37 entry daha
  • önbilgi: hikayeme geçmeden bir şeyi belirteyim. biliyorum anlatırken övüyor, tavsiye ediyor havası oluşacak zira bende yarattığı çağrışım o yönde. bu şekilde bir gayem olmadığını söylemeden geçmek istemedim.

    yıllar önce enteresan bir şekilde tanıştığım, erasmus anılarımda yer eden ilaç. dönem dönem şu an olduğu gibi konsantrasyon bozukluğunun zirvesini gördüğüm gecelerde kendisini çok anıyorum. aslında ders çalışmam veya herhangi bir şey yetiştirmem gerektiğinde sigara imdadıma yetişirdi. lakin kendisiyle yaklaşık dört aydır görüşmüyoruz, aslında ben bir daha aramayı düşünmüyorum. ararsa da açmam herhalde. işte bu yüzden, böyle zamanlarda ritalin'i daha çok anar oldum. ha bir daha kullanır mıyım, bilemiyorum..

    tanışmamıza gelince, avrupa'nın güzide bir ülkesinde tipik bir erasmus hayatı yaşadım. dersleri hiç takmıyordum, zira dönünce yaz okuluna gitmeyi kafama zaten koymuştum. o zamanlar hibenin bir kısmı 18/30 kredi oranını tutturursan veriliyordu, 500€ yu alamadım misal ben. babama selam çakıyorum burdan. neyse bir proje vardı yetiştirmem gereken en azından şunu geçeyim dediğim bir derse ait. paper ı son güne bırakmıştım ve haliyle sabaha kadar köpekler gibi yazmam gerekiyordu. kahve, sigara vs. hiçbiri kesmedi o esnada. zira öyle bir hayat yaşıyordum ki iş, güç, sorumluluk vs. çok uzak kavramlardı o 5-6 ay boyunca. saatte yanlış hatırlamıyorsam akşam on civarı, yurdun girişine inip bir sigara yakayım dedim. msn'den yabancı bir arkadaşa söyledim, o da ben de iniyorum laflarız biraz dedi.

    başladık sohbete, sözü hemen paper a getirdim. klasik öğrenci tripleriyle yakınıp durdum. üç aydır kitap açmıyorum abi, nasıl konsantre olmamı beklersin gibi desteksiz cümlelerle kendimce nedenler üretmeye çalışıyordum ki bana ritalin'den bahsetti. meğer konsantrasyon problemi varmış ve doktor gözetiminde ritalin kullanmaktaymış. istiyosan vereyim dedi. ilk defa duyuyordum ritalin'i. hani odamda filan olsam ekşi ile tanıştığım dönemler o ara, girer bir bakardım en azından. ha kararım değişmezdi o an için herhalde, zira çok çaresiz hissediyordum kendimi.

    tamam lan dedim, birlikte odasına çıktık. kaç mg olduğunu tam hatırlamıyorum açıkçası. al şimdi bunu. geç bilgisayarın karşısına dedi. yalan olmasın 5-6 saat tuvalete gitmek, kahve yapmak vs. gibi şeyler dışında laptobun başından ayrılmadım. nasıl bir hırsla yazdığımı halen daha hatırlıyorum. konsantrasyon problemimin doruk yaptığı bir gecede, ritalin adeta öss öncesi son düzlükte girdiğim kampta yakaladığım motivasyona ulaşmamı sağlamıştı.

    daha sonra, aynı ay içerisinde iki defa daha kullandım. biraz serserilikten biraz da peki şimdi nasıl etki yapacak acaba diyerekten bir gece mekana gitmeden önce, bir gece de odamda takılırken aldım. ayrıntılara girmeyeceğim fakat artılarıyla eksileriyle sıradışı iki gece daha geçirdim.

    bir ara ekşi'ye baktım, türkiye'de kırmızı reçete ile satıldığını filan öğrendim. türkiye'ye dönünce arkadaşlar arasında yayıldı bu hikaye, baya geyiğini yaptık. ara ara nasıl buluruz diye düşündük, sonra caydık. aile komple doktor, bir ara onlara anlattım erasmus dönemi kullandığımı ve yine kullanmak istediğimi. annemden dayak yiyordum, babamsa bakışlarıyla dövdü.

    velhasıl böyle, şimdi yine uzaklarda bir yurt odasında yarına yetiştirmem gereken bir şeyler var ve ben o akşamı yaşıyorum adeta. envayi çeşit adam var şurada, en az birinde vardır elbet ama saat itibariyle ulaşamıyorum kimseye. tek bildiğimse, şu an önüme konsa bir tane, düşünmem alırım..
983 entry daha
hesabın var mı? giriş yap