• şöyle de bir adamdır. değildir de... neyse...

    1. rezillik
    2. rezillik

    bu küfürlerin sebebi ne merak edenler için de şöyle yapalım:
    http://taslakhane.blogspot.com/…enzere-reddiye.html
  • kendisine yine celallenecektim ama gördüm ki fikri düzlemde konservatif bir hal almama konusunda ısrarcı olan 'bu arkadaş' güya bir yazı kaleme almış. itidal islamcı falan diye. onu okuyunca sakinledim. baştan söyleyim bir kere yazısında!!! seviye nosyonu yok. hıyar, cacık, zart zurt ifadeleri ve henüz nasıl yazıldığını bile bilmediği kelimeler ve kavramlar kullanmış.

    kendisi şair!!! olmanın verdiği dil hakimiyetinden olsa gerek baya diye bir kelime kazandırmış güzel türkçemize. en son ismet özel dilimize yeni kelimeler kazandırma konusunda mahirdi. yalnız ismet özel'in kelimleri gerçekten yeni kelimelerdi. hakikatli bir dil ortaya koymuştu. bu şair!!! daha baya kelimesinin doğrusunu bilmiyor. redakte edecek kimsesi de yok sanırım. sonra oportünüst diye bir kelime daha eklemiş. daha yazılışını bilemediği bir kelimenin anlamı üzerinden kendine siyasi fikir inşa etmeye çalışan muhteşem şair!!! ne ahmet davutoğlu bırakmış, ne israil, ne aktivist, ne ihh. hepsine birden gürlemiş. ''uuuuu beybi bi hareketlenme oldu''.

    yazı şu adı yukarda allah var. hep konuşuyor fikir üretiyormuş ya süleyman demirel vardı mesela o da hep konuşurdu. yollar yürümekle aşınmaz derdi. her beyin lobundan süzülene fikir muamelesi yapacaksak işimiz var. şu haliyle fikir üretecekse hiç üretmesin daha iyi. susarsa en azından kendisini ''bir şey'' sananların sayısında azalma olmaz. hem bu konservatif vaziyetin kendisinin ruh sağlığı açısından da faydalı olacağı kanaatindeyim.

    kaldı ki her söz söyleyenin ardına düşecek, ona biat edecek değilim. böylesine bir klişenin ardına saklanmak nasıl bir aklın ürünüdür anlayamıyorum. o fikiy üretiyoy yaeeee. eee biz ne üretiriyoruz. diş macunu mu? bir onun mu beyni var? gerçi kendi fikir dünyasını oluşturamayanların, tek başına düşünemeyenlerin, başkasının fikrine muhtaç yaşayanların hakan arslanbenzer'in fikirlerinin!!! arkasına saklanmasını normal karşılamak lazım.

    kendisi hakkında yazılanlardan 5 yaşında çocuk gibi şikayetci olan bu büyük şairin!!! herkese saldırma hakkını kendinde bulması da ilginç bir olgu olarak çindeki koalaların kucağında duruyor. ekşi sözlüğe maille gge diye beni şikayet etmiş. sonuç: hüsran. sildirememiş fayrap başlığına yazdığımı. daha önce bilmem ne sözlüğüne bir başkasını şikayet etmiş ve bu defa amacına ulaşıp o yazıyı sildirmiş. sen herkes bana vuruyor diye ağla. topumu verin ben gidiyorum düzleminde dur. sonra ortaya çıkıp başkalarının yaptıklarını sorgula, eleştir, bağır çağır. kendine gelince konuşturmamak için elinden geleni yap.

    yok ihh'nin samimiyetine inanmıyormuş da. sanırsın kendisi iyilik meleği. başı sıkışana, darda kalana yardıma koşan bir süper kahraman. şiirin efendisi, türkiyenin en büyük ideoloğu var ol!!!! sana mukavemet gösteren bizim gibi fikirsiz, çapsız adamları da ciddiye alma ne olur. sonra kendimizi bir şey sanırız sayende. ne gerek var canım.

    hadi bakalım ''ama o fikiy üyetiyoyyyy yaeeeee'' diye ağlayın yine.
  • behçet necatigil'e "rahmetli yavsak" diyebilecek kadar 'kiymetli' bir 'sair'; insanin yorum yapasi bile gelmiyor, "çünkü asil ayarlar bekler bazi yaslari" kim bilir, kim bilir neler konusulur bu 'büyük' sairimizin arkasindan da.
    edit: şair mi dedim halt etmişim.
    (bkz: siirpostasi)
  • az önce aklımdan bir türk şiiri tuttuum ve bilin bakalım aklıma hemen kim geldi. eveeeeeet hakan arslanbenzer geldi. şaka lan şaka hemen gaza gelmeyin nasıl yola getirdik deyyusu deyu.

    ya nolacağudu tandansı yakalayan hayranlarından feyz alarak görüyorum ve rest diyorum: hakan arslanbenzer türk şiirinin recep ivedik'idir. lakin kendisi recep ivedik'ten biraz zayıfça. açığı kapatmak için çok çalışması lazım.

    alter egom üstte yazdıklarımı inkar etmemi salık veriyor. daha iddialı bir benzetme yapmalı imişim kendisi için. o halde alter egomu kırmıyor ve şu savı ortaya atıyorum: hakan arslanbenzer bu ülke şiirinin kurtarıcı mesihidir. don kişot'udur, robin hood'udur. zenginden alır yel değirmenlerine verir.

    şiir ve şair tanımada ve kalifiye şairleri tasniflemede üstün yetenekleri olan birine[[ki bu yeteneği onu benim gönlümde bir süper kahraman yapar]] hakan arslanbenzer kendisi için türk şiiri bensiz olmaz demiş dedim cevap olarak o kim? dedi. sanıyorum süper kahraman olmak için daha çok çalışması gerekiyor ya da hakan arslanbenzer biraz kendini ve haddini bilmeli.

    bkz. ekşi sözlük 23, kasım 2009, hakan arslanbenzer'e gerçekleri tebliğ etme armağanı.
  • kendi çıkardığı fayrap dergisinin ekim sayısında bizzat kendisi kendisi hakkında şöyle buyurmuş: türk şiiri hakan arslanbenzer'siz düşünülemez.... sanıyorum birisi fena kandırmış kendisini. herhalde demişler ki tüm şairlere çak, asiyim, aykırıyım tandansı yakala popüler olursun. gerçekten yazık. bu türk edebiyatında/şiirinde sözün bittiği noktalardan birisi. bir başkası böyle bir kıyak yapıp hakan arslanbenzer için bu tip cümle kursa inanın anlayışla karşılamaya çalışırdım. gerçekten çalışırdım. lakin şimdi aklıma gelen yegane şey: nisa suresi/ 36. ayet: şüphesiz allah, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez.

    biraz tevazu. hepsi bu.
  • twitter'da osman konuk'a çeyrek şair, gökdemir ihsan'a yarım akıllı demiş. kendisine değil geometriyi öğretemeyen öğretmenine kızmak lazım.

    kendisi hakkında en güzel sözü ahmet güntan söylemiş; içine melih gökçek kaçtı senin.
  • hakan arslanbenzer'in hakkında "eleştirel" yazdıkları "ipliğini pazara çıkarttıkları" hep bir zamanlar mektuplaştığı abi şairler veya bir bazı ortamlarda kendisini eleştirmek cüreti göstermiş insanlar olduğu buraya not düşülsün.
  • "müslüman erkeğin kız arkadaşı olmaz. ya karısıdır ya hiç kimse değildir." diye tweet atmış. bir hanım kardeşi de "offf tokat gibi bu soylediginiz" diye cevap vermiş.

    bir elektriklenme olmuş orda. yakıştıramadım
  • ismet özel in egosunu ismet özel şiiri besliyor, zira adam çatır çatır şiir yazıyor, mr. arslanbenzer in egosunu ismet özel egosu besliyor, zira adam çatmaktan şiir yazamıyor.(bkz: hakan arslanbenzer/#5595647) . kendisi de sağolsun ismet özel etkisini inkar etmiyor, ama ortada bir yanlış anlaşılma var. bu da tarihe ismet özelin şiirini değil pompasını almak olarak geçecek sanırım.

    ismet özel egosu bize şöyle şeyler bıraktı:
    "yaşamak güzeldir /gözlerim daha güzel "
    "ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum /kökten dallara yürüyen sular gibi "
    "başım açık, saçlarımı ikiye /ortadan ayırdım "

    ya arslanbenzer:
    "allah seni inandırsın japonlar çekik gözlü
    frapan çıplak ve sen benim ilk aşkımsın
    fenerbahçe tutulmak için yaratılmış bir takım"

    değil tabiki.
    durun şimdi oraya geliyoruz.

    şair olabilir, saygı duyarım. şiir kitabı var, fayrap var. demek ki bir arslanbenzer var.

    fayrapın dördüncü sayısında, mülahaza defterinde hazret şöyle buyurmuş:
    " kendime koyduğum kurallar vardı. bir, ... iki, yolda yürüken aklına ismet özel in, turgut uyar ın mısraları değilde kendi mısraların gelene kadar kendini şair saymayacaksın"
    şimdi ben şair olmayan, nasipse has şiir ( has şiir: okursun, bir daha okursun, belki biraz daha, okuma faslı biter. başka zaman başka mekanda hiç gereği yokken bir mısrası aklınıza düşüyorsa mevzubahis has şiirdir. birlikte olabilirsiniz.)kollayan biri olarak, şair arslanbenzer mısralarına sadece okurken denk geliyorum. böylece, kendime ey saygıdeğer erbab-ı cumhuriyet, mr. arslanbenzer in şair sayılmayacağını kanıtlamış bulunuyorum.
    ama allah var mr.arslanbenzer iyi saydırıyor. (bkz: süleyman değirmi'nin hasiktiri çektiğidir) .burada gene benim hafızam devreye giriyor. ve yolda yürürken ansızın şunları hatırlıyorum:
    "karagöz dergisi bana gelmiyor, okuma fırsatım pek olmuyor. halkçılığa geçirdiklerini esma güneş in fayrap blogdaki notunda gördüm." (fayrap, sayı 19)
    tahmin edeceğiniz gibi mr. arslanbenzer yazının kalan kısmında karagöz dergisine bana mısın demiyor.
    " bazen cevap yazayım istiyorum ama celal in yazdıklarının iler tutar tarafı da pek yok. hakareti küfürü kimse sevmez ama celal in bize ettiği küfürleri anlamadığım için bana şimdiye kadar etki ettiğini, asabımı bozduğunu da söyleyemem" (fayrap, sayı 4)
    tahmin edeceğiniz gibi mr. arslanbenzer yazının kalan kısmında celal e cevap veriyor.

    yolda yürürken gülümsüyorum zira bir grup arkadaşımla birlikte, bu tip kavga başlattıcı sözleri bıraktığımız üçüncü sınıf geliyor aklıma. köşe kapmaca filan.

    velhasıl, ben öyle bilirim ki birine cevap veriyorsak ciddiye aldığımızdandır. bunda saklayacak bir şey, bu çok insani bir şey. fayrap blogdaki yazılarından anladığım kadarıyla mr. arslanbenzer " ciddiye alınacak bir şey değil ama ... " tavrından vazgeçecek gibi değil. kendinden büyük egosu basit düşünmesine imkan vermiyor sanırım. ah ki egosunun altını doldurmuş olaydı, bu kadar ucuza gitmezdi en azından.

    dikkat ettiyseniz mr. arslanbenzer i ciddiye aldığımı kanıtlamış bulunuyorum zira uzun süre okuduğum tek dergi fayraptı. ama ben bazı kulların balık tutarak da kendini gerçekleştirebileceğine inananlardanım.
  • kendisi ankara'da bir kitapçıda ortaya çıkıp doğan medyası ağzı ile değerlendirmiş gazze yardım gemilerini. demiş ki adamlardan izin alsalardı, sen böyle adamın kara sularına bodosloma dalarsan o da sana dalar. bundan sonra gazze'ye gidecekler hakan arslanbenzer'in yazılı iznini almalılar.

    hız kesmemiş tezkire'yi çıkaranlara da bindirmiş. demiş ki bunların alayı liberal oldular. bir müslüman ben varım. ben hala müslümanım. bir müslüman ben kaldım. onlar liberal. allah aşkına birisi susmanın erdem olduğunu söylesin bu adama. hiç mi dostu yok ya hu? her söylediğini amenna diyerek kabul edip biat mı ediyorlar? kimse mi demiyor ya hakan sen biraz sukuneti tercih et diye. hiç mi gerçek dostu yok söylesin birisi bana. seveni de mi yok bu arkadaşın? ses verin. sustukça ölüyoruz.
hesabın var mı? giriş yap