aynı isimde "öyle bir geçer zaman ki (dizi)" başlığı da var
69 entry daha
  • -yeter! yeter! yeter!

    öyle bir yeter zaman ki...

    ya millet ne çok "yeter" deniyo bu dizide dikkat ettiniz mi? beyhude çabalar bunlar. geçen bölüm "yeter" dediğine bu bölüm de "yeter" diyon, yeterler havada kalıyo. yeter demesen de sessiz de kalsan aynı bence.
    bir tepki cümlesi olmaktan çıkıp diyalog sürdürücü bir ünleme dönüşmüş "yeter"...

    eee nasılız? yine iş yok. dua mı ediyonuz lan entry yazmaya devam ediyim diye işsiz kalmam için? neyse;

    -yokluk, yoksulluk; açlıktan geberecüler... nasıl nalet mahalleymiş burası, nası lanet akrabaları varmış bunların iki soğan patates veremeyecek, nasıl pinti esnaflarmış bunlar 250 gr kıymacık yazdıramayacak veresiye; türkiye'de fakirlik hiç açlıkla betimlenmemişti televizyada (küçük emrah serisi hariç) bi fena oluyoruz, hindistan mı la bura? bi hayrının dokunduğu akraban, eşin dostun da mı olmadı şu hayatta? gıdasız kaldılar anasını satayım.

    hep kötüler, hep kötülükler... eski koca it, cici ana fettan, görümce-elti kaltak, mahalleli dalyarak. bi bizimkiler iyilik timsali. foseptik lalesi gibi açmışlar bok çukurunun ortasında. gururlarından aç yatıyorlar, ayakkabılarının suyunu çorba yapıp içiyorlar... ah fakirlik, ah yokluk, ah ajitasyon... ah gıdasızlık, ajlık...

    mamafih osman bilek kadar boyuna bakmadan maşallah kalantor gibi tek tabakla doymuyor...

    -"geç kaldım..." ve sütun gibi bacaklarım var sergilemekten çekinmiyorum. kocam ali eski karısına nefes aldırmayan, kıskanç, korumacı hatta tutucu; iş bana gelince tam bir godoş.

    -cemile iş iş, açlık açlık diye gıdaklayana kadar 50 kere olurdu başka evde gündelikçi, lokantada bulaşıkçı... bence içten içe beklentili. ne örnek kadın ama; o kadar gururlu ki hakettiği parayı bilem almıyo. gurur bu değil.

    -mete lisenin sorunlu çocuğu; en büyük problemler onda, hocasına aşık koca bir çılgın, zamanının ötesinde bi çocuk, büyümüş de küçülmüş. hep somurtkan, hep öfkeli, hep dalgın. hep önemli şeyler düşünüyor. öteki gerizekalı bebeler gibi değil sürüden ayrı. lisedeki diğer mal çocuklar müzik öğretmenini osbir malzemesi olarak göredursun, mete farklı çocuk.

    ...
    -ooo ilgi alanım iş görüşmesi ortamları. ali bey'in cv'de kimbilir ne özellikleri yazıyordu. ali bey ingilizce biliyor muyuz?
    -yes. i do
    2. yabancı dilimiz var mı?
    -ja
    3. yabancı dilimiz?
    -oui
    -bilgisayar bilgisi?
    -bilgisayar?
    -maalesef sizi işe alamayız çünkü bovaziçi mezunu değilsiniiiz. (ama 71'de kuruldu)
    ...

    -"ali kaptan, ali kaptan, ali kaptan..."
    yavrum koskoca kerli ferli adamsın işe almadılar diye neden hayvan gibi çığırıyorsun? sesin ses getirdi. almak zorunda mı? barbaros hayrettin paşa mısın sen? piri reis misin? dağları, taşları, kuşları, gemileri azarlıyosun mitolojik deniz tanrısı mısın be koduğum?

