• 1. çok masraf
    2. hayatın belki de sonuna kadar 'o kadın' olduğundan şüphe ettiğin kadınla beraber yaşamak
    3. biz olmak
    4. rol değişikliği (eş, baba...)
    5. sorumluluk
    6. olmayan cesaret - kırıntısı bile yok -
    7. her gün aynı yemek (!)
    8. hesap vermek
    9. " ne gerek vardı şimdi bunlara " altmetinli her düşünce..
    .
    .
    .

    **sizi anlıyorum baylar.. bu yolda ilerleyin bir süre sonra değişik zihin evrilmelerine uğrayanlar oluyor zaten. yine de bu fobiyi aşamamış güruhu da görüyorum. size sadece yaşayın diyorum.. yaşamak için ne istediğinizi gözden geçirin.. en çok ihtiyacımız olan bu kanımca..
  • etrafimda evlenmek isteyip de uygun birini bulamayan hala aski arayan erkekler var.bu evlilikten kacan tayfa nerde ne yapar bilmem.bana biraz abartilmis gibi geliyor evlilikten bucak bucak kacan erkek modeli.aradigini bulamamistir belki.
  • kafama göre bir insanı bulamıyorum.. diyeceksin ki nasıl bir insan üstad? akşam olunca yemeği birlikte yapalım ya da dışarı gidelim, müsait zamanda motora binelim yola çıkalım.. birbirimizin ortak hayalleri için çalışalım, atıyorum bu ay eşim araba istesin ona çalışalım bikaç ay, alalım. karavana geçelim orada yol yapalım...
    ama kimsenin rahatını bozduğu yok.. kadın kısmı önüne hazır istiyor çok belli..
  • sevmediği ve yemekte zorlandığı yiyeceğin ağzına zorla dayatılmasını anlamlandıramadığı için işlediği bir suçtan dolayı cezalandırıldığını düşünen çocuğun inadınının, anne tarafından anlaşılamaması ve inadın oranıyla paralellik gösteren ısrarın artık sinir bozucu bir hâl alması gibi çevremdekilerin bana uyguladığı evlilik baskısı.
    ve bu baskının varlığını her hissettiğimde; rahat bırakılsa kendi isteğiyle gireceği ağıla, sırf boynuzundan çekilip inadı körüklendiği için girmeyen keçi gibi direttiğimi biliyorum çoğu zaman...

    hayır! dünyanın esrarının onun yüzündeki bir sırla ilişkili olduğunu anlayacağım kişi çıksın da beni bulsun diye aptalca beklemiyorum artık..
    benimkisi; sabah erken kalkacak olan kişiye kalkma saatinde "haydi kalk!" denilmesinin, uykuyu daha da ağırlaştırması gibi bilinmeyen bir sebepten galiba..
  • ben istiyorum
  • evliliğin duygusal değil, ticari bir kurum olması. kız istemeye gitmeniz, yanınızda tonlarca gereksiz hediye götürmeniz, düğün yaparken tonlarca para döküp kendiniz dışında herkesi eğlendirmeniz, böyle şeyler zaman ve para kaybıdır. havaya para harcamak, profüktiv olabileceğin zamanlarda, bu tip afra tafrayla uğraşmak ve bu sırada müstakbel eşini mutlu etmeye çalışırken hırpalanmak. böyle şeyler insanı duygusal olarak birine yakınlaştırmaz, aksine uzaklaştırır
  • cok erken daha ya (yas 25)

    yarin belki londra'da, belki singapore'de olacagiz.

    belki bir sirket kurup batacagiz, belki master'a gidecegiz.

    nasil birine adayalim kendimizi? nasil ondan da bize adamasini bekleyelim kendini, hayallerini bir kenara birakip.

    tek sebebi bu. ha buyuk ihtimal ben 30 lu yaslara geldigimde kafa dengi biri kalmayacak. o zaman da canim annanem sagolsun bir kiz ayarlar bana diye dusunuyorum.
  • bu devirde evlenen net gerizekalıdır.
  • sevebi çocuk istememek, yalnız yaşamayı tercih etmek, etraftaki mutsuz evlilikler ve erkeğin maddi ve sosyal imkanının olmasıdır.

    evlilik doğası gereği yanlıştır. ama çocuk yapmak ve bir hayat arkadaşı ile sosyal baskı olmadan yaşamak için bizim toplumumuzda şarttır.

    dolayısıyla çocuk yapmak istemeyen ve kendisiyle memnun yaşayan erkeğin evlenmesine hiç gerek yoktur.

    öte yandan mutlu evlilik o kadar az ki.. hiç yok demeye dilim varmıyor ama çok az. bir etrafınıza bakın. evlenip insanlar sanki ölüyor. biraz sosyal hayatı ve maddi imkanı olan erkek, hemen çekimsere geçiyor ve kısır döngü devam ediyor.
  • evlenen arkadaşlarından "evlenmeyin olum mal mısınız" lafını duymaları..
hesabın var mı? giriş yap