• çocukluğumdan beri hissettiğim duygudur. keşke hepsi ölsede dünyada bir erkek ben kalsam diye düşünürüm muntazaman.
  • nefret edilmeye bile değer olmadıklarını anladığında geçecek duygudur.
  • her kadının hayatında en az bir kere yaşamış olduğu hissiyattır. işin gerçeği birkaç andaval yüzünden insanlığın yarısından nefret etmek saçmadır ki aslında nefret edilen 'erkek' değil, bazı erkeklerde ve özellikle türkiye'deki erkeklerde görülen 'ben erkeğim, istediğimi yaparım. sen kadınsın, zayıfsın ve ancak tek bir işe yararsın.' tavrıdır.

    işte misal şöyle bir örnek gördüm az önce: (bkz: #30989965)
    bana konya sokaklarında çok rastladığım iğrenç erkekleri hatırlattı ve o zamanlar hissettiğim nefreti.
    aynı tavır, aynı utanmazlık, aynı saygısızlık...
    neyse ki, büyüdüm ve nefretin saçma olduğunu anladım.
  • nerde piç, serseri, çar çakal, esrarkeş işi dahi olmayan bir erkek var* onları seviyorsunuz, sonra onlar normal hayatta yaptıklarını, sizede yapıyorlar ardından diyorsunuz ki; bım tım ırkıklırdın nıfrıt edıyırım. yapıcak bir şey yok, hak ettiğiniz o.
  • erkek nefretinden önce, erkek seçimlerinizde bir problem var mı irdelemeniz tavsiye edilir.
  • "şimdi de evlenme yaşın geldi diyor. evlenme yaşı: komikleme ad tamlaması. hayır baba. evlenmeme yaşımdayım ben. hem sevmiyorum erkekleri. kadınları çok sevdiğimden değil, yanlış anlamayın. erkeklere özel bir garezim var. aslında evlenmeliyim belki. böylelikle en azından birinin hayatını zehir etmem garanti olur."
    (bkz: anne baba ve diğer ölümcül şeyler)
  • kadınlar için sevgiliden ayrılma ve yeni sevgili bulma arasında geçen süre diye de adlandırılan bir süreç.
  • erkeğin cinayet işleme potansiyeliyle doğru orantılı bir duygu değişimdir. mecazen değil.
  • gönül nefret etmek istemiyor lakin öyle yaşanmışlıklar var ki kontrolsüzce önyargılarımız oluşuyor erkeklere karşı.

    mantıklı düşününce aşırı saçma evet, sadece erkek diye öğrenilmiş çaresizliklerimiz sıralanıyor içimizde biriyle tanıştığımız anda (özellikle de etkilendiğimiz biriyle tanıştığımızda);

    - hmm, böyle söyledi, evet kesin yalan söylüyor çünkü erkekler yalan söyler.
    - aa bakışlarına bak, yok anacım bunun gözü hep dışarıda, erkek milleti ya güvenme boşver.

    bu liste, iç sesler uzar gider.
    bunlara sahip olmamızın sebebi ise yaşadığımız deneyimlerimiz. yüzde doksan oranla erkeklerin katıksız egolu orospu çocuğu olduğu bir memlekette onda bir yakalayabileceğimiz huzuru da diğer andavallar sebebiyle kaybediyoruz.

    yani kıssadan hisse; gönül sevmek sevilmek istiyor da içi dışı bir, dürüst, saygılı, karşısındaki kadına da yetişkin bir birey gibi davranabilecek adam bulamıyoruz, şanslı olup bulduğumuzda ise bahsettiğim sarmalda kaybolup gidiyoruz.
  • zulumkar bir baba ve ikiden fazla erkek kardes beraberliginde buyuyen cefakar, cilekes bir kadinin dogal olabilicek nefretidir. buyuk bir ihtimalle ayni terane evlendigi erkekle de devam eder. medya haberlerinde uzucu haberlerde kanitlayici olaylar ifade edebilir bu nefreti.
hesabın var mı? giriş yap