• okurken iyice tekil hale geleceğiniz, üzerinizdeki üretme baskısının her an arttığı, mezun olduktan sonra uzun bir süre işsiz kalacağınızı ve sosyal alanlarda her daim yok sayılacağınızı bildiğiniz, her konuda okuduğunuz için her şeyden biraz anlayacağınız, bazı konularda kişisel çalışmayla uzmanlık elde edeceğiniz ancak bu uzmanlığınız karşısında unvan elde etmediğiniz için onun da yok sayılacağı, insanların yalnızca tv'ye dizi yazarsanız sizi tanıyacağı, tiyatro ve filmlerde oynayan insanların sizi çileden çıkaracağı, görünmez bir meslek grubunda olduğunuz ve tüm gününüzü bir odada kapalı geçirdiğiniz için hayatınızın asla öteki insanlarınki gibi olmayacağı bölüm.
    bunu bilirseniz okuyun, harikadır. okulda siz, kendi zihninizin koridorlarını, odalarını doldurursunuz. aslında size yapılan sınav, sahiden yalnızca size yapılıyordur, sizin algınız, sizin iç dünyanız sizin korkularınız vs.

    göründüğü kadar havalı değil.
    ben evimde oturur ve birşeyler üretirim demiyorsanız, gidip filanca yerde işe gireceğim diyorsanız bu bölümün kapısından bile girmeyin.
    filanca film yapım şirketinin verdiği sağduyu yoksunu taslakları senaryoya dönüştürme işini bırakın başkaları yapsın. siz sahiden yalın ve derin bir kitap üretin.
    kendi sayfalarınızı yırtmanız gerekse de, üzerinize aldığınız notlardan görünmez olsanız da buna değer.
  • okulu bitirince bir süre evde yatıp yuvarlanma garantisini veren şirin bölümüm.
  • hep yapmak istediğim, kazandığım halde gitmediğim * için hayat boyu pişmanlık duyacağım bölüm...
  • sahnelenebilir metin yazarlığı anlamına gelir. bu yazarlık uzmanlığı çoğunlukla ülkemizde üzünçlü şeyler yazmak olarak algılansa da aslen sinema-reklam senaryoları ve tiyatro oyunlarını kapsar.
  • ayşegül yüksel'in konunun türkiye'deki tarihinde genel eğilimleri geniş bir şekilde ele alan yazısı, hayat tiyatro dergisinin 1. sayısında bulunmaktadır: http://www.yenikapitiyatrosu.com/…n-1-sayisi-cikti/
  • dramatik olan nedir bilen sahnelenmeye uygun metinleri olusturan kimselerin meslegi.
    (bkz: william shakespeare)
  • türkiye'de ilk kez 1958 senesinde dtcf'de oyun yazarlığı semineri verilmiş. bu semineri yöneten kenneth macgovan olmuş, sevda şener ve refik erduran macgovan'a yardımcı olmuşlar.
    bu semineri alan yazarlar: çetin altan, metin and, orhan asena, cahit atay, sabahattin batur, ziya demirel, sabahattin engin, muvaffak ihsan garan, nazım kurşunlu, aziz nesin, turgut özakman, haldun taner, suat taşer, handan uran

    1968'de dtcf tiyatro kürsüsü ilk olarak "radyo oyun yazarlığı" dersini öğretim programına almış, 1976 yılında da "tiyatro yazarlığı", 1978/1979'da izmir güzel sanatlar fakültesi tiyatro bölümünün "dramatik yazarlık" dersleri vermesi bunu izlemiş. rahmetli turgut özakman her üç dersin de ilk öğretmeni olmuştur.
    iki fakültede de dramatik yazarlık, ana sanat dalı olarak kabul edilmiş.

    yukarıdaki bilgileri zamanında rahmetli turgut hocamızın oyun ve senaryo yazma tekniği adlı kitabından alarak defterime yazmışım. nur içinde yatsın verdiği derslerden yetişen insanların ortaya koyduğu eserler ne kadar doğru bir iş yaptıklarını ortaya koyuyor.
  • sahne ve gösteri sanatlarını önemseyen ülkelerde latince, grekçe zorunlu, ingilizce, almanca ve fransızca dillerinden de en azından birinin bilinmesi koşuluyla öğrenci kabul edilen bölümdür dramatik yazarlık bölümleri ve türevleri, ülkemizde ise öylesine bir bölüm işte...acı...
hesabın var mı? giriş yap