279 entry daha
  • ilk başta herkes gibi benim de önyargılarım olduğunu itiraf etmeliyim. acaba bir başka hayal kırıklığı mı olacaktı bir wasteland efsanesi diye ortaya çıkan fallout tactics gibi? ya da ilk serisi efsane bir 2d tabanlı oyun olan, ancak devamında 3d'ye aktarılınca oynanabilirliğini kaybedip tozlu raflarda yalnızca "ustalara saygı" babında duran bir zeval mı olacaktı?

    başlardaki bu şüphelerime rağmen, çıkışının haberini 1.5 yıla yakın süre önce almıştım. teaser'ı izlediğimde fall 2008 yazısını görünce "neyse yahu bir şey kalmamış" diyebilmiştim bu septisist yapıma rağmen. yine de ilk başta fallout 1 ve fallout 2 ile kıyaslama gereği duymuştum. sonraları ise bunun bambaşka bir oyun olduğunu kabullenmiştim kendimce.

    büyük gün gelip de oyunun başına oturduğum zaman bütün eskiciler gibi ben de garipsedim. bambaşka bir açı, farklı bir atmosfer. yine de ilk baştaki hikaye güzeldi. bebekliğiniz, 10 yaşındaki haliniz ve daha sonra 16 yaşındaki durumunuzun gösterilmesi ve bu kısımların bir tutorial şeklinde verilmesi hoşuma gitmişti yine de. alışkın olduğumuz hedefleme sistemi, vats oradaydı yine ve onun orada olması bile oyunu tam bir fps olmaktan çıkarıyordu.

    herkes gibi ben de yanıldım ilk başta. oyunu ilk wasteland'e adım attığım gibi yargılamaya başladım. bunun hata olduğunu ise yeni farkediyorum diyebilirim. yahu bir düşünün. fallout 2'nin en başındaki akrepli-karıncalı tapınağı hanginiz ağzınızın suyu akarak oynadınız be hey kara vicdanlılar? oralarda sıkıntıdan ölen ben ve benim gibiler, bir vault city görünce afallamadık mı? oradan sonra başlamadı mı oyunun güzelliği? bunları düşündüm ve yıllar önce elime ilk kez fallout cd'si tutuşturulurken arkadaşımın söylediği cümle aklıma geldi. "başları salla, sonrasında çok farklılaşıyor oyun" demişti. bu oyun için de geçerli bunlar.

    alışık olduğumuz s.p.e.c.i.a.l yerindeydi ve skill sistemi vardı yine. s.p.e.c.i.a.l'ın karakterimize etkisi biraz daha azdı bu sefer sanki, skilller daha çok önem kazanmıştı. öncekinde sırf bu yüzden gifted trait'ini seçenlerdendim. şimdi ise fark ediyorum ki skill daha önemli s.p.e.c.i.a.l'dan. yani örneğin charisma puanı vermek speech ve barter skillerimizi artırsa da, düşük bir charisma ile başlayıp tag olarak seçtiğimiz speech skili ile kolayca bir smooth talker olabiliyorduk. tabii bir skilli taglamak eskisi gibi o skille her puan verişimizde iki artış sağlamıyordu bize, ancak 15 skill puanı veriyordu. fakat her puanın daha da önem kazandığını belirtmeliyim fallout 3'te.

    farklı olarak ne var peki? bazı küçük değişiklikler aslında. silahlarımız bozuluyor, tamir etmemiz gerekiyor. etraftan topladığımız junklarla custom-made silah yapabiliyoruz. komik komik şeyler. bottlecap mine, nuka-cola grenade, dart gun, railway rifle gibi bilimum ıvır zıvır silahlar yapabiliyoruz. kendimize ev alıp döşeyebiliyoruz bunu. bunlar çok önemli değil belki. yine de uğraşacak diğer ayrıntılar sağlıyorlar ve ne diyeyim, oynanabilirliği artırıyorlar mı? artırıyorlar gerçekten.

    yine de sevmediğim birkaç nokta yok değil. her yere koşma zorunluluğu rahatsız etti beni. yine bir highwayman bulup daha hızlı gidebilmek isterdim. tamam belki böyle her yere yürüterek gizli şeyleri daha kolay bulmamızı sağlayamaya çalışmış olabilirler, ancak önceki oyunlarda daha önceden keşfetmediğimiz yerlere dahi fast-travel yapabiliyorduk ve bu oynanabilirliği düşürmüyordu. bilemiyorum. böylesi daha gerçekçi tabii. soğuk wasteland içimize işliyor, radyasyon kusuyoruz bir yerden sonra. fallout 3, bir yerden sonra bunu yaşatmayı başardı bana en azından.

    karma sistemi de biraz değişmiş sanki. oyunda good vs. evil olayı mevcut yine, ancak neutral olmayı da desteklemiyor değil. hatta belki teşvik bile ediyor. zor bir denge tabii, ancak kurabilirseniz güzel bir perk bile var bunun için. neutral kaldığınız sürece 30 speech skili veren bu perk oldukça güzel. 30 skill puanı gerçekten fazla, zira 10 intelligence ile her seviye 20 skill puanı dağıtma şansınız var. böyle düşününce 30'un büyük bir rakam olduğunu görebiliriz skill puanı açısından. ancak neutral kalmak gerçekten çok zor çünkü oyun ya da hisleriniz sizi iyi ya da kötü olmaya itiyor eninde sonunda.

    oyunda maksimum 20 level var ancak ben bulabildiğim tüm yan görevleri yapmama rağmen 16 olarak bitirdim oyunu. yani düşük gelebilir size, ancak yeterli gibi 20 seviye. önceki oyunlar gibi 3-4 seviyede değil, her seviyede bir perk seçiyoruz. bu da oyunu daha ilginç kılmıyor değil.

    bu arada bir tavsiye; oyunda yan görevlere öncelik vererek ilerleyin, zira ana görevi tamamlayarak giderseniz "bu ne ya çok kısa oyun" deyip geçebilirsiniz belki. açılan her map marker'a gidin, üşenmeyin. zira bilirsiniz ki fallout'un güzellikleri ayrıntılarda gizlidir. bir de hatırlatayım, ana görevi bitirince oyuna devam edemiyoruz ilk iki oyundaki gibi. böyle yapmaları kötü olmuş açıkcası, çünkü ben de diğer birçok kişi gibi daha çok gezmek isterdim wasteland'i. ancak belki böylesi daha iyi; zira çok da fazla yan görev yok oyunda, ya da ben bulamadım. yine de oyuna "kısa" diyemiyorum bakın.

    gnr ise bir başka efsane. grand theft auto vice city'de flash fm ne ise, burada da gnr o. çalan her şarkıyı ayrı ayrı sevdiriyor. arka planda çalan müzikle o soğuk wasteland çölleri tezatlık yaratıyor bazen, bazen ise tam uyuyor. "medeniyet istemiyorum" diye bağırarak şarkı söyleyen bir abi var ki, elimde plasma rifle ile gezerken dinlemek apayrı bir zevk. (bkz: http://www.angelfire.com/film/dannykaye/bongo.htm)

    sonuç? eğer ki bu oyunu ilk iki oyuna benzemiyor, onlara yeterince "gönderme" yapmıyor ya da başları sıkıcı vs. gibi küçük bahanelerle sevmediyseniz; ona sırt çevirdiyseniz, biraz sabredin. alışınca benzer tadı bırakıyor damakta çünkü, merak etmeyin.
157 entry daha
hesabın var mı? giriş yap