    -bi hikmet karcı gerçeği var.
    sayın karcı bunca zaman vicdan azabınızı "bir lokma bir hırka", "balık bulursan yedin, bulamazsan sıçtın" felsefesiyle fakirlik odaklı yaşamayı seçmişsiniz iyi, pekiyi. saygıyla karşılarım.
    e ama sen bi yandan "münzevi hayatı yaşıyorum meeh acılar" diyerekten sağa sola şekil yaparken, bi yandan şirket almış yürümüş. nasıl olcek bu işler?
    hayır yani "patron sapıtınca biz de sapıtmış sayıldık" kabilinden şirketin de amı götü dağıtmış olmasını tezahür ediyor idik biz efenim.
    öyle olmuyor mu?
    ceo melekleri idareten, "siz akıl sağlığınıza kavuşuncaya kadar" falan gelip şirketimizi mi yönetiyor? onca senedir semtine uğramadığın hölding'in seni nasıl "acı bir yönetim kurulu toplantısı"nda punduna getirip de borçlu çıkarmadı vallahi hayretler içerisindeyiz. balıkla, kalamarla mı oldu bunca trikotaj?

    -1 ay boyunca yok soğan çorbası, yok soğan buğulama, yok soğan brulee diye çocukların kemiklerini kalsiyumsuz, beyinlerini fosforsuz bırak sonra eline geçen ilk parayı şekere, çikileteye yatır ohh ne ala memleket...
    acık çingenlik var galiba cemile hanım? insan bi yağ alır, bi şeker, un, bakliyat ne bileyim kuru gıda alır, erzak alır. almışın eline bi file, nutella'lar, brownie'ler, yeşillikler; butik butik hareketler.
    yoksa o mutaasıp ama modern başörtüsünün altında bir "carpe diem" beyin mi var? ne diyem carpe mi diyem? (off çogiğrenç oldu)

    -ya bilemiyorum tabi de biz zaten dizileri otomatikman izliyoruz be hacı, yormayın kendinizi bu siyasi tahlillerle falan. şu sağ- sol tatavalarını don üstünden işleyip, kenar süsü olarak kullanıp "ah acılar, vah dramlar" yapacağınız daha kaçıncı dizi olacak? hayır yani içine bir çimdik siyaset ekeleyince dizimiz "daha dolu, içerikli" olmuyor dizi işte. ne siz yorun kendinizi, ne bizi yorun.
    bak akıllı faşo da varmış, benim izlediğim bu "pre-post darbe" tadında dizilerde sağcılar hep çok aptal oluyolar. o kadar aptallar ki 60 senedir koyun gibi yönetiyolar la bizi. (entry'e don üstünden siyasi tahlil sokuşturunca o entry daha dolu, daha içerikli olmuyor be canım.)

    -bu yemek zehir olur bunlara (henüz yemek hazırlanırken tsi.21:45 itibariyle yorumum)

    -of yaşlı osman sen de ziv ziv iki susmadın. kaçtır bakıyorum yok "sovan kokusu", yok "ekmek tatlısı"... yoksa sen ümit usta'nın çocukluğu musun? hayır yemek de o biçim nerene yiyosan? çikolatalar, pastalar; en son bi tabak kurabiye ile odasına yolladılar bunu. "anne osman'ın midesi ceviz kadar aklın mı güzel?" diyemedi birisi de. kurt var la çocuğun bağırsaklarında işte açık ve net. ben televizyon ekranından görüyorum.

    -eah bütün maaşı bir akşam yemeğine gömdüğünüze göre yarın ender saraç tariflerinden "süpürge sapı yahnisi"ni yapabilirsin cemıla... yalnızca 700 kalori ama zeka geriliği yapıyor. çok fit bir gerizekalı oluyorsun.

    -şu zivili zivili, lost tipi müziği olmasın can olmasın. çok geriliyoruz. noolcak ali kaptan ile cemile'nin %50'şer hissesini ortak paylaştığı evin altından hatch mi çıkacak?

    -ahhh; anan, abin, yengen, ilk karın, ikinci karın, çocukların, eş, dost, akraba, patronun, çalışma arkadaşların, yavru vatan, türki cumhuriyetler, ortadoğu ve balkanlar... dağlar, taşlar, kuşlar... herkese atar, herkese gider, herkese lolo... hepsini döv ali. hepsine göster "ali kaptan'ın kim olduğunu" hepsinin ağzına sıç, dişlerini dök... fırtınam, felaketim, hasretim... höt, zöt, sikerim sokarım. herkesin ağzını kır ali kaptan. bıyıklı ali değil sanırsın kanuni sultan süleyman, sanırsın büyük iskender. o da değil muammer kaddafi. vur kır parçala. mezarlarına sıç. anca geçer belki sinirin.
    bence kırmızı eti kes, geceleri melissa çayı iç, yastığa lavanta kesesi koy. siniri alır. yoksa erken boşalırsın mazallah. 1-2 seneye koroner rahatsızlıklardan ölür gidersin. daha siyami ersek ilk açık kalp ameliyatını yapalı kaç sene oldu şunun şurasında? ya da biz eş dost elimize birer tokaç alalım, eşşeği suya yollayalım, şöyle sinirlerini alana kadar seni evire çevire bi dövelim. azcık kalıbının adamı ol lan pos bıyıklı ergen.

    -"sen bu soner denen adamla kırıştırmıyor muydun?"
    anneler kızlarına böyle cümleler kuruyor mu ya?

    -"bizim zamanımızda öyleydi..."
    tahminen kırklı yılların sonunda evlendiniz, muhtelif çocuklarınızdan en büyüğü üniversite talebesi olduğuna göre... e ama sene hala 60 küsür. senin "bizim zamanımız" diyerek kastettiğin zaman ile şimdiki zamanın aynı değil mi? geçmişin de kendine göre bir güncelliği olması beni çok şaşırtıyor. demek ki 60'lar; 40'lara göre evlenme yaşının nispeten büyüdüğü yıllarmış. ben yadırgıyorum ya.
    sözün özü aylin de genç evlenebilir bence, 50 doğumlu koca kadın, babam yaşında.

    -ali sen de yer kaptanı olursun be yavrum üzme tatlı canını.

    -işte olay yemekte değilmiş cicişler kaptınız değil mi sosyal meşazı? açtık ama mutluyduk. şimdi elhamdüllillah kuş sütümüz eksik ama keyfimiz yok.
    "vallahi her şeyimiz var da huzurumuz yok bacım"
    günlerdir aç geziyonuz, sonra keyfiniz kaçıyo diye yemek yemiyorsunuz. dizi karakterleri için can sıkıntısı iştah kapatan bir hissiyat olabilir ama biz bu götleri keyifli sofralara borçlu değiliz sayın dizi yapımcıları. mutsuzluk da yedirtir. mutsuz mutsuz kaşıklarım o çikilatalı pastayı.
    hayır yani canınızı sıkan, keyfinizi kaçıran da ne? babanızın kapıya dayanıp çemkirmesi... e bu yeni bişi değil ki, çemkirmese şaşır.
    babanız her höt zöt ettiğinde yemeği yemek yerine çatalla dürtükleme (dizilere hastır gerçek hayatta saçma kaçar) oynasaydınız hepiniz 1.40 kalırdınız ama maşallah bocuk domuzu gibisiniz.

    -bu ekmek mi ekbir mi neyse adı "eğlence dünyasının dahi çocuğu" (aynen böyle yazdırıyor gazetelere inanamıyoraam) izzet çapa gibin bişi herhal. yüzen gazino vays.

    -ali kaptan'dan ticaretin özeti
    "sermaye lazım."

    -bu ali ve kakolin'in yeniden dekore evi -ımm ne diyor siz -çok suburban kaçmış. böyle bi ara bi dizi furyası vardı; bekar, çalışan, eğitimli, güzel, ne istediğini bilen, dubleks müstakil bir evde hafif çatlak ama taşı gediğine koyan ev arkadaşıyla oturan kızın ve muhtemelen it-kopuk herifin birisini yola getirmesini konu alan dizisinin evi değil mi bu?

    -"kibrit kokuyo burası, sigaraya mı başladın (sigaraya da mı başladın körolmayasıca) sen?" diye sormayan anne bizden değildir.

    -sakallı, 1-2 günlük balık satışı karşılığı bunlara 5 kişilik bir ailenin aylık mutfak masrafı kadar yövmiye mi verdi nedir harce harce bitirilemedi o paralar. yemekleri de rejans'ta yeyin bari utamazsanız.

    -karcı triko'nun müdürü posta güvercini yollayıp neden seni ayağına çağırtıyo hiç düşünme e mi cemile? nasılsa sen trikotaj türkiye birincisisin, nasılsa örümcek kadınsın.

