• turkce adi yurekten olan sosyal icerikli bollywood filmi. radyocu esas oglan, ayrilikci kuzey dogu teroristine asik olur, olaylar gelisir. yalniz olaylar gelistikce sanki yapimcilar 'dur yahu, fazla ciddi oldu konular, civitmayalim' demisler, filmin ikinci yarisinda sarki turku ve de dans sekansi bulunmuyor. ayrica 'kuzey hindistan'i taniyalim' kampanyasinin destek filmi olarak da gorulebilir. basrollerde shahrukh khan ve manisha koirala var.
  • lagaan ve bazen sevinc bazen huzunun ustune* soguk dus etkisi yaratan film. ayrica baslardaki klipvari performanslarin ustune boyle bir oyku* insaa edilmesi saskinlik verici.
  • sonu cidden sasirtici bir bollywood filmi. oglan kizi yurekten sever, kiz da ideolojisini.

    guzel bir replik de var[oglan kiza]:
    -en cok aramizdaki mesafeden nefret ediyorum, beni kendine yaklastirmamandan... ama en cok da o mesafeyi seviyorum. sana yaklasmak icin bahanem oluyor...
  • 160 dakikalik gudik bir film olarak kahkahalarla izlenen $a$irtici bollywood filmi.

    yeri gelmisken biz de bir replik yazalim madem:
    - askimizin terorizmden daha guclu oldugunu gormuyor musun ?
  • izledikten sonra "beni korkutamazsın; dil se'yi izledim" yazılı bir tisort yaptirmaya karar verdigim film.
  • geriye kalan: (bkz: chaiyya chaiyya)
  • benim icin hic eskimeyen bir soundtrack'a sahip film. hele o "e ajnabi" yok mu.. sanki dil otesi bi yerden derdini anlatiyo. ne zaman dinlesem, filmde caldigi sahne gozumun onune gelir; shahrukh'un radyodan konusmasi, sonra sarkinin girisi.. gece gece bollywood damarimi kabartti bak..
  • a. r. rahman imzalı, udit narayan'lı, lata mangeshkar'lı enfes bir müzik albümüne sahip film. hint filmlerinin olmazsa olmazı müzik videoları da görsel açıdan gerçekten über fantastik.

    --- spoiler ---

    bu kadar senelik bollywood izleyicisi olarak jiya jale şarkısının videosu kadar acayip bir şey ömrümde izlemedim. dikkatinizi çekmek isterim ki videonun başında evlenme hazırlığı içinde gördüğümüz kadının (yardımcı kadın oyuncu preity zinta) nehirde 15-20 yarı çıplak erkekle dans ettiği bölümler tamamen kendi fantezi dünyasını yansıtıyor (yanı başında çılgın danslar eden esas oğlanın hatuna ilgisi yok). özellikle bir düzine erkeğin fil sürüsünün ortasında dans ettiği sahne erotik imgeleminin nerelere vardığını göstermesi açısından manidar. fillerin hint mitolojisindeki yerine girmeyeceğim.

    filmin kendisine ilişkin de bir iki şey söylemek lazım. ilkin, hikayenin çok rahatsız edici bir tarafı var. yönetmeni, başta srk olmak üzere oyuncuları, görsel danışmanları vs., ortada tutkulu bir aşk hikayesi varmış izlenimi yaratmak için ellerinden geleni yapmışlar. fakat bütün olay başroldeki erkeğin geçmişte tecavüze uğramış, evi talan edilmiş, anne babası öldürülmüş mutsuz bir kızı inatla takip ve taciz etmesinden ibaret. filmin dili bu sistematik takip-taciz durumunu yalnızca mazur görüp meşrulaştırmıyor, aynı zamanda yüceltiyor. bu durum elbette kadın-erkek ilişkilerinin doğasına ilişkin dini, ideolojik, siyasi vb. öğretilerin formulasyonu göz önüne alındığında şok edici değil. öte yandan, bollywood filmlerinin genelinde "sevilen" hatunun failliği sevgiye misliyle karşılık vermek ve aşk uğruna büyük fedakarlıklar yapmakla sınırlıdır. dolayısıyla esas oğlan açısından ucu tacize, tecavüze gidecek kadar zorlamayı gerektirecek, batılı izleyiciyi "bi dakka noluyoruz ya" dedirtecek bir durum da oluşmaz. bu filmde ise esas kız normun dışına çıkıp "evinin kadını, çocuklarının anası" olmayı reddediyor (her ne kadar bu seçim yine bir başka büyük fedakarlık içerse de) ve başından beri aslında hep orada olan çarpıklık birden acayip rahatsız edici bir şekilde ekranda beliriyor.

    imdb'de bu konuya ilişkin yukarıdakine benzer bir yorum yapılmış, ona gelen cevapları okuyunca, hindistan'da tecavüz oranlarının neden bu kadar yüksek olduğunu daha iyi anlamak mümkün. "adamla yalnız kaldı, aynı yerde uyudu, yani kız pek de masum sayılmaz" diyenler var. izlemediği halde burayı okuyanlar için belirteyim, kadın karakter esas oğlana belki 9846. kere "hayır olmaz, istemiyorum, ilgilenmiyorum, benden uzak dur" diyor, hatta en sonunda "dediğim anlaşılamıyor galiba" diyerek kardeşlerini gönderip oğlanı dövdürtüyor (evet bu da oldu). esas oğlan ise şöyle söylüyor: "tek taraflı aşk diye bir şey olmaz. ben sana aşıksam, sen de bana aşık olmalısın, sadece itiraf etmek istemiyorsun". "gerçek aşk"ın doğasına dair yaygın inanç hindistan'da bu. bu aşk anlayışının dinsel açıdan tam olarak nasıl formüle edildiğini de anlatmak isterdim ama şimdi radhalara krishnalara giremiycem.

    diğer yandan, bu film bollywood'un birbirinin tıpkısı cheesy (dandik?) filmlerine başka açılardan da benzemiyor. hem senaryo ve kurgusuyla, hem zengin oğlan-fakir kız sabit sorunu dışındaki siyasi/ideolojik kavgaları da dert ediniyor olmasıyla (bu kavgalar yer yer acemice, gereksiz, komik diyaloglarla perdeye taşınmaya çalışılıyor), ana akım bollywood izleyicisine göre karanlık bir film. zaten o yüzden gösterime girdiği 1998 yılında fiyasko olarak değerlendirilmiş. şimdi baktığınızda, imdb reytingi gişe başarısı sağlayan bir çok dönemdaş filmden yüksek ve hala izleyeni var.

    --- spoiler ---

    son olarak, a. r. rahman büyüksün.
  • a. r. rahman'ın bu film için bestelediği jiya jale'nin berklee indian ensemble yorumu için bkz:
  • son sahnesinin 5 gündür etkisindeyim.(bkz: chaiyya chaiyya) şarkısı da dilimde pelesenk. lanet olsun izlediğim güne. psikolojim bozuldu :( ama yok ya yine olsa yine izlerdim:)
hesabın var mı? giriş yap