• başlığı açan yazarın kuran kursu terk olmasının verdiği heyecanla ortaya attığı iddia.

    ifadede hiçbir hata yoktur. birgün gazetesi doğru manşet atmıştır.

    hırsız diye okunur. tamamıyla doğrudur. aynı kelimenin arap harfleriyle hayırsız diye de okunabileceğini bilmeyecek kadar uzaksınız bu işlerden.

    doğrusu için;

    (bkz: dudayeva cehaleti)
  • toplanın lan cahiller. beleş ders var.

    öncelikle birgün gazetesinin imlası hatalıdır. oradaki kelime hayırsız okunur. yalnız şemseddin sami'den örnek vermiş kimileri. ulan o kadar osmanlıca biliyorsanız hırsız maddesinin içeriğini de okuyun. ilk cümle diyor ki "belki hayırsızdan muharref. muharref, kısaca bozuk anlamına geliyor, tahrif edilmiş. hırsız kelimesinin etimolojisini bilemiyorum maalesef ama şemseddin sami'ye göre hayırsız'dan gelme ihtimali varmış. bir diğer iddia da kırgız'dan gelmesi üzerine. etnik grupların böyle genellenmesine karşı olmakla beraber, birden fazla osmanlıca metinde, babalar gibi "kaf"la kırgız yazıldığını ve hırsız anlamında kullanıldığını görmüşlüğüm var.

    birgün gazetesinin bu affedilmez hatası hırsızlık bahsini yeniden açmak babında güzel aslında. tüm açıklamalar, gündem değiştirmeler arasında havada asılı kalmış, gayet direkt bir soru var: çaldınız mı çalmadınız mı? bu soru cevabını bulmadan konuşmanın çok da alemi yok. yine de aşağıdaki paragrafta işi osmanlı türkçesi öğretmek olan bir insan olarak görüşlerimi kaydedeceğim. ciddiye alın lan götler, sizin gibi işkembe-yi kübradan sallamıyoruz. ilmini yaptık amına koyim.

    lise bebelerine osmanlıca öğretilecekmiş. yahu arkadaş zibilyon tane imam hatip lisesi var. hatta bu tartışmaları açan cumhurbaşkanı da bunlardan birinen mezun. neden arap ülkelerine gittiğinde tercümana muhtaç kalıyor. imam hatipler yıllarca arapça dersi vermiyor mu? kısacası öyle ders koydum öğretirim, yok. önce recep tayyip erdoğan'ın arapça seviyesini görelim.

    saniyen, kim verecek aga bu dersleri. bu dersleri verdirmeyi planladığınız adamlar benim tezgahımdan geçiyor. hatta ilginçtir, bu tartışmayı geçen hafta gördüğümde ders arası vermiştim. dersim de osmanlıca'ydı. yoklama almıyorum. sınıf listesinde 25 kişinin adı var. mevcut 7 kişi, okuyabilen sayısı: 4. bir de öğrencilerimin çoğu akp çizgisinde, muhafazakar insanlar. hasbe'l-kader son sınıfta kapıma gelecekler, hocam bokunu yiyim bizi geçir diyecekler, biraz onlar çalışacak, biraz ben ittireceğim geçebilenler okul bitirecek ve sen de bunlarla gençlere osmanlı türkçesi öğreteceksin. la de get. işi osmanlıca olacak adamlar öğrenmek istemiyorlar. yoksa okumayı öğrenmek zor değil. ben de fena öğretmen değilim. ilgisi olan adama 1, 1,5 ayda matbuyu, 2-3 ayda el yazısını (rika) söktürürüm. sonrası divani, sülüs, nesih diye gider.

