273 entry daha
  • "her türlü varoluşun öylesine ihtimal dışı bir yanı vardır ki insan aslında onun gerçekliği konusunda sürekli kendisini sorgulamaktadır." diye yazar lacan. (alıntılayan: zizek, "yamuk bakmak")

    ilişkilendirirsek, bütün feminizm tarihi de bir tür sorgulamalar zincirinden doğmuştur denebilir. ama feminizmlerin özel tarihi burada kalmamıştır. lacan'ın imlediği benlik ve varoluş sorgulamalarının ötesine geçerek eril iktidarların gerçekliğini, kadınlara dayatılan rollerin hakikiliğini de sorgulayarak, tam da deleuze'ün işaret ettiği gibi kadın-oluş'a giden yolu açmışlardır. nitekim kristeva'nın "kadın henüz yoktur, ama oluşum içinde olduğu söylenebilir" derken kastettiği de budur.

    öyleyse, kadınlık oluşum halindedir; kadın yoktur, kadın-oluş vardır. genellersek: edebiyatta, sinemada, sosyal yaşamda ve hemen her yerde bu böyledir kuşkusuz. kendine ait bir oda ise gelecekte bir yerlerdedir.

    edit: imla
1776 entry daha
hesabın var mı? giriş yap