1 entry daha
  • şu an ahaber'de yeni anayasa, kürt sorunu, başkanlık sistemi gibi konular konuşulurken "kürt meselesi bir terör meselesidir, dış güçlerin işidir, pkk taşeron" gibi parlak ve daha önce hiç ama hiç düşünülmemiş harika fikirlerle asabi asabi konuşan kişi. türkiye'den başka bir ülkede profesör olabilir miydi diyeceğim ama haksızlık etmeyeyim, vardır tabii öyle ülkeler. herhalde o ülkelerde de 200 silahlı kişinin başlattığı bir hareket, hem de silahlı ve kanlı bir hareket milyonlarca vatandaşın desteğini kazandığında bunun altında devletin aptalca ideoloji ve politikaları değil "iç ve dış düşmanlar", "aydın ihaneti" filan aranıyordur.

    şu da "aydın" tanımı sayın profesörün: boğaza karşı çayını ("içkisini" olmayacak mıydı o?) yudumlayan kişilere değil, iyi eğitim almış, asker veya sivil bürokrasi içinde görevi olan kimselere aydın denirmiş.

    allah allah. e bu da büyük yenilik. hatta aydın tanımında devrim! duymayan kalmasın, devletin maaşlı memuruymuş aydın. dahası, öyle olması şartmış. bir de tabii boğazda çay içmemesi lazım.

    iyi eğitimden kastı herhalde kendisini profesör yapan, yapabilen eğitim.

    neyse ki diğer tartışmacılar onu muhatap almıyor, herkes kendi diyeceğini diyor. muhatap alsalar zaman tüneline girip 1990'ların başında bir tartışma programına ışınlanabiliriz.

    edit-ek:
    http://tvarsivi.com/…hp?y=483&z=2012-05-21 20:15:00

    ve bir not: bir yanlışlık yapmayayım diye şimdi ikinci kez izlerken fark ettim ki programı hazırlayıp sunan (dolayısıyla herhalde konukları da seçen) canan barlas daha karagöz bey'in ilk sözlerinden itibaren derin bir pişmanlıkla kıvranmaya başlıyor.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap