1152 entry daha
  • ülkemizin siyasi, sosyal ve ekonomik geleceği adına son derece kritik referandumdur.

    referandum ile alakalı görüşlerim,

    tek akıl mı üstündür ortak akıl mı?

    abd, ab, nato gibi ülkemizi bölmek isteyen emperyalistlerin baskı ve tehditle 1 kişiyi mi ele geçirmesi kolaydır, 550 kişiyi ele geçirmesi mi?

    cia ajanı fetöcü köpek m. rubin, avrupa ve abd neden bize karşı saldırgan,tehditkar tavırlarla evet'leri yükseltecek tahriklere giriyorlar? yoksa evet mi istiyorlar, tüm bu tahriklerin sebebi gizliden gizliye evet çıkmasını istemeleri mi?

    cıa eski türkiye şefi, paul bernard henze'nin 2006'da beyaz saray'a sunduğu türkiye raporunu okuyalım;

    "türkiye'nin bu şekliyle, amerikan politikalarının yanında olacağından emin olamayız. ülkeyi kuranlar, denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar. hükümeti ikna ettiğimizde meclis; meclis'i ikna ettiğimizde, ordu; orduyu ikna ettiğimizde yargı karşımıza geçebiliyor. eğer amerika'nın çıkarı türkiye'de bir federal devlet kurulması ise mutlaka ve öncelikle yargı, ordu, meclis ve hükümeti tek elde toplayan başkanlık rejimine geçilmelidir. bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen yapıyı ikna etmekten çok daha kolay olacaktır. eğer o bir kişi amerikan çıkarlarını yardım etmek konusunda tereddüt ederse, bir kişi üzerine kurulmuş yapıyı yıkmak amerika için sorun olmaz." ingilizce kaynak: http://www.oac.cdlib.org/…0/kt0n39r413/entire_text/ bu da basından türkçesi: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/…atti-41952yy.htm

    tüm bu kuşkular yetmezmiş gibi sn. cumhurbaşkanı’nın baş danışmanı sn. şükrü karatepe’nin bugün basında yer alan ‘başkanlık çıkarsa eyalet sistemine geçilmeli’ sözü ne anlama geliyor?
    https://www.sondakikaturk.com.tr/…yalet-h32055.html

    hadi bunlar sadece komplo senaryo diyelim. gelelim başkanlık sistemi ile ilgili sorulara,

    - tüm devasa başkanlık yetkileri yanında, diğer başkanlık sistemlerinde bile başkanda değil mecliste olan bütçe yetkisi, milli güvenlik politikası belirleme yetkisi, kararname ile kamu tüzel kişiliği kurma yetkisi, yüksek yargıyı belirleme yetkisi gibi devasa yetkilerin bir kişide toplanması sizce doğru mu?

    - başkanlık sisteminin emperyalistlerin tasarladığı eyalet sistemine bir geçiş için sıçrama tahtası olmayacağının garantisi var mı? bir gecede kararname ile birlikte özerk eyaletler kurulursa kim ne yapabilecek?

    - başkan yurt dışındayken veya hastalandığı zaman ona vekalet edecek başkan yardımcıları ya bir kumpas yaparlarsa, savaşa sokarlarsa ne olacak? ya bu yetkiler kripto fetö'cünün eline geçerse ne olacak?

    - evet diyecek dostlar sn.erdoğan'dan başkasının bu devasa başkanlık yetkilerini kullanmasını ister misiniz? bu değişikliği chp getirseydi yine evet der miydiniz? yoksa 1940'ların tek parti rejimine döndürmek istiyorlar diye karşı mı çıkardınız?

    - bu devasa başkanlık yetkileri diyelim ki bizim mahalleden birinde olunca sıkıntı yok, eyvallah. ya bir şekilde karşı olduğumuz mahallenin eline geçerse? malum siyasi ortam değişebilir. chp'de daha ulusalcı, daha etkileyici biri gelebilir. mhp de bahçeli nereye kadar direnebilir? o zaman şimdiki muhafazakar-mütedeyyin seçmenin başkan seçtirme şansı ne olur? ya ak parti % 45 oy alıp seçim sistemi sayesinde meclis çoğunluğunu ele alırken, başkanlığı muhalefetin birleşik adayı kazanırsa? meclis-başkan çatışması yaşanmayacak mı? başkanı değiştirmek için 2/3 gibi çok zor bir oy gerektiğinden sistem kilitlenmeyecek mi?