    "hem okudum hem de yazdım/ yalan dünya senden geçtim"
    "tomofiller gelmiş misler kokuyor/ yazamıyor ama biraz okuyor"

    niye yazılmış lan bunlar hiç düşündün mü? ya da ben yukarıda neden "okumak zor değil" yazdım. bu osmanlı türkçesini okumaya okursun da yazmak bambaşka bir dert. standart osmanlı katibi 12 yıl teorik eğitim 4 ila 6 yıl da staj görerek kitabette yer edinebiliyordu. yazmak çok zor aga, bildiğin gibi değil. birgün gazetesi hırsız'ı yanlış yazmış, ne gam. yazmak zor işte. 15 yıldır bu işin içindeyim, sözlükten kontrol etmeden yazmam. çünkü yazamam.

    mezar fetişistlerine de dokunduralım. şu memlekette mezarlıkları yok edip üzerinden bulvar geçiren, mezarlık üzerine apartman, avm diken ne kadar adam varsa muhafazakardır. aç araştır. muhafazakarların tabiata, tarihe, kültüre olan vurdumduymazlıklarını gizlemek için bu osmanlıca sevdası başka bir şey değil. tepkiler bastırabileceklerini bilseler, yeterli rantı da görseler süleymaniye'yi yıkıp yerine gökdelen diker bu herifler. akp dönemi'nde yapılan restorasyonlara bakın, o saygısızlığı görmüyorsanız körsünüz. lisede osmanlı türkçesi dersi verip dedelerinin mezar taşlarını okuyacaklarmış. la gardaşım bu mezar taşı okumak ayrı bir uzmanlık alanı, biz adamlara önce osmanlı türkçesi dersi verip sonra ayrıyeten mezar taşı okumayı öğretiyoruz. öyle çok mezar taşı da yok ha. şu ana kadar yapılan hatırı sayılır nicelikte çalışma mevcut. şu osmanlıca dersi dediğin naneye ayıracağın bütçenin onda birini proje olarak dağıt bütün türkiye'deki mezar taşlarının envanteri çıksın. nedir yani.

    en güzelini rıdvan akar demiş: "zorunlu osmanlıca ile tarihten rövanş alınmaz. olsa olsa 88 yıl sonra, öğrenmekte zorlanan her öğrenci atatürk'ü rahmetle anar."
  • haa o zaman "rte ve tayfası hırsız değildir" sonucunu çıkardığımız olay.

    oldu mu len?
  • cin olmadan adam çarpmak da böyle oluyor, ama onu yapan pek tabii birgün değil. hırsız'ın sadece yazım itibariyle değil köken itibariyle de hayırsızla eş olduğunu, fonetik olarak hayırsızdan doğduğunu bilmeyip, ya da daha fenası belki de bile bile, gelip burada ahkam kesenler. osmanlı türkçesi verilsin, verilmeli de; bu memleket insanı sizin ve sizin ağababalarınız gibi ecdat bilmez ecdatçıların hemi kirli hemi yanlış filtrelerinden süzülüp de kutsal osmanlı safsatası altında tam manasıyla safsatalat öğrenip duracağına açar da sizin gibi kör kasaplara minnet etmeyip tutar kendi skini keser. ama o kadar tiksindiriyorsunuz ki insanları gerek trollerinizin sosyal medyada yaptığı yorumlar gerekse baştrollerinizin ekran başında yediği herzelerle, bunca zamandır insanlara osmanlı türkçesini sevdirmeye çalışan bencileyin ademlere bile gönül verdiği işe lanet okutuyorsunuz. durmak yok, yola devam gençler.
  • arapça ve osmanlıca'nın ne denli gereksiz olduğunu ortaya çıkarmıştır.

    bakın, bir kelimenin ne olduğunu bile çözemiyoruz kargacık burgacıklığı yüzünden.
    tek kelime lan.
    buradaki okumuş etmiş bu işi bilen onlarca adam tam karar veremiyor.
    düşünsenize çocuklarımıza şu yazının, dilin öğretildiğini.
    latin alfabeli türkçe ne güzel lan.
    al sana hırsız.
    al sana hayırsız.
    var mı şüphe farklı olduklarına dair? yok.
    resmen turnusol olmuş şuradaki yazılanlar osmanlıca zımbırtısı için.
  • şimdi şunu söyleyeyim kur'an kursunda öğrenildiği kadarıyla bu ifadeyi dilbilimsel olarak irdelerseniz,

    burada hayırsız yazıyor yeaaaa diye ayağa kalkabilirsiniz.

    cehalete pabuç bırakılmaz. orada hırsız da yazıyor, hayırsız da yazıyor.

