burs veren sözlük yazarları

• ödeme yapmadan evvel, öğrencisini şahsen tanıması gereken yazarlardır. başımızdan geçen hadiseyi arz edeyim efendim.
  
  biz 3 kardeş memur bir baba ve ev hanımı bir annenin çocukları olarak dünyaya geldik. fakir ama gururlu babamız ve annemiz bizi fedakarlıklarla yetiştirdi. kimseye muhtaç olmadık. ama tabi o yokluğu, geçim sıkıntısını hissetmemizi istemeseler de, kemiklerimize kadar hissettik. babamızın bu acımasız ekmek davasında yapayalnız olduğunu bildik. onların bu fedakarlığı bizim boynumuza ağır bir vicdan olarak asılı kaldı. bir an önce kendimizi kurtaralım, bu insanlara yük olmayalım ve hatta bir an önce onlara biz destek olalım diye kendi kendimizi motive ettik. velhasıl üçümüz de üniversiteyi hem çalışıp hem okuyarak bitirdik.
  bir eğitim kurumumuz oldu. çalışmaya başladık. sonra dedik ki biz neden birilerine yardımcı olmayalım. memleketten tanıdığa sorduk.
  -çok ihtiyacı olan bir öğrenci var. istanbul'da. ailesi burda çiftçi ona verin dedi.
  ''seve seve'' dedik. aldık hesap numarasını. 5-6 ay düzenli yolladık. bir gün telefon geldi. telefondaki kadın sesi şöyle bir şey söyledi:
  -merabaa. ııı ben şey sorcaktım. siz bana para yolluyodunuz her ay. bu sefer gicikti dee, noldu bi şey mi oldu acıba dedımm.
  -ha afedersiniz, kız kardeşim ani doğum yaptı telaştan unutmuşum. hemen birazdan hallediyorum. dedim ve hemen hallettim. telefonda havale dekontuna bakarken bir anda ilk defa kızın tipini merak ettim. çünkü konuşma biçimi rahatsız etmişti beni. kardeşim de yanımdaydı.
  -hakikaten hiç merak etmedik bir baksana facebook'dan, dedi. profilini açtım ve kızın 2 gün önce reina'da sevgilisiyle(ilişki durumu herkese açık) jack daniels içmekte olduğunu gördüm. ki bu bir defalık değil tüm facebook profili yer bildirimleri bunun gibi mekanlarda benzeri etkinliklerle dolu. anladık ki arkadaşlar 6 ay boyunca bizden jack içmiş!
  şimdi bu kız ayda 150 tl'den 900 tl sırf bizden almış. 900 tl'ye sevgilisiyle parti yapmış.
  ben size bu gün 900 tl ile ne yaptığımı anlatayım.
  tunceli/ovacık yatılı ilköğretim bölge okulunu (yibo) aradım. orada yatılı okuyan 1. sınıf öğrencilerinin sayısını aldım. sonra bir mağazaya gittim. eşofman almak istiyorum dedim. aynı model ve yaş grubu olduğunu duyunca yardım olduğunu anladılar. mağaza müdürü, ''madem öyle %50 indirim yapalım'' dedi. haliyle eşofmanlar 400 tl tuttu. tezgahtarlar çocuklara birer çorap hediye etti. ben de karşı mağazaya geçip kalan parayla ayakkabı alayım dedim. ayakkabıcı yardım olduğunu anlayınca %20 indirim yaptı. artı her ayakkabının yanına birer terlik koydu. ''bunlar da benden olsun'' dedi. paradan 50 tl arttı. onunla da kırtasiye alıp tamamlayayım dedim. kalemleri alırken okul müdürü bir arkadaşla karşılaştım. durumu anlattım. hemen her çocuğa birer pastel, kuru, sulu boya ve resim defteri alıp verdi. mağaza sahibine gitti. mağaza sahibi çizgili kareli defter ve birer güzel yazı defteri ilave etti. anlaşmalı olduğu kargoya yönlendirerek kargo masrafını da üstlenmiş oldu. bunların hiç birini ben talep etmedim. insanlar kendiliğinden yaptı.
  yıllardır hem kendi kurumumuzda hem başka okullarda sayısız öğrenciye ulaştığım halde pek nadir hissettiğim tatmin duygusu ile eşyaları kargoya verdim.
  
  hasbı hal;
  arkadaşlar size burs veriyoruz diye diyetimizi isteyecek değiliz. elbette o parayla ölesiye ders çalışacak, kafanı kaldırmadan kitap okuyacak halin yok. yersin içersin gezersin. o parayı sana vermişim bir defa gerisini sorgulama hakkım yok.
  sizden tek ricam aldığınız katkıları harcarken, bu paraları sizden çok daha zor durumda olan insanlardan daha mı fazla hak ediyorsunuz bir düşünün.
  ben burs verirken hiç bir şeyden sorumlu değilim. belirlenen rakamı öder geçerim. bunu takip etmem gerekmiyor, o para nasılsa gidecek. sen veya başkası.
  ama sen;
  birilerinin yerine, her hangi biri alacakken onun sırasına geçerek ve belki de senden çok daha fazla ihtiyacı varken o kişinin, bu parayı sen alıyorsun. bunun vicdani sorumluluğunu sen taşıyorsun. lütfen daha dürüst olmaya çalış.
  
  edit: tanım
  edit2:imla