• cinsiyetçi bir insan değilim, ayrım da yapmam hayatımda ama tam olarak bu başlığı karşılayan bir vak'a yaşadım. gözlerimizin önünde yaşandı diyelim daha doğrusu.

    kız arkadaşımız master yapıyordu, ankara'da alanında iyi bir bölümdeydi ve gelecekten umutluydu erkek ise aöf bitirmişti, ailesinde ergenlik döneminde yaşanan boşanma/ölüm gibi olaylardan dolayı bazı önemli sıkıntılar onu açık öğretim yoluna itmişti.

    okullar bitti, "ya ayrılıcaz ya evlenicez" gibi bir noktaya gelindi. oğlan kıza "yurtdışındaki akademisyen akrabalarının yanına gidip şirkette çalışmak istediğini" söyledi. "beraber gidelim" dedi. adamın umrunda değildi başkası ama kız "erkek dediğin benden çok maaş almalı, beni taşımalı ama son sözü ben söylemeliyim, 4 burma bilezik ayrıca kır da düğün isterim, kpss skoru 90 olsun" gibi (yemin ederim bunları iki kulağımla duyduğum için yazıyorum) zehir dolu potporiler yapmış olmasının etkisiyle ayrıldı. iki tarafta üzgündü ama kız "gelecek görmüyorum, benden az maaş alacak burda" dediği için ayrıldı.

    buradan ileri sardığımızda erkek tarafı yurtdışında bir ülkede yaşıyor, önce dediği şirkette çalıştı sonra kendi işini kurdu. kentin belediye başkanından "en iyi girişimci" ödülü falan aldı, bu aldığının yanında bir tripleks ev 2 'de araba aldı, biri nissan gt-r. (iş bu yazar burada göz yaşı dökmekte)

    kızımız ise geleceği çok iyi olacağı için ayrılmasının ardından 2 nişan attı, işe giremedi bunalımdan ne yapacağını şaşırıp doktora yaptı üniversitenin idari kadrosunda iş buldu ve bu yazıya sebebiyet veren ayrılığından ardından 10 yıl sonra daha birkaç ay önce "muradına erdi". a++ elit yaşam hayalleri kuran kızımız kira ödeyerek ay sonu derdindeyken diğer arkadaşımız huzurlu bir ülkede patron, mutlu, zengin...

    kısacası çok bilen çok yanılır... her iki taraf için de bu gerçek değişmez.
  • konu her zaman maddiyat olmayabilir.. düşünce yapısı ve hayat görüşü itibariyle uyumsuzluk da etken diye düşünen ve son derece haklı bulduğum kızdır..
  • evlilik teklifi gelmemiştir.
  • ne kadar salaksınız arkadaş. benim de bir arkadaşım sevgilisiyle gelecek göremediği için ayrılacak ve çocuğun maddi durumu çok iyi. kızın sorunu hayata aynı pencereden bakamamak. neden bu adamla para için evlenip geleceğini karartsın?
    siz aptal olup sağlam kazıklar yediğiniz için başka türlüsünün olamayacağını düşünüyorsunuz. size yazık bile değil, böyle aptal kalacaksınız.
  • biriyle sevgili olursun.. o gördüğün gelecek hayallerindir.. karşındaki insanı idealize edersin aşık olursun.. ona var olan olmayan bir sürü anlam yüklersin.. zaman geçirdikçe bu hayallerinin kaçına uyuyor kaçına uymuyor.. bu şekilde mutluluk var mı yok mu vs.. yani gelecek görmediğin biriyle sevgili neden oluyorsun diyenlere istinaden açıklama yapıyorum.

    siz hepsiyle direkt evlendiniz mi acaba?
  • amk sokağında tek gözü kör kedi buldum.2 aylık.bıraksam ölecek orada çok belli.

    kafasına çocuklar çata-pat sıkmışlar.her tarafına yapışmış.
    aldım röntgen çektirdim falan veterinerde.3 tane kurşun kafa tasının içinde.adam alamayız masada kalır dedi.çok riskli.çokta yaşamaz haberin olsun diye de uyardı.

    çıktım veterinerden.bindim arabaya yaktım sigara.

    ben bu kediye bakabilirmiyim diye sordum kendime? çünkü tek gözü yok,yürürken düzgün yürüyemiyor,kurşunlardan biri ağzının orada ve şırınga ile beslenmesi lazım vs..

    yapabileceklerimi,yapamayacaklarımı ve ona verebileceklerimi tarttım.onu mutlu edebilirmiyim onu düşündüm? yaşatabilirmiyim vs..

    arkadaşları aradım fikir aldım.

    ee be orospu evlatları;

    ben kedi için bu kadar düşünüyorum.olur mu olmaz mı diye?

    sen nasıl bir şerefsiz yaratıksın ki; ilk önce şans veriyim sonra yok zaman geçtikçe kaçına uyuyor,yok kaçına uymuyor diye senelerimi yedikten sonra siktir edeceksin?

    sen kimsin lan?

    iş ve iş bulma kurumumusun, beni stajyer mi gördün de uygun mu değil miyim diye bakıyorsun?

    benim kalbim yok mu? duygum düşüncem yok mu? kaç sene mi vericem sonra çıkıp ben hep seni tarttım ama şimdi tartma işlemi bitti uygun değilsin?

    hoşt..

    kimse kimse ile ilişki devam ettirmek zorunda değil ama çıkıp gelecek göremedim yalanını,çıkıp 2-3 seneni piç ettikten sonra senle uyuşmuyoruz demesini de bana anlatamaz.

    başlamıcaksın kardeşim ilişkiye.o götü boklu egonu törpülyeceksin ve hayır diyeceksin en baştan.karşı tarafta yoluna gidecek.

    ilişkilerin, ağzına sıçtınız bu modern sandığınız fikrilerinizle.
  • illa para ve evlilik beklentisinin fos çıkmasından kaynaklanmaz.

    hiçbirimiz mükemmel değliz. ve ilişki kurma irademiz, şu sorunun cevabına göre şekilleniyor:

    ben bu adamın/kadının "kusurlarını" bi bu kadar daha çekmek istiyor muyum? sevgim o kadar çok mu? yoksa terazide artık ağır basan his, bunalmışlık mı?

    türkiye'de çoğunlukla geç olgunlaşıyoruz ancak müsaadenizle 30 yaş üzerindeki insanlarda, kendi sorumluluğunu alma, sorunları(nı) çözme ve sızlanmama yetisi arıyorum. o kadar az insanda bulabildiğim bir şey ki bu, inanamazsınız.

    sevgi adı altında kontrolcülüğün kitabını yazmış ebeveyn tayfası yüzünden, gerçekten kim olduğunu tam olarak bilmeyen, problem çözme yetileri yeterince gelişmemiş, prenses ve paşalarla dolu etrafımız.

    ben de bunlardan biriydim. hayatım kurtarıcı, kahraman, beyaz prens arayarak geçti. şimdiyse, bunu istemek şöyle dursun, gördüğüm anda kaçıyorum.

    çünkü türk erkeklerinde çok garip bi oksimoron yapı var.

    aynı anda hem hero complex hem de peter pan sendromu içindeler. yani emzikli maço :)

    annoşunun lafından çıkmayan ama minnoş(!) kadınları iyileştirip kendini daha iyi/erkek hissetmek isteyen bir bulamaç.

    bu erkekle, maalesef, gelecek görülemiyor. çünkü onu yetiştiren anne, göbek bağını kesmeyi reddediyor ve oğlunun üzerinden, sizin hayatınıza uzanmaya ve kararlarınızı şekillendirmeye çalışıyor.

    yüz yüze gelip tanışmadığım kadın, terasıma alacağım saksı hakkında yorum yaptı yahu! sınır bilmezliğe bak!

    bu insan benim kayınvelidem olsa, ne yemeğime koyduğum tuzun markası kalır ne de çocuğumun içtiği süt...

    ben bireyselliğimi kazanmak için bu kadar savaş vermişken, bu tip yıvış yıvış, saygısız yapıların içinde bunalıyorum.

    türkiye'deki toksik aile ilişkilenmelerinden, babaların kızlarına, annelerin oğullarına yapışmalarından fenalık geçirdim.

    iyi aile uzaylısı tanıdığınız varsa, talibim.
  • gelecek göremediği için sevgilisinden ayrılan erkek varken, lafı edilmemesi gereken kızdır.
  • pek öyle değil bu işler.

    bazen öyle bir ilerliyor ki ilişki, o sevdiğin, aşık olduğun insanın sadece kafanda kurguladığın bir cazibenin hevesi olduğunu anlıyorsun. zaman ilerledikçe o insanın hareketleri mi değişiyor, sen mi onun gerçek halini görüyorsun tam bilmiyorum ama "olmayacak" diyorsun, soğuyorsun. duygular bir bir yok oluyor ve yerlerini salt mantık alıyor. sonra küçüklü büyüklü tartışmalar ya da anlaşmazlıklar oluyor, bu sefer de diyorsun ki "uyuşmuyoruz". bazen de sorunlu sen oluyorsun, her şey senin anlam veremediğin ya da verdiğini sandığın düşünceler yüzünden oluyor, kalp kırıyorsun.

    bu problemin temelinde somutluk var bence. yurtdışına çıkacağı için ayrılan da var, sevdiğinin sosyal ya da asosyal kişiliğinden veya direkt kendisinden bıkıp ayrılan da. parayı pulu düşünerek hareket edeni konuşmak gerekmiyor zaten.

    yine de günümüz "sevgililik ilişkisi" saf duygulara bakmıyor.

    21.yüzyıl insanı çok bencil ve duygusuz.
  • bir gelecek görülmeden de aşık olunabilir. hani bilirsin ki, onunla yaşlanma lüksünü tanımayacak sana hayat. ama lanet hayattan ona dair ne çalarsam kar der, anı biriktirirsin. yanında geçirdiğin güzel zamanları artırmaya bakarsın. aşk hesap kitap işi değil ki, öngörülerle yola çıkılsın.

    bu durumda ayrılık sebebi , o görülmeyen gelecek değil de, başka şeyler olur. mesafeler olur, gelecek gördüğün bir başkası ile yakınlaşma olur, uzaklığa tahammül edememe olur, hatta aşk biter, heyecan azalır, sıkılma olur.

    her durumda, yapılacak şey, durumu iyi tartmak ve ilişkiyi birbirini sürüklemeye dönüştürmemek, iki tarafa da eziyet haline getirmemektir.

    eğer bu kızımız ayrılıyorsa, tüm bunları en ince ayrıntısına kadar düşünmüş, bir yük haline geldiğini gözlemlemeye başlamış, bu payeyi kendine layık görmemiştir. helal olsundur.
hesabın var mı? giriş yap