    üzgünüz ak troller! siz hayırsız diye de okuyabilirsiniz zaten kimseye bir hayrınız da yoktur.
  • bilirkişi olarak bizim mahallenin camisinin imamına gösterdim yazıyı, "bu kuran harfleri, abdestsiz tutma bu gazeteyi" dedi. çok günahmış.
  • yazılır, okunur.

    yazılabilir, okunabilir.

    şimdi yukarıdaki ayırımı bilmeden anlamadan, olanca cehaletleriyle burada referans veren, bakın şu da böyle yazmış diyen insanlar bu dile çok ama çok uzaklar. gerçekten kur'an kursu terkler bu kadar açık söylüyorum.

    ilgili gazetenin manşeti hırsız diye okunur, hıyırsız diye de okunabilir. burada kur'an dili ve bildiğimiz arap harfleri arasındaki farkı anlayacak kalibrede olmanızı beklemiyorum.

    ancak manşetteki yazım kesinlikle yanlış değildir.
  • bir kahve içip sakinleşip yanlış yazıldığı söylenen kelimenin evveliyatını biraz deşmenin vakti geldi. zira doğru olan yanlış bilinip yanlış bilenleri eleştirmek için sonra daha başka yanlışlar yapılıyor.

    hayır efendim, "hayırsız" elif ile yazılmaz, tam da birgün'ün yazdığı şekilde yazılır.
    ama birgün'ün yazdığı aynı zamanda hırsızdır da.

    hırsızın hayırsızdan geldiğine şemseddin sami biraz durak büker gibi olmuş, ama olmasın. şöyle biraz gerilere, hakikaten gerilere, dede korkutlara, 15.-16. yüzyıl kaynaklarına filan gidince, bugün de nadiren kullandığımız "hırlı" ('hırlısı var hırsızı var'daki hırlı) kelimesinin hayırlı olan, uğur getiren manalarında kullanılmış olduğunu ve kaynaklarda gerek ye ile gerekse ye harfi kullanılmadan yazılmış olduğunu; bunun karşılığında tıpkı -lı gibi türkçe'ye has bir son ek olan -sız ile hayırsızın, ve oradan da hırsızın türetildiğini görüyoruz. nişanyan gibi büyük bir etimolog ve sözlükçüye "afedersiniz ermeni" diye dudak bükecekseniz eğer, pekala tarama sözlüğü'ne, efendime söyliyeyim redhouse'lara, meninski'ye, devellioğlu'na da müracaat edebilirsiniz.

    zaten asıl mesele de şurası bence: osmanlı zamanı (ki bununla yalnızca 19. yy sonu 20. yy başını kastetmiyorum, daha gerilere gidebilmekten söz ediyorum) kelimelerin tam olarak nasıl telaffuz edilmiş olduğu tam manasıyla bilinmezken, telaffuz varyeteleriyle arapça ve farsça'dan alınan kelimeler yeni anlamlı sözcüklere evrilirken, her daim bir sorun teşkil etmiş sesli harf yazımında (sonuçta türkçe söyleniş çok sayıda sesli harfi zorunlu tutuyor, lakin arap alfabesi bu ihtiyacı her daim karşılayamıyor) bir konsensüs oluşamadığını osmanlı zamanı dili, tarihi ve kültürüyle hakiki ve samimi bir alakayla meşgul olanlar çok iyi bilirken; gelip de tamamen birilerine yaranmak, birilerine arka çıkmak, ortalığı bulandırmak gibi niyetlerle ahkam kesmek artık maalesef komik değil.

    editto: link ve imla.
  • cahil sanrısıdır. ayrıca yazılışları aynı anlamca çok farklı kelimelerin cümledeki durumuna göre yorumlandığı ve bugün bile tartışılan muazzam çeviri hatalarına neden olan osmanlı alfabesinin bug'ını da göstermesi açısından güzel olmuş bir başlık atmışlardır.
hesabın var mı? giriş yap