charming

• canı istedi mi, kafasına koydu mu, tutar elinden, ne olduğunu bile anlamazsın, götürür seni..
  
  önce sıradan bir öğle yemeği zannedersin.. portakal suyunun ilk, bilemedin ikinci yudumunu henüz kamışından çekmişken bir bakmışsın italyanca kursu için gün seçiyorsun.
  sonra seçtiğin o günlerin akşamından birinde bir bakmışsın derse "yazar alımları başlamış" haberi ile gelmiş. ilk on entry girişindeki yanındalığı ve çaylaklığın sabırsız bekleyişinin ardından yazar olmuşsun.
  ya da sıradan bir kahve içeceğiz diye oturduğun masada, bir de bakmışsın ki, hayal ülkenin masal şehrine doğru götürüyor seni..
  
  işte bunun gibi -bir de bakmışsın ki-li anlar hep charming benim için.
  şanslıyım.
  
  ikimizin de pek sevdiği bir balıkçıda şimdi,
  ille de sevdiğimiz rakı kadehinde,
  o acı soğuk dışarısında,
  dileklerim cebinde ..