20 entry daha
  • kaç zamandır film vs. yazmıyodum, biraz entel takılmayı düşünüyorum bu gece. ama böyle gecenin rengi moduna da girmiycem; birazdan çektiği filmlerle insana duygu salınımı yaşatan roman polanski çok sevdiğim bir filmiyle sizlerle olacak efenim. huşu içerisinde, kahvelerimizle birlikte seyredebiliriz.. ehehe vj bülent olmadım korkma. hazır polanski'nin yıllar yılı es geçilen/görmezden gelinen tutuklanması gerçekleşmişken başlıyorum.
    (kenara ayrılan entrinin bayatlaması.. sabah oldu ulan allahsız!! hoca ezan okuyacak birazdan, kalk iki rekat namaz kıl)

    şimdi bu filmi tanımlarken temelde yapılması gereken şey, o dönemlerde doğu avrupa'dan çıkan ve amerika'ya, hollywood'a transfer olan dehaların göç etmeden önce ülkelerinde çektikleri filmlerden/izlerden bahsetmek gerek. aslında konu geniş. hollywood'a geçmeyip ülkesinde kalan wajda, menzel, chytilova gibi isimler de var. macarları da sayarsak ya da fransa'da film çekenleri kadro şişer. biz; kariyer, bölge, yahudilik olarak çok paralellik yaşadığı milos forman'ı ele alalım. 70lerde one flew over the cuckoo's nest başta olmak üzere taking off ve hair'la (ki hair gibi bir projeyi her yönetmene vermezler, film kötü çekilmişti o ayrı) amerika'da kendini kanıtlamadan evvel; 60larda sözlükte pek ilgi yok ama cerny petr, hori ma panenko ve en şukelası lásky jedné plavovlásky (forman'ın en iyilerinden) çekmişti forman. polanski'yle de aralarında sadece bir yaş fark var. e şimdi polanski amerka'ya geçmeden önce 50lerden başlayan kariyerindeki en büyük ataklardan biri; 65te repulsion'la başladığı ve rosemary's baby ile patladığı amerika kariyerinden bir adım evvel. film 1962 yapımı. ve son derece parlak bir iş.

    forman'la polanski'yi karşılaştırıyor değilim. sinema tarihinin en büyük dehalarından biri bence polanski ama paralelliğe/dönem koşullarına dikkat çekiyorum sadece ve bunu bir kenara koyuyorum.

    bunun yanına son derece düşük maliyetini ve teknolojik imkanlardan yoksun yaratılan gerilimli atmosferi, üçlü ilişkiyi bu kadar iyi kotarmayı ve yerinde kullanılan, ascenseur pour l'échafaud'daki stili hatırlatan caz müziğini de ekliyorum. daha birçok şeyi de ekleyebilirim ama bu gece de vaktimizin sonuna geldik. eh, işte o şeyleri de eklediğimi varsay.` : swh` ortaya şahane bir film çıkıyor. hatunun çekiciliği de baştan sona kadar sürüklemesi, seyrettirmesi açısından doğru bi tercih olmuş. hiç ilgilenmeyen biri bile; yaların diyerek yahut atraksiyon var bıçak mıçak diye izler bu filmi. ilişkiler açısından bi bergman seviyesinde asla olmasa da söyledikleri dikkate değer. filmi çok övüyor gibi de gözükmeyeyim; hani sıkılınabilir gayet. hele ki sinemayla pek içli dışlı, senli benli, fakbadi, enseye şaplak vb. olmayanlar tarafından. ama saydığım türdeki insanlar kesinlikle bunu görmeliler kanımca.

    monokrom / sabunlamanın yeni adresi
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap