12 entry daha
  • "abi ben bu havada bi sufle istiyorum"

    "vayy sayın dinleyenler, biz diyoruz ki istanbul'da yolda kalan, kar kış kıyametten insanlara yardımcı olalım, isteklerinizi alalım. sizden gelen mesajlara bakın."

    evet, bu mesajlar geçen hafta, hava karlı, iş çıkışı istanbul trafiğinde 2 saat tık tık ilerlemeye çalıştıktan sonra geliyor. bi radyo programı işte. zaman geçsin diye dinliyordum. adam aklınca trafikte kalanları düşünüyor. benim gibi yüzbinlerce kişi var sanırım, saatlerdir yolda kalan. ben peki neden saatlerdir yoldayım? bu arada dışarısı soğuk bile değil. bana soğuk gelmiyor, balkanlardan gelen soğuk hava genimin de katkısı var buna sanırım. taa ki adım bile bu soğuktan, berbat kar kış kıyamet fırtınadan geliyor *. o gün doğmuşum işte. üşümem ben o yüzden. istanbul'da yaşadığım hiç bir an , "ohaa çok soğuk" demedim. demem de gibime geliyor. soğuk demek, ayaz demek benim gözümde. gözlerinin kızarması, fırtına, buzz. yok işte burda böyle birşey, neyse...

    hayır, hayatımın büyük bölümü bu şekil geçiyor, ortalama bir insan gibi işte. aynı trafiği aynı sinirleri paylaşıyoruz, ama nedenlerimiz farklı. en azından benimki farklı. kaybolan yıllar var ortada bi sürü. daha doğrusu bana kazanç gibi gelen yılların aslında kaybolduğunu hissediyorum. sezen aksu kaybolan yıllar 'ı yazdığında 23 yaşındaymış. benim yaş da o zamanlar 22, belki sezen kadar fazla şey kaybetmedim ama kendime göre kayıplarım var.

    o zamanlar daha körpeyim, daha haraketliyim, belki daha çocuğum belki de onun gibi bişey. daha yakışıklı da olabilirim. şuan için öyle geliyor. neyse, ceren adı. o mu beni kandırdı ben mi onu, emin değilim. güzel kız, allah'ıma güzel kız, yalan yok. yolda görsen tekrar dönüp bakabileceğin, alımlı bi kız, etkilendik işte kısaca. r'leri tam söyleyemiyor. bu da çekici yapıyor heralde. belki artık söyleyebiliyordur bilemiyorum. hayır ben söylüyorum da ne oluyor? laf olsun işte.

    15 ders alıyorum okuldan. son dönemim, üstüne sınavlardan 4-5 gün önce bahar şenlikleri var, orda görevliyim organizasyonda. uyumuyoruz falan o derece yoruluyoruz. ama henüz ceren ile yeni tanışmışım. keyfim yerinde, şenlikleri bitirdik. o da görevliydi, gel zaman git zaman sevgili olduk.

    klasik üniversiteli sevgili hareketleri işte, boktan bi evim var. dağınık falan bayağa. ev arkadaşları enterasan tipler. ceren geliyor benim odaya geçiyoruz orda takılıyoruz. winston light falan içmeye başladım. o winston soft içmedi ama. değiştiren ben oldum. sadece sigara değil, bu kız yüzünden herşeyim değişti o andan beri. hayatımın dönüm noktası desen yeri. çok mu iddalı oldu. evet aslında, hayatımın dönüm noktası o sayılmaz ama en azından o sıralar yanımda. koca gün kavga yapıyoruz. bi gün kavga, deli kavga ama, öyle böyle değil. psikolojimi bozdu. sonra tam tersi, kuşlar böcekler aşk falan.

    ben 4 senede yapamadığım kadar şeyi yapıp, 14 ders geçtim o dönem. ceren vardı, bi de ona vakit ayırdım. hayır, iyi hoş kültürlü kız da koca gün kavga demiştim dimi.

    sonra bi gün bütünlemelerden sonra ben işe girdim. iş başvusuru yaptım. o da, onu beklediğim için canım sıkılıp işe başvurmuştum bi gün. yine onun sayesinde girdim işe.

    istanbul'u hiç sevmezdi, ben severdim. ben çok severdim. 2-3 ay içinde hayatımda olmayacağı kadar değişik günler geçirdim. sonra da bu kadar karışık anlar yaşamadım zaten. allah yürü ya kulum der ya, öyleydi.

    ceren seksiydi, ceren güzeldi, ceren kitap okurdu, ceren anlayışsızdı, ceren günü gelir küfür ederdi, ceren güzel bi aşıktı, ceren bana aşık mıydı onu da bilmiyorum değildi sanırım. sinirden yine psikolojimi bozduğum bi gün kavga yaptık telefonda. "beni bi daha arama" dedim düzelene kadar. o da aramadı. hala düzelmedi sanırım. zaten aşık olsa arardı, demek ki onun da işine gelmiş.

    tabii ev arkadaşım, ben taşındıktan sonra evde kalan eşyaları satmış. onunkileri de satmış. kızın gitti botları, kıyafetleri, kitapları. sonra da;

    "o kitaplar botlar münasip yerine girsin senin" dedi. bişey diyemedim. uyuşuk bi adam sayılmam ama zor geldi 1-2 ay o eve tekrar gitmek, kitapları bulmak vs. ne bileyim, hala neden böyle bişey yaptım bilmiyorum.

    çok sonra, hayatıma çok zaman çok kişi girdi çıktı. ben nedense, bi yerlerde o kızı hatırladım hep. o kadar ki, onun psikopatlığı yüzünden ciddi ilişki bile istemedim. sanki bütün ciddi ilişkiler böyle olacakmış gibi, he sanki benim ciddi ilişki anlayışım da çok ciddiymiş gibi, neyse... bir şey demiyorum.

    sonra görmedim bi daha o kızı, görsem heralde kitapları götüme sokar.

    bazı kişiler girer hayatınıza, neden önemli olduğunu bilirsiniz, aşk değil bu belki, sinir katsayısı yüksek deli bi ilişki, iki taraf için de. hoş bi ilişki düşündüm de...

    ama sonra hiç görmedim onu.

    yaşlandım zaten artık ben, gene kar yağıyor. gene trafik olacak, ski tutacağız. eve gittiğimde yine akşam 10'u bulacak. kendime vakit ayıramıyorum ne ciddi ilişkisi allah aşkına, ceren de güzel kızdı ama, gerisini getirememişiz...
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap