14 entry daha
  • odyofil müzik dinleyicilerinin, kendi üst kalite amfi ve hoparlörlerinde dinledikleri zaman cd, flac gibi formatlara geri dönemelerinin zor olduğu bir format. tabi ki dip ses yok gibi bir şey ama, dikkatli dinerseniz dsd'de de dip sesleri yok etmek için adını koyamadığım başka bir boşluk üretiliyormuş gibi hissedersiniz. neyse lan anlatamadım.
    her muhteşem ses gibi bunun da bazı zorlukları vardır:
    - dsd muzik dosyaları bulmak zor. malum ortamlarda bile çok fazla yok. gerçek dsd kayıtları satan yabancı siteler mevcut. daha çok jazz, blues ve klasik ağırlıklı fortmatları satın alabiliyorsunuz. ama zamanla daha popüler müzikler de dsd'ye 3-5 yıl içinde dönüştürülüp piyasaya sunulacaktır.

    -dsd dosya büyüklüğü için çok büyük ev harddisklerine ihtiyacınız var. şöyle diyeyim, bir alphaville albümünün bir yüzü 24 dk vs. dosya büyüklüğü 2.1 gb olarak karşımda duruyor şu an.

    - harddiskten usb ile ya da nas ile çalmak zorundasınız. oysa tidal ve qobuz gibi flac kalitesinde servis sunan serverlar'ın kolaylığı yok. roon gibi arayüzlerle yönetmek mümkün tabi ki.

    -dsd dinledikten sonra eski albüm arşivinize çöp gözüyle bakmaya başlamak da bu formatla yaşamanın bir zorluğu 16-44 ya da 24 -48 muzik arşiviniz varsa dsd olmadıkları için onları çalasınız gelmez. rahmetli mp3'ü saymıyorum bile . mp3 öleli yıllar oldu. belki sadece arabasında flac çalabilen bir muzikçalar olmayanlar mp3'ü sadece arabasında kullanacaklardır artık. (odyofillerden söz ediyorum, müzik dinleme ihtiyacını yotube'dan ya da spotify gibi düşük ses kalitesindeki kaynaklardan karşılayanlar için değil).
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap