• (bkz: captain obvious)

    onu tahmin ediyoruz zaten, önemli olan bu geleceğin yaklaşık ne kadar süre sonra olduğudur.
  • yakın bir gelecekte olmamasını dilerim. uzun ile 200 yıl yaşadığını düşünsene birader.

    yeryüzündeki cehennem
  • emeklilik yaşı da 195'e çıkarılacağından pratik bir yararı olmayacak beklentidir.
  • "ölümsüzlüğe inanmıyorum ama" diye dile getirilen görüş. arttırıyor ve ikisine de inanmıyorum. ömür uzadı dedikleri yaş 15.yy da bir eli yağda bir eli balda asilzadeden fazla hiç olmadı. sadece refah arttıkça asilzadeler dışında da o yaşlara erişenler oldu. üstelik istikrarla içine edilen çevre, orda burda patlayan reaktörler, gözü dönmüş ilaç ve gıda sektörleri belki sadece gdo denen garabet yüzünden artık asilzadeler bile o kadar yaşayamayacak. bu amca bir kanser olsun bakalım üniversite hastanesinde kemoterapi alırken ne diyecek bu fütürist hayalleri için?edit: heyecanlı pembiş vizyonlu beyinlere ev ödevi hepsini geçtim önce gribe çare bulun :) neden grip zira tıp henüz bağışıklık sisteminin nasıl çalıştığını bile çözmüş değil (aa innate immunity diye bişey varmış kimbilir daha neler var!) semptom tedavisi dışında hemen her tür dert devasız. cerrahiyi tenzih ederim. haftada 1 alzheimera son parkinsona veda viralleri ise bizim havuzdaki işsizlik bitiyor annelere 3 yıl doğum izni haberleri gibi. ailenizde hastanız varsa siz de zaten farkınızdasınızdır bu durumun.
  • bi' belgeselde izlediğime göre kök hücreden yeni baştan bi' organ yaratılabiliyor. üstelik böylece uyuşmazlık problemi de ortadan kalkmış oluyor. diyelim karaciğer yetmezliğiniz var, yenisini yaparak takıyorlar size. ancak beyin naklinde aynı şey geçerli değil. belli bi' yaştan itibaren bunadıktan sonra 200 yıl yaşamak pek bi' şey ifade etmiyor.
  • şu ülkede doğal yoldan kimse ölmediğini göz önüne alırsak;

    trafik canavarı duracak, devlet vatandaşını öldürmeyecek, insanımız medeni olacak, terör duracak, açlık fakirlik sona erecek, kızlar teklif edecek.

    ha yok doğal yoldan ölümü geciktirecez demek istemişse kardeş normal ölelim de ben 50 yıla da razıyım amk!
  • az bile konuşmuştur.

    kök hücre denen konsept ve bazı yeni çalışmalar ile 200 yıl bir anlamda sadece ilk adım. 200 yılı gerçekten de çok yakın zamanda görebiliriz. bu arada bu 200 yıl şimdiki hızda yaşlanmayı içermeyecek tabii. menopoz yaşının 80-90'a, yaşlılık problemlerinin 150'li yaşlara itileceğini tahmin edebiliriz. burada da bitmeyecek tabii. biyolojik sistemlerimizi daha iyi anladıkça ve zamanın özellikle genlere verdiği hasarı yavaşlatma ve onarma için gereken mekanizmaları çözdükçe, bu 200 yıl, 300, 400, 500, hatta 1000 yıla doğru uzanacak.

    eğer denizanaları ve kanser hücreleri ölümsüz olabiliyorsa biz de olabiliriz. biyolojik konsept ortada neticede. elbet bir gün yolu bulunacaktır.
  • bunu okuduktan sonra aklıma tabi ki meşhur cem yılmaz cevabı geldi:

    (bkz: karbonfiber misin pezevenk)

    pezevenk burada skeçten alınmıştır, 3. şahıslarla alakası yoktur.
  • lan metal yorgunluğu diye birşey varken, mental yorgunluğun sonucu 200 sene intihar etmeden dayanabilecek ruh kimde var onu merak ediyorum.

    bazen ruhsal acılar dayanılmaz oluyor. 200 sene boyunca daralmayacak ruhu da kök hücreyle yapabilecek bir babayiğit var mı ?

    aklıma alfa romeo reklamı geldi. ''ruhumuz olmadan sadece birer makineyiz''
  • daha saç dökülmesine çare bulunmamışken aklıma yatmayan gelişmedir. önce kelliği tedavi edin.
hesabın var mı? giriş yap