• *öncelikle müstakil ev/apartman dairesi farkı göz etmeden, etraftaki tüm komşulara parti günü sabahı veya 1 gün öncesi en sevimli halinizle giderek "yarın söz/nişan/doğum günü hedemiz var, gürültü olursa lütfen kusura bakmayın" denmesi farzdır. "e ö partimiz var da keyiften hehe" asla ve asla denmemelidir. hatta partide ikram edilecek yiyeceklerden de biraz götürürseniz değmeyin keyfinize..kimse partinin bu ne gürültü,vs.diye bölünmesini istemez değil mi? ( dipnot: en yakın komşu 100 m ilerde diye gitmemezlik etmemek lazımdır; zira gecenin bir yarısı jandarmayı kapınızda bulabilirsiniz...komşuya söylenen yalanlara da dikkat edilmelidir; bir amca "kızım bu kaçıncı nişanın?" demişti artık o derece...iki olay da yaşanmıştır, evet..)

    *evdeki halılar, kırılacak eşyalar bir yere toplanır..koltuklar da kaldırılabiliyorsa bir yere yığılması daha makbuldür ancak durması gerekiyorsa üstüne eski çarşaf, kılıf, vb.serilebilir...ama minderler her daim can yoldaşıdır; bunların kullanılması daha uygun olur...

    *özellikle kalabalık partilerde kesinlikle plastik tabak&çatal&bardak kullanılmalıdır..büyük çöp poşetlerini de mutfak kapısının koluna astığınız sürece en azından başlarda gören çöpü buraya atacaktır...yiyeceklerin hepsi bir masada durmalı; çok fazla çeşit olmamalıdır..zira alkolle birleşince mide fesatı geçirenlerin sayısı artmaktadır genelde...buzdolabı da mümkün olduğunca boş tutulmalıdır; içkiler muhtemelen anca sığar çünkü; gecenin bir yarısı "bu bira sıcaaakk" diye bir serzenişi kimse duymak istemez...

    *aklı başında 1 ya da 2 arkadaşınıza acil durumda neyi nerde bulabileceklerini mutlaka tembihleyiniz...bunlar muhtemelen kola içenler veya az içen anaç gruptan arkadaşlarınızdır..özellikle alka seltzer, yedek havlu peçeteler, kolonya, çubuk kraker, toz bezleri ve vileda'nın yerlerini isimleri gibi ezberlemelidirler...

    *partide kız-erkek sayısı eşit olursa tabii ki iyidir ancak 20 erkek 4 kızla yapılan bir partiden güzel, 20 kız 5 erkekle yapılan partiden berbat sonucu alınmıştır...hani illa eşit olması gerekmez ama yakın olursa iyi olur...sayıdan çok insanların anlaşabilmesi önemlidir aslında; 30 kişilik partide 20 kişi ukala ve soğuk olursa çokta bir şey beklenemez o partiden haliyle...bir de evin kapısını açık bırakmamanızı öneririm; bir süre sonra evde kimsenin tanımadığı tiplerin dolaşmasını dehşetle izleyebilirsiniz çünkü...

    *eğer partinin belli bir konsepti (80's, rock, vs.) yoksa ve gelen insanlar farklı tarzdansa her tür müziğin stoklarda olması gerekir...bir süre sadece 1 kişi müzikle ilgilenmeli daha sonra herkese istediği müziği çalabilme yetkisi verilmelidir...önceleri herkesin dinleyebileceği müzikler çalınırken, birden anathema, arkasından demet akalın, üstüne sean paul, madonna, metallica derken kapanış ibrahim tatlıses'le olabilir...beğenmeyen bir sonrakinde kendi istediğini açar, diğeri onunkiyle dalga geçer derken bir bakmışsın parti bitiverir zaten...

    *yatma konusundaysa hiç önceden telaşa girmeye gerek yoktur...aman nevresim takımları şurda yok yastık orda burda gibi olaylar bu tip partilerin sonunda geçersizdir...herkes bulduğu yerde kıvrılır...kıvrılamayacak kadar ayık olan kişi de muhtemelen gider zaten...

    *ertesi gün herkesle değil de maksimum 5 kişiyle evi temizlemek daha uygundur..zaten her şey atılır; bir süpürge ve üstüne viledayla hiçbir şeycik kalmaz..eğer mum kullanıldıysa ve bunlar parke üstüne aktıysa, buz kıracağıyla bu mumlar kazınmalıdır...biraz zahmetlidir ama neticede ondan da eser kalmaz..tüm kapı pencereleri açıp havalandırıldığında da işlem başarıyla sonuçlanmıştır...

    iyi eğlenceler...*
  • "arkadaşlarla bizim evde toplanıcaz"dan farkı içinde geçen 'parti' sözcüğüdür. 'parti' sözcüğü olayı daha havalı bir organizasyonmuş gibi gösterir. mesela doksanlı yılların ilk yarısında parti sözcüğü en fazla bir türk filminde geçen arsız, genç zenginlerin 'şoko partisi'nden ibaretken bu yılların ardından fırlama çocukların oynadığı doğum günü 'parti'li filmlerin de türkçe'ye kazandırılmasıyla olay başka boyuta taşınmıştır. bu yıllardan itibaren "doğumgünümü bizim evde kutlicaz, pasta kesces gelsene" türü teklifler, "doğum günü partim haftasonu, bekliyorum bak"a dönmüştür. o yıllardan sonra çeviri filmlerden gördüğümüz doğum günü partileri gibi olmasa da -sihirbazlar, balonlar, tafta giysiler-, biz de kendi çapımızda patlamış mısır, çikolatalı dandik pasta ve iki buçuk litrelik meşrubatlar ile doğum günü 'parti'leri vermişizdir.

    gelgelelim 'parti' kavramı büyüsünü ergenlik ve takip eden bir kaç yıl boyunca da sürdürecektir. "falancaların yazlığında 'parti' var, gelcen mi?".. bu partiler de, keyif almadan içilen dandik içkiler, belli bir yerden sonra anlamsızlığın dibine vuran konuşmalar ve leş gibi bir ağızla uykuya dalıştan öteye gitmez. gelgelelim 'parti' hala havalı bir şeydir. sözlükte rastladığım ve şu yarım yamalak anlatmaya çalıştığım partinin havalı bir şey olduğuna dair inancı mükemmel şekilde istemeden de olsa örnekleyen bir entrye link vererekten bitirmek isterim. entrynin özeti kısaca; "ev partisi çok havalı bir şeydir. lüks arabalarla zengin evlerinde partilere gitmek daha acayip havalı bir şeydir. parti yapabildiğim sürece her yer çok güzeldir."
    (bkz: #14040012)
  • muazzam eğlenceli bir oluşum.

    arkadaşlar yılbaşı için düzenlediğim ev partimden bildiriyorum. acayip eğlenceli bir ortam var. koltuklar keyften l koltuğa döndü. yatağın ilk defa yatmadığını görüyorum çılgınlar gibi dans ediyor. yastıklar seksi bir şekilde havada uçuşup kaz tüyleri süzülüyor desem inanmayın bildiğin yünler fışkırıyor. klasik yastık. sandalye desem o biçim göt oturmayacak hiperaktiflikte. az önce buzdolabı dansa davet etti ama gece boyu bana karşı soğuk davranıyordu şimdi neden böyle bir hareket sergilediğini anlamayıp şüphelendiğimden kabul etmedim. kitaplar entelliğini koruyup köşede sessizce içkileri içerken sınav kağıtlarım masamda halaya düştü. az önce gaza gelip tabak kırarak eğleniyim dedim. 1 tabak kırabildim, çünkü zaten iki tabağım vardı. diğeri de elimde kırmak için kullandığımdı.

    eğlencenin doruğunda olduğumuz şu dakikalardan sonra muhtemelen kıyafetler çıkacak :))))) çok deli bir yere doğru gidiyor.he bir de unutmadan söyleyim gece boyunca beni süzen kapıdan çıkma teklifi aldım ama kabul etmedim.

    doruklardan bildirdim siz eğlenmeyenlere de ne diyim işte iyi oturmalar dilerim :)

    edit: sanırım bu gidişle yatakla bişeyler olacak gibi :))
  • son dönemlerde yılbaşı eğlence alternatifleri arasında fazlasıyla tercih edilmeye başlanmış olan konsept.. lâkin parti yapılacak evin bu "çılgın parti" iddiasına uygun olması gerekir.. şöyle geniş, güzel ve manzaralı, hatta teraslı ve dubleks bir ev ise organizasyona konu olan ev, işte o zaman hakkı verilerek yapılmış demektir.. genelde çevresi 3500 kişi olan bireylerin evinde gerçekleşir bu organizasyonlar, kendileri tanıdık tanımadık binbir çeşit insanı çağırırlar.. en dikkat edilmesi gereken husus ise kadın erkek oranını iyi ayarlamaktır.. zira onlarca sap adam çağırıp da, (ki onlar da beraberinde yancı saplar getirebilirler..) ortamı kale arkası tribünü'ne döndürmenin alemi yoktur..
  • house party basit bişeymiş gibi tasarlanmamalıdır.
    profesyonel bir sound system kiralanır, bir djle anlaşılır (eğer arkadaşınız falan varsa dj olan keyfi daha da artar)
    flyer hazırlanır. her türlü hazırlık yapılır.
    (e be kardeshim amerika mı burası filmlerde olur anca öyle şeyler burasi türkiye diyenler haklıdır :)
  • memlekette eglence yerine piyasa anlayisi hakim oldugu icin yapilmasi pek mumkun olmayan parti turu. ama kasinca da becerilmeyecek birsey deil.
    cok sabirli , hatta mumkunse sagir komsular gerektiren parti turudur.
  • efenim bu nevi partiler geceyarisina kadar gayet sakin ve keyifli bir sekilde ilerlerken, trenlerin bittigi saatten az sonra (yarim felan oluyor bu) birdenbire kimin eli kimin neresinde belirsiz bir hal aliyor anladigim kadariyla. sapini kapan inine cekildiginden ortalikta az miktarda kadin ve asiri miktarda *erkek kaliyor. bu yuzden, ozellikle de mekan sehir disindaysa, henuz kelle olmadan a)evde akincilara karsi korumalik yapacak bir kisim guvenilir cengaverler oldugundan (mumkunse ev sahibi olsun hatta en guzeli) emin olmak, b) saklanilacak mekanlari, uyunabilir kuytulari onceden tespit etmek gerekiyor (lakin sarhos abaz gucleri dun de gordugum uzere mutfaktan tuvalete kadar ev sathinin her noktasinda sizmak suretiyle isgal gerceklestirebildiginden dolayi bu pek emin bir yontem degil).
  • partiyi duzenleyen insan degisik arkadas gruplarini davet ettiginden bi suru gruplasma olmasi muhtemel ortam. genellikle partiyi duzenleyen insan birileriyle tanisma / kaynasma plani yapmaktadir ve bunun icin en uygun ortamin bi ev partisi oldugunu dusunmektedir. bi sekilde faydaci bi dusuncesi olmadigi surece insanin otuzsekiz kisiye evini acmasi biraz idealistce gelmekte nedense.
  • çok ciddi bir ses sistemi, hiçbir dj olmadan da insanları süper eğlendirebilecek aktivitedir. önemli olan ortamda insanların rahatça duyabileceği, konuşmak yerine coşmak isteyecekleri zaman buna imkan verebilecek kadar bir ses sistemine sahip olmak, ki bir laptop ve iki hoperlör yetmektedir. herkesin zevkine göre müzikler bulundurulmalı ve ya belli bir sıraya dizilmeli bu müzikler ya da rastgele çalınmalıdır ki bu durumda dj e de gerek yoktur. sadece cips, kola, bir iki altılı bira ve birkaç cins daha içki bulunması ve geleceklere "içeceğinizi getirin" demek söz konusu olayı pahalı bir aktivite olmaktan kurtaracaktır. etrafı toplarken fazla yorulmamak için de arkadaşlar gitmeden onlardan yardım istenmeli, en azından yerdeki çöpler ve benzeri şeyler toplanmalıdır. bu durumda gerçekleşecek bir ev partisi ne kişiyi fazla bir masrafa sokar, ne de kişiyi yorar. daha geçen pazar şahsen toplam 50-60 milyon gibi bir harcama ile 15 kişiye mangal partisi verebilmiş ve milleti "abi biraz daha kalalım" derken duyabilmiş birisi olarak söylüyorum...unutmadan, tabu her derde deva bir oyundur, her partide yedekte saklanması şarttır.
  • yakın, sıkı bağlarınız olan bir arkadaş grubunuz varsa rahat rahat ve etrafı mahvetmeden eğlenmenizi sağlayan aktivitedir. bir mahsuru vardır ki, alışkanlık yapar, grubu dünyadan soyutlar.. bir bakarsınız, kendinizi "neden hiç yeni insanlarla tanışmıyorum?" derken bulursunuz.
hesabın var mı? giriş yap