    - ya ileride başkanları değişmiş chp ve mhp olur da 1 adayda birleşir ve seçtirirse, ak parti tabanı evet dediğine pişman olur mu? yakın zamanda da haziran 2015 seçimlerinde ak parti % 40’a, muhalefet %60’a yakın oy almıştı. ya da daha vurucu bir örnek. ya gizli otoriter kafalı birini muhalefete ve merkez seçmene şirin göstererek son turda seçtirdiler. o zaman ak partililer, biz % 49 oy aldık, mecliste çoğunluk bizde, eski sistem olsa bu adam gelemez, parti kursa % 10 bile alamaz ama şimdi başımızda, bu demokrasi mi demeyecek mi? ya da aynı senaryolar ve riskler, otoriter, kripto fetöcü, abd'ci, kenan evren benzeri biri örnekleriyle de her kesim için arttırılabilir.

    - burada her kesim gibi ak partililer açısından da büyük riskler var. partiler ve eğilimler devre dışı kalıp son turda iki kişi arasında tercihe zorlanacak bir halk kalıyor. bunun risklerini düşünemiyor musunuz? 5 yılda bir yapılacak ve 2 aday arasında tercihe zorlanacak bir kitle. sonucunda parti etkinliği yok, güvenoyu yok, kontrol yok. ak parti den de olsa, birleşik muhalefetten de olsa büyük risk. basit bir örnek verelim. mesela 2000'li yıllarda dsp-anap-mhp-rp-dyp dengeli şekilde dağılmıştı. orada başkan seçimi yapılsa ne olurdu? son tura kimler kalırdı? kim kalırsa kalsın halkın % 50'si istemeye istemeye 2 seçenek arasında kalmayacak mıydı? yarın bir gün aynı parçalı siyasette olmayacağımız ne malum? ileride böyle bir duruma düşmeyeceğimiz ne malum?

    - şu andaki sistemde sorunlu ama, çift başlılık, istikrarsızlık ve kaosu engellemek adına güçlü başbakanlık gelip, cumhurbaşkanı yetkileri tümden sembolik hale inse, sn.erdoğan da partinin başına geçip başbakan olsa daha etkin ve hayırlı olmaz mıydı? siyasi partiler yasası değişse ve seçim barajı garabeti kaldırılsa çok daha tabana yayılmış, etkin ve kaliteli bir siyasi yapımız olmaz mıydı?

    - bu manada oylayacağımız bu anayasa değişikliği siyasi yapımızı öyle değiştirebilir ki, hiç umulmadık sürprizlerle bugün evet diyenler ileride çok pişman olabilir. kur'an’a göre yönetim ilkeleri, adalet, liyakat, işleri şura ile yürütme ve sosyal adalet değil mi? bu değişikliğin bu ilkeler açısından getireceği faydaları mı çok zararlar mı?

    - 15 senedir ak parti bu sistemle tek parti olarak hükümet değil mi? hain fetösünden, pkk'sına, işid'ine kadar tüm düşman terör örgütlerinin belini bu sistemde bükmedik mi? referandumdan olur da hayır çıkarsa ak parti yine 2,5 sene iktidar da kalmayacak mı? tekrar oturup daha düzgün bir değişiklik yapılma şansı yine olmayacak mı? hayır çıkarsa da tüm terör örgütleri ile mücadele son haddinde sürmeyecek mi?

    - bu referandum parti seçimi değil, haftaya 1990'ların sağlık politikasını veya kemal kılıçdaroğlu'nun berbat sgk genel müdürlüğünü oylamayacağız. bir konunun doğru veya yanlış olması onu savunan veya karşı olanlarla açıklanabilir mi? 2010 referandumunda da devlet fetöcülerin eline geçer korkusuyla yine hayır demiştim. o zaman da yaftalamalar ve ithamlarla karşılaşmıştık. zaman ise korkularımızı haklı çıkardı.

    bu değişikliğin beklenmedik ciddi riskler ve tuzaklar içerdiğini düşünüyorum. denetim ve hukuk, iyi ihtimale değil kötü ihtimallere karşı hazırlık yapar.

    hain fetö, pkk, işid, nato gibi düşmanlara karşı sn. erdoğan'ı ve hükümeti sonuna kadar destekliyorum. ancak bu değişiklik aklıma yatmadı. geleceğimiz için büyük tuzaklar ve riskler içerdiğini düşünüyorum. bu yüzden hayır diyorum.

    yine de şer bildiğimiz şeyde hayır, hayır bildiklerimizde şer çıkabilir. evet veren de hayır veren de bu ülkenin iyiliğini isteyen evlatlarıdır. allah vatanımızı, milletimizi, devletimizi korusun. hakkımızda hayırlısı olsun.

    konuyla ilgili yazdığım diğer yorumlar,

    (bkz: 16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu/#67226668)

    (bkz: 16 nisan 2017 referandum sonucu tahminleri/#67226444)

    (bkz: başkanlık çıkarsa eyalet sistemine geçilmeli/#67376068)

    (bkz: mansur yavaş'ın akp tabanını sarsan hayır videosu)
900 entry daha
hesabın var mı? giriş yap