    -mete... o turuncu saçlarının boya olduğu avrupa yakasından belli olan müzik hocanı sevgilisi (&nişanlısı her neyse) ile her gördüğünde tripten tribe girmek, çok çok mimik, çok çok oyunculuk... anladık da seviyorsun. her seferinde aynı "başımdan aşağı kaynar sular döküldü vallahi" bakışını takımana gerenk yok bence mite...

    -bu hikmet şimdi cemile'ye olan ilgisi yüzünden hem yeminini bozdu, hem de gidip varoşlara yatırım yapacı ya, tam afferin diyecektim ama müdür vasıtasıyla gerçek adını da dillendirdi, diyemedim. üç bölüme kalmaz cemile sakallı balıkçı-hikmet eşleştirmesii yapar, o işten de istifa eder. cemile gururda bir dünya markası.

    -"yüzüğü de o mu taktı? nişanlın?"
    "hayır tektaşımı kendim aldım, bir torunum olursa da adını nil koymayı düşünüyorum.(müziğe de istidadım var)"

    -kakolin için ideal erkek tipi; esmer sakallı ve/veya bıyıklı, kaşlı döşlü, höt zöt seven, kodu mu oturtan tipler. avrupaisin mavrupaisin ama "beyim gerektiğinde ağzıma iki şille çekebilmeli" diyen saftirik manken kızdan farkın yok senin de, oryantalist karı.

    -şş bıyıklı godoş.. sorsana cemile'ye "aylardır istikakınızı kestim, nafaka vermiyorum, iş bulsan önüne taş koyuyorum; hangi parayla alındı pastalar kurabiyeler?" diye. nereden geliyor değirmenin suyu? maaile böbreklerini mi sattılar? kızlar pavyona mı düştü? cemile fırıncıyı mı öptü? mete jigola mı oldu? osman yeni cami önünde dileniyor mu? ışıklarda selpak mı satıyor. sorsana ot kafalı.

    -bu murat'ın kendi tipi başlı başına dramatik bir unsur bence. ayrıca tekerlekli sandalye ve ölmek üzere olma halini eklemeleri "vur gitsin, gözünü çıkaralım" diyen senaristlerin marifeti.
    sağlıklı bir murat'ın arkasından iş çeviren "kardeşim de böyle bir tip, evlenirsen hanlar hamamlar senin" diyen bir soner göreydik, yine acırdık aylin'in haline, yine acırdık.

    -kızına da anasına da talip olanlar holding sahibi. vay babayın kemüüne. şans döner de, yörüngesinden çıkar mı bilemiyorum.

    -o zamanki miras hukukunu bilmiyorum, aydınlatmayın da; mallar zaten karısına kalmıyor mu? sözleşmeye gerek var mı? aylin reşit mi?

    -osman hariç çocuk değil alien doğurmuşsunuz. hoş babaları malum. katranı kaynatmakla olmuyor şeker. ha babam bir çemkirme hali. hepsi ayrı tip, asilik serserilik... anaları zaten her acını abonesi olmuş bi de evlatlar zulum encek. kanser mi olsun, verem mi çoktan seçmeli... kısmetten yana yüzün gülmez de evlattan yana güler. bi şeyden güler yani. aha godoş babası kızını satmakta beis görmüyor, kızı satılmakta beis görmüyor.
    osman kesin sütçüden...

    -höh evi ipotek ettireceksin he mi? ulan bari yar çocukların karınlarını bir bir kendi dna'larını cımbızla sök. ne malın gözüymüşün. ah ali boyun posun devrilsin ali. hep beddua yağıyor sana hep kötü karma.

    ....

    off parmaklarım yoruldu amme hizmetinden. bu ve benzer entry'lerin tamamı sırf birileri gülsün eğlensin diye yazılmaktadır. yazarın gerçek düşüncelerini ve gerçek tepkilerini yansıtmamaktadır. kişi ve kurumlar allahtan gerçek değildir. sözlüğün gidişatı hakkında vahvahlanarak toplumsal analiz yapmak için güzel bir örnek teşkil ederler...
186 entry daha
hesabın var mı? giriş yap