1 entry daha
  • izmir bostanlı'da bir apartmanın alt katında işletilen mekan. giritli olduklarını iddia etseler de, aslen kayserili oldukları kesin!!! ya da çorum...

    bir giritli torunu olarak bu sıfatı kendilerine takmış olmalarını esefle kınıyorum ve tüm giritlilere yapılmış bir hakaret olarak algılıyorum.

    geçtiğimiz cumartesi günü kahvaltı için bu mekanı tercih ettik. tercihimizdeki en büyük neden internetteki aşırı olumlu yorumlardı. bu sebeple beklenti içinde gitmiştik zaten morisi'ye... neyse, öncelikli olarak ben mekanı beğenmedim, apartmanlar arasında araba manzaralı zevksiz bir yer. "giritli" yazdıkları için mavi ve beyaz hakim, klasik. ama hizmetinin ve kahvaltısının çok iyi olacağını düşünüyordum buna istinaden oturduk ve iki kişilik serpme kahvaltı söyledik. 56 tl gibi bir rakam. bana göre uçuk bir rakam. yine de tercih ettik çünkü millet internette övmüş de övmüş burayı. gele gele önümüze ne geldi hemen sıralayayım:

    - beklemekten pörsümüş yarım domates bile etmeyecek kadar domates
    - beklemekten kurumuş yarım salatalık
    - çay bardağı tabağında sarımsaklı yoğurt içinde 6 küçük zar büyüklüğünde patates
    - çay bardağı tabağında tarçın ekilmiş yoğurt (garson bunu öyle bir anlattı ki masaya koyarken, sanırsın kuş sütünden yapılmış bir meze!)
    - 3 çay kaşığı kadar portakal reçeli
    - sadece çekirdekten oluşan etsiz siyah ve yeşil zeytin
    - kenarları kurumuş 3 dilim kaşar, bir miktar tel peynir ve beyaz peynir
    - bal içinde tereyağ
    - bir adet ikiye bölünmüş eriğe benzeyen bir meyve (bu çok komikti. küçük bir meyveyi ikiye bölüp masaya koymak nedir? koy 3 - 4 tane, bu ne cimrilik?)
    - tahin pekmez karışımı
    - çay bardağı tabağında bim'de satılan dandik acuka
    - ve bomba, bayat beyaz ekmek ve simit (belki ben kepekli ekmek yiyeceğim?!)
    - ve ikinci bomba "ikram" dedikleri ama zorla servis ettikleri pişi adlı taşlaşmış hamur ve içinde ne olduğu belli olmayan sigara böreği.
    - oldukça umursamazlık
    - eser miktarda şark kurnazlığı

    kahvaltı boyunca garsonlarla iletişim kurmak mümkün değildi, bir şey isteyeceğimiz zaman sesimizi duyurmak adına neredeyse kanser olacaktık. keza, yan masada da durum aynıydı. garsonlar müşteriye yok muamelesi yapıyordu.

    bir girit mutfağından insan farklı yeşillikler görmeyi bekliyor masada! biz bir maydanozu ya da dereotunu bile göremedik. girit'i işletme adlarına karıştırdılarsa, bari usulen yeşillik adına önümüze marul roka vb. koysalardı...

    hijyen açısından da güvenilir bulmadım. belli ki balı ve pekmezi değiştirmeden müşteriden müşteriye sunuyorlar. zeytinlerin içinden de ne olduğunu anlamadığımız bir cisim çıktı.

    mekanın wc'leri ben diyeyim "pis", siz anlayın "umumi beleş erkek tuvaletleri gibiydi".

    çayları güzeldi. şimdi çay konusunda hakkını yemeyeyim. 56 tl'e bir termos çay içmiş olduk. siz de bu harika çaya 56 tl vermek istiyorsanız, koşun gidin. :')

    bu arada hesabı öderken yemediğimiz şeyleri de kilitlemeye çalışmadılar diyemeyeceğim. 56 tl kazıkladıkları yetmedi, çakallar 4 tl'den 2 su ve fiyatını hatırlayamadığım portakal suyu ve omleti de bizim adisyona yazmışlar!.. ödeme yaparken başka bir müşteri de servislerinin ve yiyeceklerin kalitesizliği konusunda mekandan sorumlu biriyle tartışıyordu...

    internetteki olumlu yorumları kendi kendilerine yaptıkları çok açık. gitmeyin, gidene de mani olun, yazıktır günahtır paranıza...
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap