combat
-
-
deftones'un saturday night wrist albümünden bir parça;
this time i think you pointed right at you
whose side are you on
whose side are you on
i ask you what side, you pointed it out
what side are you on
what side are you on
a waste of time
if you don't believe
can't decide to
hit the ground
make your mind
but you're holding me down
and over again
down
and over again
down
this time i think you pointed right at you
whose side are you on
whose side are you on
i ask you what side, you pointed it out
what side are you on
what side are you on
a waste of time
if you don't believe
can't decide till you've
hit the ground
make your mind
or you dont believe
can't decide till you
hit the ground
make your mind
cause you're holding me down
down
and over again
down
and over again
down
and over again
and dont think that i dont know
because i do, nice try,
cause thats what your really like, like, like, like...
this all came out, you said,
say something else.
decide, who's side you're on.
who's side are you on?
who's side are you on?
come on!
who's side are you on?
who's side are you on?
who's side are you on?
who's side are you on?
who's side are you on?
who's side are you on?
who's side you on? -
battlefield 1942 gibi oyunlardaki tankları görünce anımsamadam geçemediğim, seksenli yılların başlarından kalma bir atari konsol klasiği. direkt atış, kenarlara çarptırarak atış, labirent, açık saha, 1'e 1, 2'ye 2 gibi varyasyonlardan oluşan yaklaşık 25 oyun türü vardı içinde.
-
albert camus'nun 1943'te yayımlamaya başladığı gazete. camus, gazetenin editörlüğünü yapmıştır. 1947'de gazetedeki görevinden ayrılmıştır, buna sebep olarak derginin ticari boyutunun önem kazandığını ileri sürmüştür.
-
sözlüklerde savaş, dövüş dese de inanmayın.. combat cenk demektir, war ise harp. battle ne oluyor derseniz muharebe der susarım.
-
ekşi sözlükte içinde "combat" geçen her yazıyı, içeriğinden bağımsız olarak, eksiliyorum. "combat" ne be?
bunu özellikle video oyunlarıyla ilgili yazılarda görüyorum. combat da combat.
dövüş deyince inanın hiçbir şey değişmiyor.
hiiiç de öyle "combat dövüş demek değil, dövüş olsa olsa fight'ın çeviri olur" falan demeyin. gelin açıklayayım:
combat'ın etimolojik kökeni latince com- öneki ve "battuere" sözcüğünden geliyor.
"com-" birlikte anlamını taşıyor, güncel ingilizcede pek çok sözcükte karşımıza ses değişimine uğramış halde çıkıyor, mesela: combination, cooperation, coincide, collaboration, colleague, correlation vs. ki bu sözcüklerin hepsinde gizli bir işteşlik, birlikte iş yapma anlamı vardır.
"battuere" sözcüğü de "vurmak" demek. bu sözcükten de türemiş bir ton başka kelime var; battle, to batter, to bat, debate vs. ki bu sözcüklerde hep bir vurma anlamı saklıdır -evet, debate'te bile laf vurmak/çarpmak anlamı var.
hülasa, "combat"; kelimenin tam manasıyla karşılıklı vurmak yani "vuruşma" demek. buradan da dövüş, savaş, cenk vs. anlamları türemiş.
güncel türkçede "vuruşma", pek de öyle savaşmak anlamında kullanılmıyor -zorlarsak olur ama bağlamı önceden vermek gerekir ki gerek yok.
dolasıyla en güzel çeviri yine ve yeniden "dövüş" oluyor. mesela, taaaaaa 1680 yılında meninski'nin yazdığı thesaurus'da "döğüşmek" karşılığı "uruşmak" verilmiş, eh! dövmek sözcüğünde de zaten bir vurma (daha ziyade ezme) anlamı var zaten.
haliyle tekrar, en güzel çeviri "dövüşmek"tir. bu kadar.
"fight" ne olacak derseniz, eh, o da dövüştür. biraz üşenmez de herhangi bir ingilizce-ingilizce sözlüğe "combat" yazarsanız, mutlaka ama mutlaka tanımda "fight" sözcüğünü göreceksiniz zaten.
sözün özü... ingiliz kraliyet ailesinden herhangi bir prens ananınızı bellemediyse, "combat" demenin bir anlamı yok. dövüştür o dövüş... -
ikinci dünya savaşı sırasında ve direnişe katkı sağlamak için çıkartılan bir fransız gazetesi. bunyesinde sartre, camus, malraux gibi ağır topları barındırmıştır.
-
hafiften dokunaklı bir heaven shall burn parçası. sözleri şu şekilde :
welcome to a world of pain,
this is the day of your conversion mortification
dragged away from home on blood red nights
slave to a brutal system, forevermore
you are an orphan now,
adopted by the beast of war
the end of all your childhood dreams has come
no more will you meet a smilling face
now peace has left your sleep forever
there are no arms to hold you,
yet there are no hands to wipe your tears
constrained and forced to kill
these cruelties will haunt you
a life in combat,
your fear will make you bleed
your inner combat
a life without a future, you will forget your wishes
and nothing to embrace, but the rifle in your hands
you are an orphan now,
adopted by the beast of war
the end of all your childhood dreams has come
a life of combat, forevermore
no more will you meet a smilling face
now peace has left your sleep forever
there are no arms to hold you,
yet there are no hands to wipe your tears away
there are no arms to hold you
peace has left over your sleep -
1962-1967 yılları arasında 5 sezon olarak yayınlanmış olan, 2. dünya savaşı sırasında avrupa'da savaşan abd karacılarını konu alan abd tv dizisi. call of duty, er ryan'ı kurtarmak ve kardeşler takımı sizi kesmiyorsa, yeter artık nedir bu paraşütçü ve deniz piyadesi propagandası diyorsanız, burnunuzdan çıkana kadar çatışma, esir düşme, patlama, ruhsal sıkıntı, varoluşçu sorgulama seyredebilirsiniz. ömrü hayatımda -figüranların, ki çoğu alman askerini canlandırıyor- bu kadar gerçekçi ve inandırıcı öldüğü başka bir yapıma denk gelmedim, ama aynı zamanda dönemindeki pek çok yapım gibi, örneğin abd m41 tankını size pzkw ıv olarak da yutturmaya da çalışıyor, dolayısı ile -bazı açılardan- tarihsel gerçekçilik iddiasında bulunmak çok da mümkün değil. aslında commando okumak, daha doğrusu izlemek gibi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap