• baştan söyleyeyim, molla değilim, gelenekçi değilim, dini anlamada kaynağım kur'an'dır, ama cemalnur sargut'un anlattığı bazı şeyler bana çok tehlikeli geliyor. üslubuna, hoşgörüyü öğütlemesine kimsenin bir şey dediği yok. kur'an'ın her ayetini çok sıradışı şekillerde tevil edince insanlara güzel geliyor, ama bilgisi yeterli olmayan insanlar bu kadının güler yüzüne, tatlı diline inanıp yanlışa düşebilir.

    herkese hoşgörü, herkese hoşgörü de, kalkıp heykele hürmet edene, secde edene "aslında allah'a hürmet ediyor, onda allah'ı görüyor." dersen mekke müşriklerinden farkın kalmaz. onların da putperestliği savunma şekli buydu.

    tasavvufta yüksek mertebelere gelmek için her şeye susmak gerekir derken inandığı peygamberin ve sahabenin her şeye susarak mı, yoksa içinde bulunduğu toplumun yanlışlarına muhalefet ederek, sesini çıkararak mı islam'ı bugünlere getirdiğini düşünüyor, sormak gerek.

    bir de kendisinde ve pek çok kişide gördüğüm, kaynaksız (benim için allah adına bir şey söylenecekse tek kaynak kur'an'dır) bir şekilde "allah musa'ya dedi ki: ey kulum musa..." şeklinde hikayeler anlatma hastalığını kendisinde de görüyorum. özellikle allah'ın söylediğini iddia ettiğiniz bir şey varsa hikayede, bu hikayeye kur'an'dan referans göstermek zorundasınız. allah adına yalan uydurmaktan, uydurulanı yaymaktan allah'a sığınırım.

    "allah şöyle dedi" diyorsun, ne bir ayet var ne bir şey. peygamber dedi desen "demiş olabilir" derim, ama allah'ın dedikleri zaten kitaptayken siz nereden vahiy alıyorsunuz? almıyorsanız bir şeyi allah'ın sözü diye aktarırken kur'an'dan başka neye bu kadar itibar ediyorsunuz? allah kur'an'ı koruyorken, diğer ilahi kitaplar bile bozulmuşken, siz hangi kitaba kur'an kadar güveniyorsunuz?
  • anlattığı şeylerle değil de, sesinin tonuna göre fikir beyan edildiğine üzüldüğüm kişidir.
    kulaklar açıkken de kalp sağır olabiliyormuş demek.
  • 2 defa izleme fırsatım oldu kendisini.son olarak trt'de katıldığı sabah programında aramızda yaşayan evliyaların olduğundan bahsetti ve ben; neden bilmiyorum; kayıtsız şartsız inandım.insanları inceliyorum. hayatımda bulunan herkesi inceliyorum; evliya arıyorum.
  • saygı duyduğum insanlardan bir tanesi.

    dün akşam radyo kanallarını öyle bir gezinirken dinledim. diyor ki;
    -bir insanı affetmemek diye bir şey yok. sen 5 vakit namaz kılıyorsun, rabbine beni affet diyorsun. ama sen onun kulunu affetmiyorsun. olur mu böyle?

    -her insan kendi kendinin cehennemidir. kime nasıl davranırsa karşılığını bulur. kendi cennetini yaratmak senin elinde.
  • kendisine ilk olarak trt'de bir sabah programında rastladığım, bir ay susmadan konuşsa konuşmadan susarım, dinlerim dediğim güzel insan. hani insanın hayatında şimşek çaktıran insanlar vardır. bulutlar yağmurla dolmuştur, sadece bi'şimşek bekler, işte kendisi bende bu etkiyi yapmıştır.
  • bu hanımefendi hakkında nasıl söze başlayacağımı bilemedim açıkcası. bilgili mi desem, mevlana dostu mu desem, kinden uzak dini bilgisi fazla bir insan mı desem bilemiyorum. fakat bir olay var ki ne zaman bir kanalda rastlasam ve izlemeye başlasam bana özel program yapıyor. o sıralar neyi sorguluyorsam dünya yada yaşamla ilgili bir şekilde beni cevaplıyor.
  • bir insanın yanlışlarını söylemek ona bok atmak değildir. ben din tüccarı mollalardan değilim kardeşim, ancak bu kadın buda heykeline hürmet gösterilmesini, hatta kendi kelimeleriyle söyleyeyim "sanki karşılarında allah varmış gibi" davranılmasını olumluyor ve bunu islam diye sunuyor.

    islam'ın karşı çıktığı bir numaralı günahı, allah'ın affetmesinin mümkün olmadığını beyan ettiği tek günahı, yani şirki islam'ın bir parçası gibi sunuyor.

    buna karşı çıkınca da "bok atıldığına göre doğru söylüyor." tepkisiyle karşılaşıyoruz.

    kitabı aç da oku bakalım doğru mu söylüyor.

    hoşgörü her şey değildir. şirk'e hoşgörü olmaz. hatta hoşgörüden ziyade, şirki islam'ın kendisiymiş gibi sunmak allah'ın dinine en büyük iftiradır. sakin bir ses, gülen bir surat bunu kamufle edemez.
  • cisimleşmiş vıcık vıcık yapay tevazu. (bkz: fazla tevazu kibirdendir)
  • hak yolu tarikattan geçiyorsa, cübbeli ahmet hoca yerine sorgusuz sualsiz kabul edeceğim zat,bir insan bu kadar çok konuşabiliyor ve bir kere bile dilinden bir nefret söylemi geçmiyor, herşeyi olduğu gibi kabul ediyor ve allahtan diyorsa ve savaşını etrafıyla değilde kendiyle, nefsiyle veriyorsa bu islamdır benim için. yüzündeki sesindeki nura hiç girmiyorum bile.allah hepimize onun gibi olabilmeyi nasip etsin."din nedir? ahlaktır, dinsiz nedir ahlaksızdır.çok basit
  • islamı imamlara, diyanete abdest alırken kaç kere yıkayacağız elimizi, kolumuzu, ilk hangi kol, kolum kanadı ya oruç ne oldu vs soruları sormakla öğrenmeye çalışan ve sonra cami çıkışı kahvede kumar oynayıp dedikodu yapan yurdumuzda bir şekilde ünlü olduğu için çok sevindiğim, ünlülere hocalık yaparak daha da ünlenmesinde sakınca görmediğim, popüler kültür ürünü olmasından rahatsız olmayacağım, olacaksa böylesi olsun dediğim aşırı güzel insan.
hesabın var mı? giriş yap