103310 entry daha
  • ben küçükken anneannemlerin evinde buda heykeli vardı . heykel derken devasa birşey canlanmasın tabi biblo boyutlarındaydı. konsolun ortasında dururdu, salona girdiğiniz an göz göze geirdiniz kendisiyle. nerden bu fikre kapıldım bilmiyorum ama 7 -8 yaşına kadar kendisini allah sandım . hatta hala allah 'ı tabir etme gibi bir fikre kapılsam aklıma buda gelir.
  • gece gece büyük boy pizza + elma dilim patates yedim. pişmanım. yerken hayat çok güzel. yer yemez çöken bir pişmanlık...

    göbek gidiyor önden artık. yaz geldi :(
  • çok ağır geliyor fazlasıyla ağır geliyor artık korkularımla yüzleşmek çok ağır çok.
  • ilim, irfana ne bileyim bilime veya teknolojiye karşı değilim ama;

    "telefonu icat edenin anasını sikeyim"

    _______

    not: sanki çok iyi bir sikmiş gibi bir de sonradan geliştire geliştire en sonunda elimize verenlerin de topunun sülalesini...
  • film gibi hayatım var yemin ederim. her günü ayri bir macera. dün korku gerilimdi, bugün komedi, yarın dini film.

    mahallede çok sevdigim bir yaşlı teyze var sözlük. yarın akşam beni hem iftara, hem de teravih namazına davet etti. öyle tatlı bir teyze ki... öyle tatlı bir davet yaptı ki, gitmesem olmaz, çok kırılır. beni rüyasında görmüş, benimle namaz kılmak istiyormuş. tey allahım!

    sorun bana, "en son ne zaman namaz kıldın?" diye.

    ilkokulda, önümdeki arkadaşımın hareketlerini taklit ederek ve ağzımı kıpırdatarak ( dua okuyormuş gibi yapıp) din dersinden beş almıştım.
    o zamanki sistem beşlik sistemdi tabii, yüz puan neyin yoktu.
    en son namazım budur yani. kılıyormuş gibi...

    bu saat oldu halâ namaz çalışıyorum sözlük. iyice öğrenmem lazim ki yarın camii de rezil olmayayım. uzun da bi namazmış galiba... allahtan dua ezberlemişliğim var.

    iyisi mi niyet edip bide oruç tutayım. sonuçta iftar davetine oruçsuz gidilmez yani, ayıp olur. karşımdakini kandıriyormusum gibi hissederim. yarın tam bir müslümanım aq!

    ey büyük allah'ım bu kadar çabalamama beni cennetine almazsan sana da aşk olsun!

    sübhane rabbiyel azim x 3
    semi’allâhü limen hamideh
    rabbenâ leke’l-hamd

    iş bu entari kısa bir süre sonra kendi kendini imha edecektir.
  • düşündüklerimde yanıldığım çok oldu ama hissettiklerimde yanıldığım hiç olmadı.
  • özgür ve üzgünüm. yaşayan bir ölü gibi hissediyorum. hiç olmadığım kadar özgür, hiç olmadığım kadar üzgün.

    sanki bu dünyaya beni bağlayan tüm ilmekleri çözmüş gibi, gökyüzüne yükselen bir balon gibi özgür, hiç olmadığı kadar ama veda ediyor ve birazda korkuyor.

    heyecan verici bir şey, umursamamak, önlenemez bir biçimde yükselirken, gitgide devasa görülen şeylerin küçülmesi, yükseldikçe alttaki dünyadan kendini soyutlamam, sokak tabelalarının, trafik ışıklarının, insanların artık bir şey ifade etmemesi,yükselirken sadece olanları izlemek, ne zaman patlayacağını ve patladıktan sonra ne olacağını bilmemek, yükselirken pek umursamadığın mazide kalmış hayalkırıklıklarına karşı küçük bir sitem etmek ama yüksünmemek, yine de içten içe bunun bir rüya olduğunu ummak, bir yandan yeni bir başlangıç dilerken diğer yandan yalnızca son bulmasını dilemek.

    hepsinin üzerine güneşe son defa sinir ve hayran olmak.

