• evcil köpek sanınlanın aksine bir etobur değil hepobur*dur. üstelik besin düzenleri hayvansal gidadan çok daha fazla bitkisel gıda içerir. kurt soyundan gelmiş kabul edilmesine rağmen kafatası yapıları ve çene yapısı ve diş sayısı itibariyle kurtlardan farklıdırlar. kediler etobur sayılabilir ancak onların diyetlerinde bile bitkisel karbonhidratlar önemli yer tutmaktadır.

    bu gerçekler ışığında köpek maması hayvansal proteinleri ancak %30'lar oranında , enerji kaynağı olarak bitkisel proteinler yanısıra yağlar, vitaminler, mineraller (en önemlis fosfor ve kalsiyum dengesidir) içeren dengeli bir karışım içermelidir.

    bütün bunların yanısıra köpek sağlığı açısından suyun tüm besinlerden daha yüksek hayati önem taşıdığı unutulmamalıdır.

    köpek sahibi için notlar:
    1)köpeğinizin dietine veterinerinizle birlikte karar verin.
    2) köpeğinize evde mama hazırlamanız mümkündür. ancak bunun masrafının ucuz olacağına ilişkin düşüncenizi tekrar gözden geçiriniz. öte yandan özellikle vitamin ve mineral takviyesi ve bunların dengesi konusunda destek alınız. şahsi kanaatim bu dengenin hiç bir zaman kuru mama tabir ettiğimiz hazır mamalardaki kadar olamayacağı yönündedir. kendi hazırladığımız mama köpek beslemeye başladığımız ilk zamanlarda üzerinde inat ettiğimiz bir husus olmasına rağmen sonuçta kuru mamanın en iyisi olduğunu kabullenmek zorunda kaldık.
    3) kuru mama tercih ederseniz veterinerinizin tavsiye ettiği bir markayı tercih ediniz. ancak hemen tamamı ithal ve dolayısı ile fiyatları genellikle yüksek olduğundan ucuz mama arayışınızda fayda vardır. en pahalısı yerine besin değeri açısından garantili optimum mamayı tercih ediniz. (bu esnada mutlaka veterinerinize danışınız)
    4) tekrara girmek bahasına köpeğiniz için suyun yasamsal önemini vurgulamak lazımdır. köpeğinizi sadece belli zamanlarda beslemenin en sağlıklı yöntem oluşuna karşın her zaman ulaşabileceği yerde temiz ve bol su bulunmasına çok dikkat edin.

    asla yapılmayacaklar:
    1) yukarıda yazılanlar dolayısı ile köpeğinizi asla sadece ve sürekli hayvansal gıda ile beslemeyin.
    2) köpeğinize hiç bir zaman çiğ et vermeyin. çiğ et kist hidatik ve toxoplasmosis gibi tehlikeli bakteriler içerebilir. öte yandan çiğ etin enzim, yağ ve mineraller açısından daha zengin olduğu doğru değildir. aksine pişmiş besinlerin hazmı daha kolay olduğundan daha sağlıklıdırlar.
    3) köpeğinize asla kuzu, ve kümes hayvanlarının kemiklerini ve kılçıklı balık artıklarını vermeyin. bu tür kemikler kıymıklar halinde kırılırlar ve ortaya çıkan kıymık veya kılçıklar sebebiyle iki noktada, boğaz ve bağırsaklar sindirim sistemi açısından ölümcül sonuçlar doğurabilirler. "abartma ben veriyorum benim köpeğime birşey olmuyor" diyen dostlarımın herbirinin yaşadığı kötü tecrübelerden sonra tövbe ettiklerini eklemem gerekir.
    4) asla gereğinden fazla beslemeyin. az beslenen köpeğin obez olana göre çok daha sağlıklı olduğunu unutmayın.
    5) köpeğe karaciğer sağlığı açısından şeker türevleri tatlı, patates, soğan, vermeyin
    6) mümkün olduğu kadar okuyun ve araştırın. her konuyu önce veterineriniz olmak üzere köpek sahiplerine danışın.

    http://www.secondchanceranch.org/rawmeat.html
    http://www.canismajor.com/dog/nutrit1.html

    yıllar sonra gelen edit:
    eleştiren sunbred, mesaj içeriği şöyle:
    "çok fazla 'asla' gibi kesinlik belirten kelimeler kullanmissiniz, raw beslenme de var, sadece sizin yazdıklarıniz dogru degil ki."

    andrew -> sunbred: bunları onbeş yıl olmuş yazalı ama tekrar okudum, söylediklerimin bugün de arkasındayım. özellikle kemikle ilgili olanı ne kadar vurgulasak azdır. mutlaka (bkz: #37914846)

    asla'lar içinde tek tartışılabilecek olanı çiğ beslenme, bu konuyu köpeklerimle ilgilenen bir genç veteriner arkadaşımla da tartıştık.
    basitçe görüşüm şu:
    ortada üç seçenek var:
    1) fabrikasyon kuru mama (ki bunun da tahıl içereni ve içermeyeni var)
    2) evde hazırlanan mama
    3) çiğ beslenme
    şimdi açalım:
    1) kuru mamadan gerçekten hiç hoşlanmadım. en kalitelisinin dahi içinde hem besin değerleri açısından, hem de zararlı maddeler açısından sakıncalar barındırdığını düşünüyorum. dahası köpek çiğneyebilen bir memeli olmadığı için kuru mamayı olduğu gibi yutuyor. sadece bu yüzden oluşan sindirim sorunlarından kurtulmak için yaşlı köpeklerime mamayı el blenderi ile suda çekerek veriyorum.
    2) evde hazırlanan mama. gerçekten şahane bir fikir. bunu da denedim. bulaşık yıkamaktan gına geldi. bir haftalık hazırlamaya kalktım mamalar koktu, 3 günlük hazırlamaya çalıştım belli bir süre de devam etti ama ne yalan söyleyeyim başa çıkamadım. saatler alıyor. yine de ben yaparım diyene şapka çıkarırım. üstelik bu sadece tek bir köpeğimin gastrit problemi yüzündendi. ama sonunda çözüm de olmadı. (sonunda çözümü kuru mamayı blenderda çekerek buldum) ama köpek sayısı artarsa evde karavana çıkarmak zorunda kalınır.
    3) çiğ beslemek, ben bu konuda da uzun uzun okumalar yaptım. bu üç alternatifin de yılmaz savunucuları mevcut nette. kuru mama savunucularının en azından bir kısmının mama endüstrisi tarafından beslendiğine de emimin. bunların bir çoğu da veteriner. ama öte yandan sırf kuru mama hakkında şaibeler var diye çiğ beslenme tarafına geçmek de mantıklı değil kanımca.
    ben ikna olmadım açıkçası. sebepleri:
    a) en başa dönerek köpek bir hepobur. sürekli çiğ etle beslemek aynı insandaki gibi dengesiz bir beslenme olur kanısındayım
    b) çiğ gıdanın sağlık açısından yukarıda sadece iki örneği verilmiş hijyen eksikliğinden doğabilecek sakıncalarını bertaraf edebilmek çok sor.
    sonuçta kesin olan bir etin içindeki bakteri ya da parazit 70 derece sıcaklıktan önce ölmüyor. dolayısı ile sadece köpeklerimiz için değil kendimiz için de zararlı olabilecek bir ortam yaratmış oluyoruz.
    c) bütün bunlardan sonra sadece çiğ besinle beslenen köpeklerin daha sağlıklı ve uzun yaşadıklarını gösteren net bir bileimsel veri olduğu kanısında da değilim. şimdilik aklıma gelenler bunlar ama sonuçta zaten hepsinin altına:
    "mümkün olduğu kadar okuyun ve araştırın. her konuyu önce veterineriniz olmak üzere köpek sahiplerine danışın." yazmışım. benim kanaatim kendimce ne kadar kesin de olsa, her köpek sahibinin kararı kendisine aittir. ben de bunu desteklemişim.

    ilginize teşekkür ederim.
69 entry daha
hesabın var mı? giriş yap