• kötü veya zor bir durumu kibar ve daha az incitici olan kelimelerle anlatma durumu . örn: ölmek yerine bilmemneye kavuşmak,ex olmak,ebedi istirahata dalmak,son uykusuna yatmak,rahmetli olmak,hayatini kaybetmek etc,
  • yunanca kokenli bir kelimedir. turkcesi edebikelâm veya örtmece. en yaygin orneklerinden bazilari, amerikalilarin agizlarina sakiz yaptiklari heck ve gosh kelimeleridir. soyle ki, "what the hell" dememek icin "what the heck", "oh my god" dememek icin de "oh my gosh" kaliplarini kullanirlar.
  • kibarca söz söyleme sanatı. başbakan olana kadar politikacıların ve politik konuşan efradın icra etmeye çalıştıkları sanat.

    iş hayatında bolca kullanılır...

    hademe yerine hizmetli
    hostes yerine kabin görevlisi
    getir götür oğlanı yerine ofisboy
    bordrolü kölelik yerine esnek çalışma saatleri
    tezgâhtar yerine satış görevlisi hatta bir de ecnebi şirketse sales assistant

    biyolojide kullanılır...

    dışkı yerine def-i hacet
    şişman yerine balıketi

    politikada kullanılır

    muhtıra yerine genelkurmay basın açıklaması
  • genel olarak "zihinde bir resim olusturmadan birseyler soyleme" sanatina verilen isimdir ... en guzel orneklerini hukumete bagli televizyonlarin haber spikerleri vermektedir :
    -bugun guvenlik gucleri tarafindan uc yerlesim birimi imha edildi
    -yedi duzen karsiti safdisi birakildi
    -aksamustu meydana gelen patlamalarda cok sayida zaiyat oldugu belirtiliyor

    yukaridaki ornekler aslinda su sekilde de soylenebilirlerdi :
    -bugun askerler uc koyu yerle bir ettiler ve koyluleri de olurduler
    -yedi gerilla (anarsist) olduruldu
    -aksamustu meydana gelen patlamalarda bir suru insan oldu veya yaralandi

    sadece amerikalilara degil, butun dunyaya malolan bir kavramdir ve yonetimler kadar eskidir ... politikanin (poly: yunanca cok; tika: yunanca yuz) ve politik soylemlerin vazgecilmez unsurlarindandir ... cok sey soyleyip hicbirsey soylememek ile karistirilmamasi gerekir (suleyman demirel)
  • seçimlerden önce bir ara evde otururken, canım sıkıldı, dedim bir açılış yapayım. açılış bahane işte, canım konuşmak, aylaklık etmek istiyor. seçim vakti herkes bir açılışa katılıp konuşuyor nasılsa diyerek, ben de mahallede açılış aramaya başladım. hiç olmadı adamı sokakta yakalayıp yakalayıp öpen belediye başkan adaylarından birine rastlarım, kavga çıkarırım diye hevesle iskeleye indim. maraza çıkarmak için bahane arayan, kavga çıkarmak için halkın arasına karışan emekli albaylar gibi oldum bu ara, ama baktım iskelede kimse yok ben de iskeledeki akbil makinesinin açılışını yapmaya gittim. ama yine hüsran vapura 45 dakika var, akbil makinesinin üstünde kedi yatıyor, kediyi kovalamak olmaz, işte hevesim kaçtı puf.

    sahilden çarşıya dönerken, kıyıdaki berberin seçim şarkısını durdum dinledim.. "bu gönül ne gülde ne gülşendedir, canım sendedir divane gönlüm aman öff öfff ne bende, ne efkendedir.." derken öyle durdum kaldım. böyle aman öff öfff diye diye yarım kasa bir anadol'la şehri dolaşan bir aday olsa, şafak başkanın seçim şarkısı bu olsa keşke derken bu "öff öff offf" geçtiği yerde de aklıma bu öfemizm geldi. hayat yine çok tuhaf, akbil makinesi üstüne yatan kedi kadar tuhaf.

    tabi hırsızlık yerine iddia, katil yerine mağdur, kayıt yerine dublaj montaj, diktatör yerine patron falan diye çalışan memleketteki propaganda bakanlığını kim yönetiyor, bunların hepsi öfffemizm mi acaba diye düşünürken, öfemizm sözkonusu olduğunda madem anlam değişmiyor, algıları niye değiştiriyoruz ki beyabi diye de düşündüm. o ara yahudilerin yehova demekten kaçındıkları için elohim, hristiyanların god yerine gosh falan dedikleri eski zamanlardan bu güne gelene kadar öfffemizmin dinden başlayıp sekse falan gelene kadar hep özel alana çalışan geçmişe dair bir mesele olduğuna, geçmiş kültürlerin sağladığı dilsel bir kişisel korunak olduğuna karar verdim. artık öfemizm falan kalmadı, şimdi anlam açık, insanlar örtmece derken tüh yine klişe olduk diye şeyederken ağzımdan yel aldı.

    tabi kavramla nesnenin aynı şey demek olduğu zamanların nesneyi ürkütmemek için kavramı kullanmaktan kaçınan öfemizmiyle, kişiyi kendi bireysel yaşam deneyimine hapseden ve nesneyi de o deneyim içinde zaptetmeye uğraşan, insanı nesnesinden koparan modern zamanın öfemizmi arasında dağlar var derken de aslında dedim ki, artık insan yaşarsa dil ölüyor, dil yaşarsa insan ölüyor. hayat tuhaf, dil tuhaf, gül gitti, gülşen yok, bubikleri kaybettik paşam, izninizle pazara gideceğim..
  • aslen orijini batil inanclara dayanan ve her toplumda gorulen bir fenomen.kisi "bela" "kaza" "suleyman demirel" kelimelerini andiginda basa geleceginden korktugu icun ismini anmak yerine sanki o anlamayacakmis gibi uydurdugu yeni ismiyle cagirir.
    yani suleyman demirel diyecekse "coban sulu" otisabi diyecekse "otter sabi" gibi yollara basvurur ki, hayati kararmasin, nefesi daralmasin.ne kadar etkilidir? hic etkili degildir, bela gelecekse gelir o zaten.

    (bkz: tecavuz kacinilmazsa zevk almaya bak)
  • tam acıklaması:less offensive*
  • bazen komik ve alaycı da olabiliyor bunlar , kuyrugu titretmek'teki gibi.
  • "yok öyle hem sütüm kesilmesin hem götüm sikilmesin " yerine
    "yok öyle hem sütüm kesilmesin hem pekmezim dökülmesin" demek gibi bişiy...
hesabın var mı? giriş yap