    peşinen edit: intihar falan etmiyorum.
  • (bkz: üzgünüm)
    bir zamanlarımın en kıymetli adamının büyük bir kaybı ve acısı olmuş geçtiğimiz günlerde.

    bilmiyordum.
    tesadüf eseri, başka bir konu sebebiyle kendisinden öğrendim. çok üzüldüm.

    vaktiyle neredeyse nefes alıp verişini dahi bildiğin biri gün geliyor el oluveriyor. kısa bir sürede hem de. hayatına dahil olamıyorsun. acısına dahi ortak olamıyorsun.
    ve uzakta, çok uzakta öylece kalıyorsun.
  • biz nasıl delirmiyoruz?

    cuma gecesi caddedeki mitingin coşkusu sarmış her yeri, tam böyle umutlanıyor gibi oluyorsun aynı anda kadıköy'de polis otobüsünde dövülen çocukların videoları düşüyor. bir anda çocukluk travmaları fırlıyor saklandığı yerden. manisa davası, o daha çok küçük...
    gecenin bir yarısı, bir yanında umut diğer yanında işkence görüntüleri. insan aklını nasıl kaçırmıyor? öfke ve sabır bir türlü yenişemiyor.

    sonra şahsiyet'i bitireyim diyorsun. türkiye'nin olmaz olası gerçekleri sarıyor her yerini. sert bir tokat iniyor suratına, hatırla diyor. hatırlıyoruz da bu sadece acı veriyor. birileri hiç unutmamış bak üstüne bölümlerce dizi çekmiş diyorsun. iyi bir şey bu. biraz için rahatlar gibi oluyor ama o gece de kabus görüyorsun. * *

    tam o ara ince'nin başak demirtaş'ı ziyareti için sosyal medyada yazılanları okuyorsun. ülkeye atom bombası atasın geliyor. bunlarla olmaz diyorsun, bu zihniyetle temiz bir başlangıç yapılmaz. yılıyorsun.

    yetmedi gidip üstüne ahlat ağacı izliyorsun. ülkedeki tüm babaların kaderi oğluna... nasıl bir iç sıkıntısı, nasıl güzel bir çaresizlik anlatımı. bir yanın mutlu diğer yanın bezgin.

    sonra ülkenin cumhurbaşkanı seçimdeki rakiplerinden birini idam etmekten bahsediyor. kalabalık idam diye bağırıyor, cumhurbaşkanı önüme yasa gelse imzalarım diyor. dünya siyaset tarihinde eşi benzeri var mı bunun? ve biz neden delicesine şaşırmıyoruz da sadece "bunu da mı söylediler" deyip geçiyoruz. delirdik mi yoksa sabırdan erdik mi?

    kandil gecesi alkol komasına girene tedavi hakkı vermeyen hemşireyi görüyorsun. insanlardaki cür'ette şaşıp, aklından sadece liyakatı geçiriyorsun.

    bak bunların hepsi üç günde oluyor. psikolojin böyle inip çıkıyor. daha arada kişisel dertlerimizi sevinçlerimizi hiç söylemiyorum. oğlan çarşamba anestezili mr'a girecek, karnımda bir ağrı, geçmiyor.
    çare yok, beşinci günün şafağında doğuya bakacağım ben. belki gelir...
  • ablamla sohbet ederken konu benim geçen sene gidemediğim mezuniyetime geldi.
    ve ardından can alıcı soru geldi; 'hayır. mezuniyetin de olmadı. kep atamadın mesela. şimdi düşününce kötü hissediyor insan. ne bileyim hiç üzülmüyor musun?'.
    durdum. donakaldım. gözlerim hafif sulanınca 'bunun için mi ağlayacaksın şimdi' dedi. küçük bir 'hayır'la geçiştirdim.

    ama aslında içimde olanları söyleyemedim.

    'hayır abla. artık hiçbir şey hissedemiyorum. hissedemediğim için üzülüyorum. hissetmek istiyorum ama olmuyor. içi boş bir kabuk gibiyim. isteklerim, arzularım, beklentilerim, amaçlarım yok olmuş gibi. yaşıyorum ama boşuna yaşıyormuşum gibi.'

    diyemedim...
170642 entry daha
hesabın var mı? giriş yap