• kendisi hakkında "yaşlandı" yorumları yapılıyor ama ben hiç genç olduğu bir filmini izlemedim clint'in. yaşlı doğdu bana kalırsa.

    "sen hep yaşlıydın clint, hep yaşlıydın."
  • oyunculuğuyla ayrı, yönetmenliğiyle ayrı tarihe geçmiş çok az sayıda insan evlâdından biridir. bir de daha önce yazılmıştır kesin ama tekrar edelim: cannes'dan yaşam boyu başarı ödülü alan sadece 2 kişiden biridir clint abi. ödüle lâyık görülen diğer kişi de ingmar bergman'dır.
  • a star is born müzikalinin remake'ini yapacakmış; başrolde de beyonce. http://www.bakiniz.com/…lint-eastwood-star-is-born/
    gözü toprağa dönmüş heralde, müzikal falan nedir...
  • üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen yaşlandıkça gençleşen bir adamdır. gran torino filmindeki oyunculuğu ile beni kendisine bir kez daha hayran bırakmıştır. duruşu, tavırları ve özellikle soğukkanlılığı her zaman hayranlık uyandırıcıdır benim için.

    söz konusu filmde komşusu olan kızı, birkaç sokak serseminden kurtarmaya çalışırken junkie'lere şu sözleri sarf eder:

    - hayatınızda bulaşmamanız gereken kişilerin olduğunu hiç düşündünüz mü? işte o, benim.
  • al pacino'dan sonra deliler gibi tüm filmlerini izlemek isteğiyle tutuştuğum aktör, yönetmen. the good, the bad and the ugly'den sonra unforgiven'ı dayayınca bünyeye nerede clint eastwood filmi var diye bakınıyor insan. geç kalmış olmak bir yandan hüzünlendirse de bir yandan da sevindiriyor. genç yaşlarda insan pek süzemiyor bakışları, tavırları, karakterleri, ışığın düştüğü yeri. daha çok filmin geneli ve işlenen konu aklın tartısına sunuluyor. daha ziyade keyfin tartısına. oyunculuk değil oyuncu tartılıyor, hikayenin işlenişi değil hikayenin kendisi cezbedici oluyor veya aksi.

    bu açıdan henüz yeterince geniş de olmasa bu üstazları izledikçe insan sinemadan sunulan o bakış açısını yakalamaya, o imajları tahayyülünde yaşamaya başlıyor.
  • iyi kötü ve çirkin'i izlerken hugh jackman'a ne kadar benzediğini gördüğüm aktör.
    clint eastwood'dan o zamanlar wolverine olurmuş.

    bakınız başkaları da aynı şeyi düşünmüş: http://totallylookslike.icanhascheezburger.com/…ne/
  • unforgiven'dan beri beni hüzne boğmaya devam etmekte olan ve son filmi hereafter ile nasıl bir insan işçisi olduğunu bir kez daha kanıtlamış sinema adamı. gran torino, changeling, million dollar baby, mystic river, derken şimdi de hereafter ile izleyicisinin kafasına dram sopasını fena halde indirmiştir. zaten insan olarak da sinema sektöründeki herkesin hayran olduğu bu adam, hayatı öylesine güçlü ve geniş algılamaktadır ki, artık psişik bir gücünün olduğuna inanmaya başlayacağım. ve ne zaman film yapsa kendime söz verdiğim halde oturup izliyorum; zaten yeterince hüznün ve acının olduğu şu hayatın şekil değiştirmiş birçok örneğini clint amcanın sayesinde yeniden görüyorum. şimdi merakla j. edgar filmini bekliyoruz. umarım o veled-i zina edgar hoover'ın acımasızlığını ve iğrençliğini daha sert bir bakış açısıyla verir.
  • yeni aldığım çiçeğe sırf o'nu ve o muhteşem filmini (iyi,kötü ve çirkin) hatırlıyayım diye "sarışın" ismini koydum...
  • hereafter filminde gecen tsunami goruntuleri yuzunden filmin gosterimi japonya'da durdurulmustur. sirf bu nezaketi bile bu adami sevmeye yeter de artar.
hesabın var mı? giriş yap