetçilikle ilgisi olmayan soru cümlesi.

    konu, kendinden zayıf olana uygulayabileceğin güç gösterisinden ibarettir. bu, bir kadın da olabilir bir kedi de.

    kick box bilen hatun, karşısındaki erkeği evire çevire dövüp ona meydan dayağı atmalı mıdır, atmamalı mıdır?
  • "erkek şiddeti" üst başlığı üzerinden cevaplanması gereken sorudur.

    cinsiyetçilik sosyolojide en temel anlamda iki şekilde kendini gösterir:

    1. iyi niyetli cinsiyetçilik (benevolent sexism): kadını güçsüz, savunmasız, korunmaya muhtaç görüp ona kol kanat germe yönetimiyle kendisine bazı işleri yapmaması gerektiğini söylemek ve iyi niyetli (!) bir ayrımcılığa maruz bırakmaktır. yani kadını güçsüz görüp de tokat atmamaktır.

    2. düşmanca cinsiyetçilik (hostile sexism): açıktan şiddet (her türlüsü) içeren cinsiyetçiliktir. kadına yönelik aile içi şiddet, cinsel, sözlü, fiziksel tacizdir.

    ancak dediğim gibi kendini şiddet yoluyla ifade etme erkek çocuklarında meşru görülen bir durumdur. bu nedenle de hedefi kim ve ne olursa olsun, erkek şiddeti başlı başına cinsiyetçidir.

    çünkü bu şiddetin kurbanı sadece kadınlar değil, başka erkekler, hayvanlar, doğa ve hatta duvarlar, cam vazolar (çok sinirlendiğinde bir erkeğin gidip duvara/cama bir yumruk atma sahnesini ne kadar da yabancı değil, değil mi?). o nedenle kontrol edilemeyen her türlü şiddet duygusunu ben cinsiyetçi kabul ederim.

    cinsiyetçiliğin kurbanı sadece kadınlar değil.
  • (bkz: haklı şiddet yoktur)
    (bkz: bir iletişim dili olarak şiddet)

    embesilin dilemması
  • her şeyden önce insancıl değildir.

    insancıl:insan seven.

    insana değer veren

    insancılık yanlısı olan, hümanist.
  • mantık arayan, cevabı olmayan soru. "vurmak mı vurmamak mı?" yani bunların cinsiyetçilikle zaten alakası yok. kaldı ki insanlıkla alakası olabilir. vurma isteği var ama vurmamayı seçiyorsun. insanlığını bi sorgulamak lazım.

    ayrıca olay karşıdakinin kadın olup olmaması değil ki güzel kardeşim.

    olay; senden (çook büyük ihtimalle) fiziksel olarak daha düşük düzeyde olan bir canlıya üstünlüğünü göstermek için şiddet uygulaman. yani judo milli takımında bir kadına vurup vurmamayı tartışabilir misin mesela? hayır. aynı şey senden daha çelimsiz daha çaresiz bir erkeğe, çocuğa falan vurmak veya vurmamak diye de tartışılabilir.

    vurmak mı vurmamak mı insanlıktır? soru bu.
hesabın var mı? giriş yap