• yaşamak saçma sapan gelir alakasız, gereksiz. insanların boktan şeylere kahkaha atması bile seni sinir eder. gülmek bu kadar basit birsey mi diye düşünürsün, bi mana veremezsin.. çevrendeki insanların mutlugu dahi bir yerde sana batmaya başlar.. ne kadar basit şeylere mutlu oluyor dersin buna bile sinirlenirsin, gıcık alırsın. ki sence çevrendeki insanlar zaten yokturlar. sen de yok olmak istersin.
  • bildiğim kadarıyla depresyonda olan insanlar hayatlarında ani değişiklik yaparlarmış. kadınlarda en çok görülen olay saçını kestirmekmiş mesela. yakın zamanda yaşadığım ve/veya yaşamakta olduğum olaylar göz önüne alınırsa, ben ağır depresyondayım demektir. yaklaşık 7 yıldır kullandığım e-posta adresimi 1 saatte değiştirip her türlü internet sitesinden kaldırdım ve yerine yenisini koydum. telefon numaramı değiştirmeyi çok istiyorum ama yılda bir telefon numaramı değiştiriyormuş gibi olacağım. zaten insanlar bu numarama yeni alıştılar bir de yeni numara olayına girmeyi hiç istemiyorum. sakallarımın 5 günden fazla uzamasına katlanamıyorum artık -ki 2 ayda bir sakal tıraşı olan bir insandım-. elimde olsa saçlarımı her hafta kestirip yeni bir model vereceğim ama saçlarımı farklı taramakla yetiniyorum artık. banyo yapıp yeni don giymek özel bir zevk oldu benim için. 4 yıldır aynı kilodaydım, 1 ayda 6 kilo aldım. çoğu zaman hayatı boş vermiş gibi gözüküyorum ama suskunlaştığımı fark edip aslında sorunlarımı düşünüyor olduğumu anlıyorum ve bunu istesem de kafamdan atamıyorum. karamsarlık, içi geçmişlik zaten mevcut bünyede. evet sözlük daralıyorum yeminlen.
  • her bela kaza hastalık vs öncesi muhtemel depresyon tehlikesine karşı aşı geliştirilsin arkadaş vurulup kurtulalım. ya da plasebo etkisini yalnızca doktorlar bileydi kimseye demiyelerdi..biz de yeseydik."dayanmak" çok zor bir şey....
  • kış saati uygulamasıyla sıklıkla burada, facebook ve günlük yaşamda etrafımızdaki insanlardan başlayarak sonunda kendimizi de içine alarak büyüyüp, baharın gelmesiyle hormon çiçeklerinin açtığı günlerde geçecek bir dönemdir. müsterih olunuz, efendim.
  • hayatın anlamsızlığını fark ettiğiniz an içinde bulunduğunuz ruh hali.
  • bak çok ciddi söylüyorum, sağlık bakanlığı, hükümet ya da her kimse de artık birileri çok fena şekilde karşı bu depresyon olayına. kökten çözümünü de bulmuş üstelik. benim beyin kimyasalları karıştı bi zaman, gittim psikiyatriste, bana ilaç yazdı depresyondasın diyerekten, çıkıp eczaneye vardım, "ilaç daha yeni çıktı piyasaya depodan getirtelim bekleyin" dediler, neyse bekledim geldi ilaç, lan açtım bi okudum içindeki o ismini yazmayı beceremediğim kağıdı, ilaç on numara, her derde deva, yalnız küçük bir yan etkisi var ilacın; intihar. valla bak, resmen yazmış adamlar "24 yaşın altındakiler kendini öldürüyor, üstündekiler yıpratıyor" falan diye. lan göt hoşafları, ilaç zaten yeni çıktı dediniz, e deneme aşamasında kaç zayiat verdiniz de yazdınız bunu o kağıda. olm mutlu olmam gerekmiyor muydu benim o ilacı içince, intihar ne lan? mutluluktan kendini mi asıyor bu ilacı kullananlar? bu mudur yani modern tıbbın depresyona yaklaşımı; "ölsün ibneler" mi.
  • "depresyon gerçek sıkıntı bilmeyen şımarık bünyelerin zıttırı vıttırı" diye ahkam kesen göt hoşaflarına depresyonun ne olduğunu anlatmayı bir borç bilerekten diyorum ki papağan bile sahibi ölünce kendi tüylerini yoluyor, aklını kaçırıyor. ölüm gibi, ayrılık gibi hatta doğum gibi olaylar bazı insanlarda ağır travma yaratabiliyor. hayatta güçsüz olmayın, zorluklarla savaşın vs. denmesini anlarım ama gerçek sıkıntı ne lan?? maddi zorluk mu? tabii ki allah göstermesin onu kimseye ama parası pulu olup da mutsuzluk çeken insan hiç mi yoktur? herkesin sıkıntısı gerçektir. korkular da gerçektir. soluduğun havada tükenmişlik kokusu alıyorsan nefes almak istemezsin. nefes almak istemeyen birisi yaşamak istemiyordur. depresyondan çıkamayan birisi suçluluk duygusuyla baş edemez, bu duyguyu yenemezse de buna neden olan etkenleri ortadan kaldıracak gücü kendisinde bulamaz.

    girdiniz mi bir daha zor çıkarsınız. öyle bir gayya kuyusudur. intihar yan etkisi olan ilaç için doktor "ne yapacak ki bu ilaç sana? bi zararı yok ki?" der. anti-depresan kullanan kişi cinsel zevki unutur. bağırsakları bozulur. enerjisi düşer. halüsinasyon görür. yan etkileri bunlardır. ve bu ilacı öyle kolay kolay bırakamazsınız. depresyona bir kez girdiyseniz bu ihmalinizin cezasını ilaç mahkumiyetiyle ödersiniz. şımarıklık yapmayın siz siz olun. bu dünyada cezası hırsızlıktan da, adam öldürmekten de çok daha ağırdır. bir şımarık peşine bir sürü adam takıp kitlesel katliama girişirse siyasi suçlu olur, lider olur, halk kahramanı olur. ama sızım sızım sızlanırsa sesini zart diye kesiverirler. devlet her şeyin üstündedir.
  • buna girmek lükstür. siz hiç fakir birinin depresyona girdiğini, depresyondayım ühühühü diye zırladığına şahit oldunuz mu? fakir insan o aşamayı direkt geçip cinnette sonlanır. orta gelirli vatandaşlarımın ise durumu daha vahim girseler bile girdiklerini anlamazlar. yani buna girmek için ya iyi bir gelire sahip bir yetişkin ya da anne- baba parası yiyen ergen/geç ergen olmanız gerekmektedir.
  • cok da zengin isi degil aslinda, maslow piramidinin ilk katini tamamlayan herkes depresyona girebilir(ama 2.ci katta da mülk sahibi olmaniz önerilir), zaten depresenler ozellikle 3 ve 4.cü kati icin dertleniyorlar.
  • psikiyatride sonuçları yüz güldürücü olan birkaç hastalıktan biri. bir diğeri için ; (bkz: katatonik şizofreni)
hesabın var mı? giriş yap