121 entry daha
  • entry hem söz konusu oyun hem de çeşitli diğer yapımlar hakkında çok sayıda spoiler içermektedir

    oynayış sürecim içerisinde kişisel fikrimce oyunun etkilendiğini tahmin ettiğim ve oyunun bazı ayrıntılarla açıkça esinlendiğini belli ettiği birkaç eser fark ettim.

    --- spoiler ---

    twin peaks: oyunun sık sık belli ettiği üzre david lynch'in güzide dizisi hikaye oluşturulurken kullanılan temel kaynaklardan biri olmuş. hikayedeki neredeyse herkesin sevdiği ve bir şekilde ondan etkilendiği, hakkında gizli hatıralara sahip olduğu kayıp kız rachel amber, twin peaks kasabası halkının sevgilisi, neredeyse tüm karakterlerin gizemli anılara sahip olduğu, cinayeti gizemini koruyan laura palmer'ın izdüşümü. yine iki karakterin de gerçeklikten kopan sahneler dışında hiç görünmemesi fakat hikayede neredeyse her noktada varlığını diğer karakterlerin ağzından hissettirmesi de gözden kaçması zor bir ortak nokta.

    oyundaki arcadia bay kasabası da uygunca hazırlanmış bir twin peaks prototipi. birbirini tanıyan ufak halk, herkesin birbirinin sırlarından bir şekilde haberdar olması, güçlü ve zengin bir ailenin kendi çıkarları uğruna yerel halkı sıkıntılara sürüklemesi, iki yerin de sahil kasabası olması vb.

    mr. jefferson'ın kirli işlerini sakladığı ve pek çok farklı okumaya açık dark room'un twin peaks'teki mistik yer black lodge'un izdüşümü olması. hatta vortex club partisinde vip bölmesini çevreleyen kırmızı perdeler.
    http://www.cgarchitect.com/…ack_lodge_web_large.jpg

    nathan'ın psikiyatistinin isminin dr. jacoby olması.

    araç plakalarından birinin "twnpks" olması.

    two whales'in tuvaletinde "fire walk with me" yazması.

    katilin takip ettiği everyday heroes yarışmasının twin peaks'te katilin takip ettiği miss twin peaks yarışmasının karşılığı olması.

    cinayet kurbanları laura palmer'ı beyaz at sembolize ederken rachel amber'ı bir dişi geyiğin temsil etmesi.

    yerel halkın taptığı yiyecekleriyle ünlü bir lokantayı işleten joyce karakterinin, twin peaks'te aynı şekilde kasaba halkının yemeklerini övüp durduğu bir lokantayı işleten norma'yı hem fiziksel benzerliklerle, hem hayat deneyimleriyle anımsatması. ikisinin de eski bir evliliği olması ve şimdi doğru şeyi yapmaya her zaman hazır düzgün bir insanla birlikte olması. buradaki fark joyce'un eski evliliği mutluyken norma'nınki pek iç açıcı değil.

    genel olarak çoğu karakterin temsil ettiği arketipin bir karşılığını twin peaks'de bulabilirsiniz. uzun uzun her birini yazmaya gerek yok.

    _______________________________________________________

    braid: hem oynanış anlamında hem de minimal ipuçlarına gizlenmiş spekülasyonlara açık derin hikayesiyle son yılların en başarılı indie oyunlarından biri olan braid'deki oyun esnasında zamanda geri gidip hataları geri alma fonksiyonu daha gelişmiş grafiklerle life is strange'de kullanılmış. hatta braid'in tamamını oluşturan zamanı gere almayla çözülebilen puzzle'ların daha basit versiyonları life is strange'in bazı bölümlerinde kullanılmış. (yangını su ile söndürüp elektrik çarpan adamın yanına gidip zamanı geri alarak yangını tekrar başlatmak ve akabinde adamı kabloların yanından kaldırdıktan sonra yangın söndürme işlemini tekrar başlatmak gibi.) tabii iki hikayede de zamanda geri dönüp yapılan değişikliklerin yarattığı sonuçlara yönelik pskilojik ve etik sorgulamalar, zamanı geri alma arayışına yönelik ucu açık eleştriler mevcut. hatta braid'deki bir bölümün benzeri olarak zamanın tamamen geri aktığı bir bölüm bile hazırlanmış life is strange içerisinde. braid'deki protogonistimiz topladığı puzzle parçaları ile ileride kullanabileceği tablolar oluştururken life is strange'de max de oyun esnasında çektiği fotoğraflarla fotoğraf albümünü oluşturup bazılarını hikaye içerisinde kullanıyor.

    _______________________________________________________

    to the moon: dokunaklı ve pek çok dram filmine taş çıkaran hikayesiyle yine son yıllarda çok sayıda insana ulaşıp büyük beğeni toplamış bir indie oyun olan to the moon'la da benzerlikler kurmak mümkün. ilk gözüme çarpan max'in zamanlar arası bir boyutta sıkışıp gerçek dışı bir noktada, adeta tüm zamanların bilinçaltlarının toplamı olan bir düzlemde dolanırken eski anılardan kesilmiş sahnelere tanık olduğu kısım oldu. to the moon'da da bilim adamımız neil johnny'nin hafızasında dolanırken aynı max'in düştüğü noktaya benzeyen karanlık bir atmosferin içerisinde bulur kendini. bir koridorda yürümektedir ve her kapının arkasında johnny'nin sahip olduğu anılardan kesilmiş farklı hatıralar aydınlatılmış vaziyette durmaktadır. max de aynı şekilde deniz fenerine yürüyen yolun kenarlarında aydınlatılmış halde hatırlarından sahneler görür.

    to the moon'da daha derinlerde saklı olan anılara gitmek için bazı sabit nesneler toplanırken life is strange'de sabit olarak o zaman diliminde çekilmiş fotoğraflar kullanılır.

    life is starnge'de max geçmişi değiştirdikten sonra giren, değiştirilen zamandaki hatırlara ait fotoğrafların yeni oluşan zaman çizgisine ait fotoğraflara dönüştüğü görsel temsil sahneleri, to the moon'da eva hatıraları değiştirdikten sonra müzik eşliğinde giren, hatıraların kişilerin silinmesi vasıtasıyla yeni oluşan hatıralara dönüştüğü sekansa son derece benzemektedir.

    iki yapımda da geçmişte ölen sevilen bir karakterin(birinde chloe'nin babası william, diğerinde johnny'nin kardeşi joey) ölümünün engellenmesi sonrası girilen acı-tatlı bir dönem mevcuttur. onların varlığının güzelleştirdiği dünya da kendi büyük sıkıntılarına sahiptir; zira öldükleri dünyada var olan güzel şeylerden bazıları kaybedilmiştir(birinde river, diğerinde chloe'nin ölümcül durumu).

    _______________________________________________________

    cather in the rye: salinger'ın çağına damga vuran kitabının ana karakteri holden caulfield ile oyunun ana karakteri max aynı soyismi paylaşıyor. hatta hikayede bir noktada max okul müdürünün şapkasını görünce holden'ın favori hor görme ifadelerinden biri olan"phoney" kelimesini kullanıyor.

    _______________________________________________________

    steins gate: zaman yolculuğu üzerine bir anime ve manga olan steins gate ile de benzerlikler mevcuttur. her alternatif zaman akışında bir şekilde ölmeyi başaran yakın arkadaş, onu kurtarmak için devamlı olarak zamanın manipüle edilmesi ilk büyük benzerlik. zamanın devamlı geri alınması sonucu ortaya çıkan yeni problemlerin zamanın daha da geri alınması ihtiyacını doğurması ve beraberinde ana karaktere getirdiği çıldırma hali. nihai çözüm olarak her şeyin başladığı ana dönülmesi. ana karakterin arkadaş grubunu oluşturan nerd ve geek karakterler.

    _______________________________________________________

    the girl with the dragon tattoo: iki yapımda da katil kurbanlarının fotoğraflarını arşivliyor ve benim fikrimce chloe'nin fiziksel özellikleri lisbeth salander'ı anımsatıyor.

    _______________________________________________________

    the butterfly effect, donnie darko, groundhog day gibi olay akışındaki ve temadaki çeşitli göndermelerin adresi olmuş yapımlar da var ama fazla bariz göndermeler olduğu için üzerine bir şey yazma gereği duymuyorum.
    --- spoiler ---
235 entry daha
hesabın var mı? giriş yap