31 entry daha
  • türkiye'de soğuk savaşta sovyet etkisindeki anti-emperyalist söylem çerçevesinde kökleri salınmış olsa da 2003 ırak savaşı süreciyle başlayan dönemde abd karşıtlığı rekor seviyelere ulaşmıştır.

    eleman videonun başında çok güzel hatırlatıyor bu durumu:
    https://www.youtube.com/watch?v=kqqp2o6a9o4&t=409s

    bazı önemli hususları ele alalım:

    * 2003 ırak savaşı tartışmaları batı'da muazzam eleştirilince türkiye'de de karşılık buldu. neden abd için ırak'ta ölelim tartışması hızla amerika'nın emperyalist girişimler yapan kötü bir güç olduğu algısını pekiştirdi. bunu özellikle o dönem türkiye'de muhalif çizginin ortasına oturan ulusalcı çizgi işledi. chp bu dönemde akp iktidarına karşıyken batı-karşıtı bir görünüme de iyice girmiş oldu (ulusalcı, anti-emperyalist söylemi kemalistliğin özü olarak tanımlattı).

    * bir önceki ırak savaşından sonra kürdistan yerel yönetiminin kurulmuş olması bu savaşın da kürt büyümesinin önünü açacağı tezinin işlenmesine evrildi. 1990'larda kürt kimliği iyice yükselmiş olduğu için ve pkk ile kanlı olaylar çokça yaşandığı için, haliyle de ülkenin en büyük gündemi bu olduğu için, bu savaşın kürdistan kurmanın yolunu yapmak için bir araca dönüşeceği tezi de işlendi. yine ulusalcılar (askerin etkisindeki) bunu hem akp karşıtlığı hem batı karşıtlığı söylemi olarak kullanırken muhalefetteki güçlerini de pekiştirdiler. enteresandır ki bu dönemde "ilerici" muhalifler batıya karşı bir tavır takınıyordu.

    * malum çuval olayı yaşanınca ülkelerin arası kurumsal olarak da gerildi ve tsk'daki batı karşıtı ulusalcı paşalara baya gün doğdu.

    * bu dönemde akp darbelere karşı olma konusunu gündeme taşırken sık sık eski darbelerin arkasında abd olduğu konusu gündeme getirilerek, ordu ve darbecilerin şer odaklarına hizmet ettiği teması işlendi. böylece erdoğancı muhafazakar kesimde abd düşmanlığı daha da yayıldı. (ki milli görüş'ün anti-siyonizm söyleminin de özellikle ağır islamcılar arasında abd karşıtlığı altyapısı hazırdı ama genele yayılmuş bir durumda değildi bu)

    * zamanla akp'li muhafazakar kesimde ortadoğu'da akan müslüman kanı tezini işleyerek abd karşıtlığını derinleştirdiler. böylece abd karşıtlığı iyicene non-partizan bir hususa dönüştü.

    sonuç olarak ülkenin sağında ve solunda abd ülkenin altını oyan bir şer odağıdır söylemi kurumsala sirayet etmese de halk nezdinde genel kabul gören bir durum oldu.
    ancak devlet nezdinde ve kurumsal seviyede bu ortaklık devam etti. arap baharı'nda yeniden pekişmenin eşiğine bile geldi. ancak erdoğan'a karşı gelmeye başlayan ve fetö unsurlarını da yönlendiren abd 2013-2015 arası iyicene aktifleşince kurumsal ilişkiler de darlandı. 2016 darbe girişimi sonrası ise herkesin malumu.
    bugün ise biden aramıyor adamı :/
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap