15370 entry daha
  • bekaret takıntısının antik dünyaya dayanması.

    antik yunanlılarda, "şeref" kelimesinin karşılığı tîme idi. şeref yunanistan'da genellikle eli açık ve cömert olmak, parayı ve hesap yapmayı açıktan açığra küçümsemek anlamına gelir. bununla beraber kelime aynı zamanda "fiyat" anlamına da gelir.

    antik akdeniz ve ortadoğu toplumlarında erkeksi şeref anlayışı dendiğinde, bir erkeğin etrafındaki kadınları tehlikelerden koruma yeteneğinden çok, cinsel anlamda onların itibarını koruma, annesi, karısı, kız kardeşi veya kızı hakkında uygunsuz davranış ileri sürüldüğünde, kendi şahsına fiziksel bir saldırı yapılmış gibi karşı koyabilme yeteneği akla gelir.

    peki bu cinsel mülkiyet takıntısı nasıl ortaya çıktı?

    en eski sümer metinlerinde, özellikle yaklaşk olarak mö 3000 ile mö 2500 yılları arasında, kadınlar her yerde vardır. en eski tarih metinlerinde çok sayıda kadın yöneticinin ismi geçmekle kalmıyor, aynı zamanda doktorlar, tüccarlar, yazıcılar ve memurlar arasında çok iyi temsil edildikleri ve toplumsal hayatından her noktasında özgürce bulundukları görülüyor. ancak malesef cinsiyet eşitliğinden söz edilemez. erkekler oran olarak yine de çok fazlalar. daha sonraki yaklaşık bin yıl içinde bu durum tamamen değişiyor. kadınların şehir hayatındaki yeri aşınmaya uğruyor. iffetine ve evlilik öncesi bekarete önem veren bildiğimiz ataerkil model ortaya çıkıyor. kadınların yönetimdeki ve serbest mesleklerdeki payı azaldı ve sonunda yok oluyor. kadınlar, tamamen kocalarının vesayeti altına giriyorlar. bronz çağı'nın sonunda, mö 1200 civarında, çok sayıda kadın haremlere kapatılmaya ve peçe altına sokulmaya başlanıyor.

    aynı dönemlerde benzer kısıtlamalar sadece ortadoğu'da değil aynı zamanda hindistan ve çin'de de gözlemlenebilir.*

    peki ama neden?

    sümer medeniyeti için ana sebep, çevrede yaşayan, geleneklerinin daha ataerkil olduğu tahmin edilen göçebelerin şehirlere akın etmesidir. bu durum devletleri daha militarist hale getirdi. tarih boyunca savaşlar, devletler ve piyasalar her zaman birbirini besleme eğiliminde olmuştur. fetihler, vergilere yol açar. vergisini ödeyemeyen vatandaş* ya sürülür ve ölür ya da hapse atılır ve ölür. ölüm korkusu bir borç patlamasına sebep olmuştur. bu durum ise bütün insan ilişkilerini ve dolaylı olarak kadın bedenini potansiyel bir metaya dönüştürmüştür. aynı zamanda ekonomi oyununun erkek kazananları için korku dolu br reaksiyona yol açarak, zaman içinde paranoyaya da dönüşerek, kendi kadınlarının asla alınıp satılamayacağını kanıtlama mücadelesine evrildi.

    başlık parası, tipik olarak nüfusun göreceli olarak zayıf olduğu, ki bunun sebebi savaşlardır, toprağın özellikle kıt bir kaynak olmadığı dolayısıyla politikanın spesifik olarak işgücünü kontrol etmekle ilgilendiği durumlarda görülür. nüfusun yoğun olduğu , toprağın kıymetli olduğu yerlerde ise drahoma ile karşılaşma ihtimali daha fazladır: aileye bir kadın daha katmak beslenecek bir boğaz daha demektir, dolayısıyla para ödemek söz konusu olmadığı gibi gelinin babasının kızına yeni evinde destek olmak için katkıda bulunması gerekir.* bu hindistan için geçerli bir yöntemdir.

    sümerlerde, yani bizim de dahil olduğumuz berekli hilal toplumunda, drahoma yoktu. terhatum adı verilen başlık parası vardı.

    sümerlerde evlilik öncesi yapılan en önemli ödeme, düğünde gösterişli bir ziyafet verilmesi için damadın babası tarfından gelinin babasına verilen armağan edilen büyük miktarda yiyecekti. yaklaşık 300 yıl içinde bu yiyecek verme işi metalaştı ve biri düğün için diğeri de gelinin kendisi için iki ödemeye bölündü. aileye sağlıklı bir işgücü katıldığı için onun "sahibine" ödenen bir bedel.

    zaman geçtikçe terhatum, basit bir satın alma niteliğine bürünmeye başladı. bekaretin bozulması, babaya karşı işlenmiş bir suç olarak görülüyordu. evlilik bir kadının "mülkiyetini ele geçirmek" metaforuna dönüşmüştü. prensip olarak kadın, kocasına kesin bir itaat borçluydu. genellikle fiziksel istismar olaylarında bile boşanmaya kalkışamazdı.

    kaynaklar:

    rome and china: comparative perspectives on ancient world empires

    from cyrus to alexander a history of the persian empire

    honour, family and patronage: a study of institutions and moral values in a greek

    the old babylonian marriage contract
26463 entry daha
hesabın var mı? giriş yap