• fransız ressam, illüstratör ve baskı resim sanatçısı gustave doré'un (1832-1883), dante'nin (1265-1321) ilahi komedya (14. yy.) adlı eseri için yaptığı illüstrasyonları görebileceğiniz harika bir site,
    the world of dante
  • boynuzlar, toynaklar ve cehennem: konseydeki şeytan: görsel
    (1868 dolayları)
  • tam adı (bkz: paul gustave louis christophe doré)

    şeref nişanıyla ödüllenmiş sanat yaşamına karikatürist olarak başlayıp, illüstrasyonlarıyla kültleşmiş klasik eserlere, kendi karmaşık iç dünyasındaki özünü vermiştir.

    doré okuyanlar bilir ki, kafalarında ilahi komedya'yı veya kuzgun'u başka şekilde canlandıramazlar, hapsolmuşlardır. doré gibi hayal etmek zorundadırlar

    edit notu: bugün doğum günü imiş üstadın
  • hayatta en çok istediğim şeylerden biri bir "dore incili" edinmekti.

    yıllar yıllar önce, toy bir delikanlıyken, mitoloji, folklor vs okumalarıma yeni başlamışken avustralyalı bir hanımefendi ile tanışmıştım o zamanlar hala kullanımda olan forumlardan birinde. ingiliz edebiyatı profesörüydü, bana hala sakladığım roget's thesaurus'un güzel bir baskısını taa oralardan yollamıştı hatta. şimdilerde belden aşağısı felç olmuş, hala arada yazışırız. neyse, onunla sohbet ederken, konu dore gravürlerine gelmişti.

    göstergebilime dair bir sohbetti aklımda kaldığı kadarıyla; özetleyeyim. malum mitoslarda farklı yaratıklar var, sahne tasvirleri var vs. fakat aynı yaratığın her bireyin zihninde canlandırdığı imge farklı olabilir; zira kitle iletişim araçları şimdiki gibi etkili değil. ne var mesela? tapınaklardaki tasvirler var, ikonlar var, idoller var, aşağı yukarı imgenin aynı şekilde oluşmasını sağlıyor bunlar. kiliselerdeki renkli camlarla işlenen incil sahnelerine bu yüzden "fakir adamın incili" denir. okuması olmayan insanların anlatılan hikayelerdeki şahısları, sahneleri, yaratıkları aynı şekilde kafalarında canlandırmaları için en etkili kitle iletişim araçları onlardır zira.

    bunlardan bahsedip işte demiştim, dore modern zamanda arketipleşen şeytan, melek (boynuzlu şeytan, kanatlı melek, tırpanlı grim reaper...) vs tasvirlerinde çok önemli bir basamaktır. zira matbaayla çoğaltılan birçok eser, incil dahil, onun tarafından gravür tekniğiyle resimleniyor. elbette sonra çok çeşitleme ortaya çıkacaktır, ancak ilk yaygınlaşan arketipler dore'un zihnindeki imajlar.

    böyle sürüp giden uzun mesajıma, roxy diyeyim adına, yine oldukça ufuk açıcı bir cevap vermişti. ama cevap şöyle başlıyordu, "küçükken bir dore incilimiz vardı bizim de, hatırlıyorum. yazılarını anlamazdık ama resimlere bakar, korkardık. çok 'grim' bir havası vardı."

    o zaman bir dore incili edinmek istemiştim. kendimi pek sahip olduklarımla tanımlamam, ürettiklerimle tanımlamayı severim. ancak böyle bir hatıraya, yahut entelektüel anlam yükleyeceğim bir ikona sahip olmak istemiştim. sosyal medyada da birkaç defa yazdım. ama herhalde çok da önemli görmediğimden ya da efsaneleşmiş üşengeçliğimden gidip almadım.

    geçen doğum günümde bu isteğim gerçekleşti. bir kardeşim incelik gösterip almış, yollamış. nasıl mutlu oldum tarif edemem. gece gece o konudan bu konuya sıçrayan düşüncelerim dönüp dolaşıp dore gravürlerine geldi. incili de ofisin baş köşesine koymuştum. neden dedim kendi kendime, yazılarımda sık sık görsel olarak kullandığım, içinde bulunduğum camia ile kendim arasındaki ilişkiyi özetlediğini düşündüğüm neophyte eserini yüksek çözünürlüklü bulup, "yav şuraya da ne koysam?" diye düşünüp durduğum karşı duvara çerçeveletip asmıyorum?

    işte bu uzuuun ve buraya kadar çok az insanın okuduğuna emin olduğum yazıyı, o yüksek çözünürlüklü halini belki biri bulur da atar diye yazdım.* bir el atın be kardeşler.

    aylar sonra gelen not: pek sevgili bir dostum sağ olsun, bu yazıdan sonra tabloyu karakalem çizip, getirdi. üstelik, neophyte yerine bendenizi çizmiş. çok mutlu oldum. var olsun.
  • john milton ın paradise lost isimli eserine de çizimler yapmış ,destanı daha da destansılaştırmış fransız ressam.
  • gravür sanatının dibine vurmuş çılgın kişi. engravements adlı çalışmalarının toplandığı bi kitapta yazdığından hatırladığım kadarı ile 15-20 kişilik koca bi ekiple beraber yapıyormuş çalışmaları. en büyük başarısı olarak incil i resimlemesi anlatılıyordu kitapta...
  • gotik sanat* ve gotik resimle yakından ilgilenenlerin gormesi- incelemesi tavsiye edilecek gusel *eserlere sahip mükemmel ressam
  • on dokuzuncu yüzyılda yaşamış şukela-ül muazzama tasvir salahiyetine mahir ilüstratör ve dahi desinatör. kanat manyağıdır. biliniz, bildiriniz.
  • s.t. coleridge'nin yaşlı denizcinin ezgisi * kitabının 1875 baskısında kendisinin illüstrasyonları kullanılmış. iş bankası da bu baskıdan çeviriyi yaptığından aynı illüstrasyonları görmek mümkün o kitapta da. kitabın çok açıklayıcı bir önsözü var anthony burgess tarafından yazılan. bu önsözde bahsettiğine göre dore detaylı bir bina bir de örnek bir pencere çizip (etc.)*. yazarak pencereleri tamamlama işini oymacıya bırakmış. oymacı ise meseleyi anlamamış ve bu etc.'yi olduğu gibi oymaya geçirmiş. bu üç harf hala o illüstrasyonda baş aşağı şekilde duruyor ve ''penceresiz'' ön cepheyi süslüyormuş burgess'in anlatımına göre. balzac hikayelerinin birinin başında bu illüstrasyon mevcutmuş.

    ayrıca bu yaşlı denizcinin ezgisi kitabı benim bayıldığım bir film olan the rum diary'de johnny depp tarafından canlandırılan kemp karakterinin yanında taşıdığı kitaptır.
  • divine comedy illüstrasyonlarını yüksek çözünürlükte indirmek için.
    incil illüstrasyonlarını yüksek çözünürlükte indirmek için.

    buradaki yöntemle fransa milli kütüphanesinin dijital arşivi gallica'dan diğer çalışmalarını da yüksek çözünürlükte indirebilirsiniz.

    edit: çeşitli basılı yayın veya dijital paylaşımlarda görünce rahatsız eden bir konu var. gravür eserleri çok fazla çizgi içerdiği için yayınlarken küçültmek ve küçültürken de doğru algoritmayı seçmek elzem oluyor yoksa oldukça bozulmaya uğruyor. burada karşılaştırmalarını yaptım ve bu iş için en uygunu "bicubic smoother". görsel
hesabın var mı? giriş yap