33 kurşun katliamı anıtı

• kendisinin delikanlı ve hakikati söyleyen, karşı çıktığı fikri/argümanı savunanların da her zaman "siyaseten doğrucu" olarak kodlandığı "zavallı" bir devrin çocuklarıyız. "söylediğin beş para etmez, yalan dolan hepsi" demek yok. bunu dese garibim, karşı çıktığı şey üzerine etraflıca düşünmek zorunda kalacak. aslında ne dediğimizi de anlayacak o zaman.
  
  buna binaen, nutkumu çekerim, neo-kemalizm'e selamımı çakarım:
  
  efendiler,
  
  biz size 33 kurşun heykeli dikmeyi eleştirmenin önkoşulunun, tsk'nın özalp askeri birimine verdiği "mustafa muğlalı" ismini eleştirmek olduğunu söyledik. bu şartımız devam etmektedir. lakin, bunu söylemenin bir gayesi var idi. bu gaye, kürt milliyetçilğini eleştirenlerin bizatihi türk milliyetçisi olmasıyla alakalıdır. onlar ki kendilerine kemalist derler, atatürk milliyetçisi deyip kıvırmaya çalışırlar, inanmayınız. o zaman bre neo-kemalist, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? deri biz. sebepsiz yere 33 kürt öldürmüş adamın adını kışlaya verilmesine ses çıkarmıyorsun, sonra da bu kürtler milliyetçi diye sızlanıyorsun. her milliyetçi gibi, kendi milletini üstün tutuyorsun kürtlerden. kabul edemiyorsun bir türlü diger milletlerin de milliyetçilik yapmaya hakları olduğunu eğer sen halihazırda yapıyorsan. milliyetçilik illeti, geçmişi yeniden kurma illeti, ateş gibidir. devletlerin kurduğu milliyetçilikler vardır, devlet arayanlar olduğu gibi. biri diğerinden ne üstündür ne de alçakta. milliyetçiliktir bunlar. lakin, bu devleti arayanla, devletin kurduğu milliyetçilikler kesişirler, çatışırlar hatta kan dökerler. senin inandığın devletli milliyetçilik, yıllarca ezmiştir diğerinin insani kültürel haklarını bile, bu topraklarda. kanla ezmiş, baskıyla ezmiştir. bir de asimile edecek kadar gücü bile olamamıştır, yaptığı işi yüzüne gözüne ulaştırmıştır. devletin beceriksizdir de. ama nihayetinde, kürt milliyetçiliği de sahnede yerini almıştır. öyle ya da böyle, şimdi, bunu eleştirmeye hakkının olması için, kendi devletinle ve milliyetçiliğinle yüzleşmen gerekiyor. yoksa, benim milliyetçiliğim iyi, senin gundi milliyetçiliğin kötü diyeceksin. yemezler. bunun neo-kemalist hegemonya'nın ta kendisi olduğunu gayet iyi biliyoruz. o yüzden, her neo-kemalist'in bir samimiyet testinden geçmesi gerekiyor. soru şu:
  
  "kürtleri sorgusuz sualsiz öldüren bir katilin isminin kışlaya verilmesi konusunda ne diyorsun?". hadi eleştirdim deyip çocuk mu kandırıyorsun. senin önce kendini tanıyıp bilmen lazım, ayna nerde kardeş diye sorman lazım.
  
  bizim sözümüz ise kısaca şu:
  
  siyasi konularda iki dakka doğru olun, delikanlı olun. içinizde sakladığınız o nefesi kokan milliyetçilikle çıkıp ahlak dersi vermeyin. önce ağzınızı yıkayın, sonra konuşuruz.
  
  p.s. sonrasında, birileri pkk falan demiş. ne alaka bilemedim. 33 kurşun olayı ne zaman oluyor? pkk ne zaman çıkıyor? alaka nedir bilader..? böyle bir şey var, bildin mi? repertuarın açılsın.
  
  (bkz: argumentum ad pkkum)