• istanbula ilk geldiğimde büyükdere'ye yerleşmiştim ben ve insanlar birbiriyle:
    -fehim bey, istanbul'a mı gidiyorsunuz?
    -yok, istanbula dün gittim, sarıyere gidip geliicem... diye konuşurlardı.
    ben "ama, ama burası istanbul degil mi ki zaten..." diye 'yabancı'lasirdim duruma...

    yiğit kafenin hemen solunda, şimdi içinde bir kafe olan park, en sıcak günlerde dahi gölgeli ve serin oldugundan o masal ülkesi istanbulun masaldan çıkıp gelmiş insanlarının buluşma yeriydi... 60 yaşın üstünde üç dine mensup hatta bu üç dinin farklı mezheplerine mensup amcalar tavla veya bezik oynar, tadına doyulmaz muhabbetler gırla giderdi. misal, mümin amca, kitabına uydurup rahibeleri sirayla beceren papazın fıkrasını anlatır, nubar amca misilleme yapip muska yazmak bahanesiyle köyün kizlarını çıtırdan yiyen imam fıkrası patlatırdı... ben gündüzleri onların kahkaları arasında ıhlamur kokuları içinde birbirinden güzel romanlar okur, geceleri kayık kızaklarının üstünde bir avuç fıstık ve tuzlu leblebi ile iki şişe ucuz şarabı devirirdim. altımda dalgalar oynaşırken içimde "bütün gece ağlaaaadııım, dalgalar kucağııımdaaaaa..." şarkısı döner dönerdi... sonra, sonra da "o mahur beste çalar, müjganla ben ağlaşırdık..."

    ben istanbullu olamadım ama galiba büyükdereliyim...
  • çocukluğumun neredeyse her haftasonunu geçirdiğim şirin boğaz kıyısı semti. orada yaşlı bir madamın evi vardı, hep panjurları kapalıydı, vaktiyle o madam bir kedi yakmış diye ortada bir şaia dolaşıdı ödümüz patlardı kapısından geçmeye.

    tepelikte yokuşun hemen başı çayır çimendi, dik yokuşları benim gibi çelimsiz bir çocuk için ölümdü ama çocuktuk, kuzenlerle keyifli keyifli oyunlar oynardık sokaklarında, en çok da maliyenin bahçesinde.

    bir de sahilindeki çekeklerden denize düşme hikayem vardır.

    sonra kazıklı yol yapıldı
    ve biz büyüdük
  • çocukluğumun sevimli sokağında geçtiği semt. sahildeki basket sahasinda daha 18 yaşinda falan, profesyoneliği adım atmadan önce her orta sahasindan attiğini sokan o zamanın tıfılı orhun ene de büyükdere'lidir. biz o zamanlar 10 yaşında falandık. nostaljik vapur iskelesi ve içinde müthiş çikolatalı dondurma yapan bir dondurmacisi vardi, ondan daha iyi bir dondurma istanbul’da yemedim diyebilirim abartmadan. beyaz park, ispanyol sefareti ve hemen yanindaki ermeni kilisesi, rus yazlik sefareti aklimda kalanlar, ve 85-90 yılları arasında karadenizli-arap akinina uğradiktan sonra buradan taşınışımız, ki kazıklı yol bile yapılmamıştı o zamanlar. ne bebek, ne emirgan, ne ortaköy. büyükdere boğazın en nezih, en güzide beldesidir.
  • dünyanin en büyük agaclarindan biri 1930 lara kadar burada , cayirbasi yoresinde imis , fidanlik yapmak icin yakip yer acmislar !!!
  • yaz mevsiminde, deniz kenarında sakin ve hesaplı cay icebileceginiz kücük semt. onbes, yirmi yıl önce yaz aksamları tüm ahalisini sahildeki cay bahcelerinde otururken görebilirdiniz. cay bahcesi dısındaki alternatif sahilden sarıyer'e gidip gelmekti. (piyasa)
    ali baba cesmesi vardır, her cocugun elinde bidon ziyaret ettigi.
  • bogaz kiyisinda hemen sariyer'den once yer alan; kazikli yolu, alarko'nun yaptigi alsit villalari nedeni ile son senelerde zenginleri, 80 lerde turkiye ligi sampiyonluklari kazanan voleybol takimi, dar sokaklari ile bilinen sirin semt
  • semra ozal'dan sonra guler sabanci ve hulya avsar'in da tasinmasi ile popularitesi ve bodyguard yogunlugu artan semt.
  • bizans donemindeki adi vathys kolpos yani derin korfez
  • çocukluğumun yani en güzel yıllarımın geçtiği istanbul sarıyer de bulunan şirin semt. sarıyer adliyesi, sarıyer vergi dairesi, sarıyer belediyesi, hudutları içinde yer almaktadır. türkiye voleybol ligi 1976-1977 sezonunda büyükdere boronkay ın elde ettiği şampiyonlukta semtin sportif olarak en büyük başarısıdır.

    büyükdere ile ilgili resimler için :

    http://www.buyukdereliler.com/galeri.html
  • sırtlarına çıktığınızda neden bu semte neden büyükdere denildiğini anlarsınız. boğaz büyük bir dere gibi akar gider önünüzden.
hesabın var mı? giriş yap