6 entry daha
  • kadrosundaki akademik kişilerden anladığım kadarıyla, kürt kültürü, kürt tarihi ve edebiyatına dair bilgi üretimini türkçe yapacak bir dergidir. bu alana dair üretilen bilginin türkçe olmasını, "zamanın koşulları", "konjonktür" "kürtçe öğrenemedik" ,"devlet dilimizi yasakladı" gibi gerekçelerin çok reel olduğunu anlamakla birlikte birkaç itirazım olacak.

    evvela işlerinde başarılı olmalarını isterim. kürtler üzerine yapılan tarih ve kültür çalışmalarının dilinin türkçe olmasına bir itirazda bulunmak istiyorum. bu itirazım esasen türkçe'nin akademik entelektüel dünyamız üzerinde etkili olmasına sebep olan tarihi, siyasi, psikolojik ve maddi koşullardan bağımsız olarak bir metodoloji sorunu şeklinde. bu sorun günümüzde kürtler üzerine "türkçe" çalışan kişilere, kurumlara, dergi çevrelerine karşı genel bir itiraz. herkesin bahanesi aynı: "kürtçe bilmiyoruz"

    kürtçe bilmemek, dediğim gibi, neden sonuç ilişkileri, tarihsel arka planı, kültürel ve psikolojij sebepleri gayet anlaşılabilir bir mevzu. lakin benim itirazım kürtçe bilmeden kürtler üzerine söylenen sözün, üretilen bilginin güvenilirliğine, objektifliğine duyduğum kaygıdan kaynaklanır. kürdistan tarihi üzerine söz söyleme iddiasında olup da, erbilli, duhoklu, horasanlı, mahabadlı, süleymaniyeli, kamışlılı bir kürde değil de; kültür olarak türkleşmiş yarı-kurdî, yarı-türkî bir kesime hitap edecek olmalarını da kendi vizyonları ile ilgili bir ipucu olarak görüyorum.

    ben şahsen yakın kürt tarihi, kürt kültürü ve edebiyatı üzerine kürtçe bilmeden çalışanların, master ve doktora tezi yazanların, bunu nasıl başardıklarını anlamak istiyorum. ciddi bir metodolojik sorun varken, bu durumun yayın hayatına yeni başlayan bu dergi üzerinden kristalize olmasından da mutsuzluk duyduğumu belirtmeliyim. kürtçe bilmeden, mevsimlik işçiler üzerine, köy yakmalar üzerine onlarca tez, makale ve kitap çalışması yapılıyor. bu çalışmalarda mevsimlik işçi, yök yakma gibi konuların mağduru ve dolayısıyla çalışmanın/araştırmanın ham maddesi türkçe bilmeyen köylü kürtken, nasıl oluyor da kürtçe bilmeyen biri, kendileri hakkında bilgi üretiyor? kendileri ile yapılan mülakatlarda, akademik veri elde etmek için sorularda acaba nasıl bir izleniyor diye bir soru sorduğumuzda ise "tercüman" aracılığıyla bunu yaptıklarına da denk geldim. ben de şahsen, ispanyol edebiyatı üzerine ispanyolca bilmeden ingilizce tercüman aracılığıyla çalışmak istediğimi ilan ediyorum burdan.

    biliyorum, kürt çalışmaları birçok akademisyen için akademik uğraş olmasının da ötesinde, bir ekmek kapısı. istanbul dolapdere gibi. kürtler üzerine çalışıp akademik kurumlardan aylık maaş aldığı halde, kürtçe öğrenmeye "tenezzül" etmeyen, onun dışında 4-5 dil bilen "akademisyen"ler tanıyorum. bir toplum üzerine bilgi üretip, onun en önemli enstrümanı olan diliyle ilişkilenmeden bilgi üretmek zannımca önemli hatalar içermektedir. bunu özellikle türkiye kürtlerinin yapmasını da büyük bir ayıp olarak görüyorum.

    kürt tarihi dergisi üzerinden böyle bir konuyu tartışmak önemli bence. çünkü kürtlere taaa dışardan bakılarak üretilmeye çalışılan bir bilgi sahası gibi görüyorum. dediğim gibi, bunu kürtçe bilmeyen ama kürtçe bilmemekten rahatsız olmayan, hatta rahatsız olup kürtçe öğrenme çabasında olmayan kişiler için özellikle söylüyorum. bakın kürt tarihi üzerine bugün akademik çalışmalarda en çok refere edilen kişi (bkz: martin van bruinessen) dir. bu kişi hollandalı ama roj tv'ye çıkıp kürtçe konuşacak kadar alanına hakim. bunu yaparken de kürtlerin kara kaşına hayran olduğundan yapmıyor. yine exeter university'de kurdish studies'te hoca, aynı zamanda kürt kültürü ve yezidilik üzerine önemli çalışmalar yapan (bkz: christine allison) (bkz: clémence scalbert) gibi akademisyenler bir kürtten daha iyi kürtçe bilip, yazıp, konferans verirken, kürtlerle içiçe yaşayan ama tek kelime bilmeden kürtlere dair bilgi üretenlerin durumunu büyük bir trajedi olarak görüyorum. şahsen bu tür alanlarda kürtçe okumayı daha önemli ve gerekli buluyorum.

    bu dergi kadrosu içinde çok yakından tanıdığım kişilerin olduğunu belirtmek isterim. içlerinde birçok kişinin de iyi niyetinden, çabasından da hiçbir şüphe duymuyorum. ama artık kürtlere dair türkçe bilgi üretiminin önemli oranda tepki çektiğini de bilmeleri gerekir diye düşünüyorum. bu tepkilerin öyle akademik simalardan değil de direkt tabandan geldiğini de hesaba katacaklarını tahmin ediyorum.

    kürtleri tarihleriyle, tarihi de kürtlerle "türkçe" bir şekilde buluşturmanın formülünü nasıl bulduklarını merak ediyorum.
39 entry daha
hesabın var mı? giriş yap