34 entry daha
  • nico machiavelli şöyle buyurur “bir lider aslan kadar cesur, tilki kadar kurnaz olmalıdır”

    -kral viii henry’nin görüşlerine kulak verdiği sir thomas more ise ütopya’sında şu soruyu sorar “ bir hükümdardan korkulması mı daha yeğdir yoksa sevilmesi mi”

    100 yıllar öncesinde yaptıkları politik tespitlerle günümüz dünyasına yön veren bu adamların ortak inandığı bir şey vardı.. o da “hükümdarın gücü”

    *roma bir cumhuriyetti hatta 21.yy dünyasında sırıtmayacak kadar oturaklı bir yapıydı.. lakin bu kadim imparatorluk, kapılarına düşman dayanınca demokrasiyi bir kenara bırakıp otokrat bir anlayışa geçerdi..

    *demokrasi denilen sistem çoğu zaman manipülasyonlara açıktır. dışarıdan etkilere veya içerden yıkımlara karşı güvenli bir sistem değildir.
    bu nedenle “kriz” anlarında belki de en sakıncalı yapıdır.

    şüphesiz bir anglo-sakson dünyasında yaşıyoruz, oyunu kuranlar, kuralları belirliyor. sscb’nin 1991’de dağılmasından sonra yeni bir dünyaya uyandık. rusya ekonomisi çökmüş, amerika artık tek kutuplu dünyanın külleri üzerine bir şeyir kulesi yapıyordu.

    bu dönemde rusya ile bir çok anlaşma imzalandı. söz gelimi nato eski sscb ülkelerinden uzak duracak, dünyada bir barış havası esecekti. lakin nato o işi öyle ilerletmedi..

    işte bu noktada rusya olduğundan da otokrat bir yapıya gitti putin’le birlikte..çünkü putin’den önceki son devlet başkanı, ruslara göre bir amerikan kuklasıydı.. stalin şöyle demişti “ben gidince bu kapitalistler sizi civciv gibi boğacacaklar” aslında nato’nun sözlerini tutmayıp neredeyse tüm sscb ülkelerini kendine bağlaması josef stalin’in mezarına bir nazireydi..

    putin ise bundan bir ders çıkardı.. “biz ne kadar ılımlı ve demokratik olursak, amerika o derece bizi hasta ediyor” bu nedenle kendisi bazen romanovmuş gibi çarlık vurgusu yapıyor, bazen stalin gibi sscb vurgusu.. lakin asla ılımlı bir yapıya geçmiyor..

    peki nüfusunun %1’inden az bir yahudi nüfusa sahip ukrayna, otokrat bir yapıda olsa amerika seçimleri manipüle edebilir miydi? halkın hizmetkarı dizisiyle hiçbir miting ve röportaj yapmadan rusya’ya hiciv gibi başkan seçilen zelenski başkan seçilebilir miydi?

    ya da atatürk döneminde türkiye otokrat bir yapıda değil miydi? bu yapının bize zarar verdiğini, cumhuriyeti geriye götürdüğünü kim iddia edebilir.. her şey çok partili demokratik bir sisteme geçilmesiyle olmadı mı? batı dünyası o gün bugündür türkiye’yi yönetmiyor mu?

    söz gelimi abd ve batıyla demokrasiyle mücadele edilemez.. onların kurduğu oyunun kurallarıyla onlara karşı varlık kabul ettirmeniz imkansız.. bu nedenle doğu ülkeleri otokratlığı bırakmıyor, bırakmayacaktır da..
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap