• 1926’da alman komünist parti’ye üye olmak için başvurmuş ve daha sonraki yıllarda kızkardeşi ruth fischer ve erkek kardeşi gerhard eisler ile birlikte komünist partinin tanınan üyelerinden olmuş alman besteci.

    avusturya’lı filozof rudolf eisler ve maria ida eisler’in (fischer) oğlu olan hanns eisler 6 temmuz 1898’de leipzig’te doğmuş ama 1901’de henüz üç yaşında iken ailesi ile viyana’ya döndüğü için yetiştiriliş tarzı ve eğitimi bir avusturyalı gibi olmuştur. 1919’da sanatını bir ömür boyu takip edeceği hocası schönberg ile özel derslere başladı ve 1923 yılına kadar schönberg tarafından eğitildi. 1922’den başlayarak da yine schönberg’in öğrencisi olan anton von webern ile çalışan eisler, 1923’te op.1 no.1 piyano sonatını yazdı. aynı yıl schoenberg’in himayesinde prag’ta eserleri ilk kez seslendirildi. 1924’te eisler oniki-ton stilinde yazdığı ilk eser olan palmstörm’u* besteledi. çalışmaları kısa sürede ilgi çeken hanns eisler 1925 yılında viyana kenti sanat ödülünü kazandı. eisler, giderek geleneksel konser müziklerinden sosyal ve politik fikirler ile ilişkilendirdiği yeni bir müziğe doğru yol almaya başlamıştı. hindemith ve weill gibi eisler’de geleneksel müzik kurallarını bütünüyle kırmanın yollarını arıyordu. tagebuch des hanns eisler*op.9, bu yönelişin ilginç örneklerinden biridir.

    1927’de politik ajitprop*sanat topluluğu die rote sprachrohr*ile işbirligine başlamıştı. aynı yıl ilk film ve tiyatro müziğini yazdı. bir yandan da komünist günlük gazete die rote fahne*için müzik eleştirileri yazıyor ve berlin’de marksist işçi okulu’nda ders veriyordu. bu dönemde protest şarkılar ve militan koral müzikler yazmayı sürdürdü. 1928’de erwin piscator ve ernst busch ile dostluğu başladı. 1930 yılında hanns eisler ile bertolt brecht’in 27 yıl sürecek dostluğu ve yaratıcı ortaklığı başlar. aralık ayında berlin’de metni brecht’e müziği eisler’e ait olan die massnahme*nin premieri gerçekleşir. besteci o yıl, brecht’in yanısıra, tucholsky ve diğer sol görüşlü yazarların textleri üzerine koral müzikler ve kampflieder*i yazmıştır.

    1931’de berlin’de müzikte diyalektik materyalizm üzerine yoğunlaşmış bir çalışma grubunun liderliğini yaptı. gazeteye devrimci müzik üzerine makaleler yazıyor ve militan işçi korosu’nun çalışmalarında yönetici bir rol oynuyordu. aynı yıl eisler, brecht tarafından tasarlanmış ve viktor trivas tarafından yönetilmiş niemandsland ve slatan dudov tarafından yönetilmiş, senaryosu ve şarkıları brecht tarafından yazılmış ve içinde, aniden dönemin militan hiti olmuş solidaritatslied de bulunan kuhle wampe filminin müziklerini yazdı. sonbaharda brecht, slatan dudow, hanns eisler ve günter weisenborn’un katkılarıyla maxim gorki’nin die mutter*romanını oyunlaştırır. bu arada berlin’deki film denetim merkezi, kuhle wampe filminin gösterilmesini yasaklamış, bu yasak sol çevrelerde büyük bir tepkiyle karşılanmıştır. daha sonra film, ancak istenen değişiklikler yapıldıktan sonra gösterilebilecektir. o yıl moskova’da bulunan ve 1935’ten sonra başkanlığını yürüteceği uluslararası müzik birliği’nin üyeliğine kabul edilir.

    hatırlayalım: 1933 yılının ocak ayında başkan hindenburg, adolf hitler’i başbakan ilan edecektir. nazi rejiminin ateşli bir karşıtı olan eisler, şans eseri o sırada anton webern’in daveti üzerine, die mutter ve diğer politik müziklerinin sunumu için viyana’da bulunuyordu. brecht’in tavsiyesi üzerine berlin’e dönmedi. zaten hemen ocak sonlarında önlem’in erfurt’daki oynanışı yasaklandı. nazilerin yoğun biçimde solcu yazar ve sanatçıları tutuklamaya başlaması üzerine brecht, weill ve pek çok sanatçı evlerinden ayrılmak zorunda kaldılar. bu noktada eisler’in viyana, londra, paris, kopenhag, new york ve hollywood’ta devam edecek olan sürgün yılları başlamıştı.

    eisler, 1934 yılının şubat ve mart aylarını brecht ile birlikte svendborg-danimarka’da geçirir. bu arada brecht’in die rundköpfe und die spitzköpfe*oyunu için müzikler yazdı ve yine brecht’in einheitfrontlied*adlı anti-faşist şarkısını besteler ve yıl sonunda brecht’le birlikte londra’ya geçer.

    1935’te sürgündeki anti-nazi sanatçılara yardım komitesinin yardımları ile amerika’ya ilk seyahatini gerçekleştirerek konserler verir. 1938’de göçmen olarak amerika’ya taşındıktan sonra kompozisyon ve kontrpuan profesörü olarak new school for social research, new york’ta çalışmalarını sürdürür. yaylı sazlar dörtlüsünü*besteler. 1939’da vize problemleri yüzünden yerleştiği mexico’da şehir konservatuvarında konuk profesör olarak çalışırken, eylül’de hitler polonya’yı işgal ederek 2. dünya savaşı başlatacaktır.

    müzik üretimini hızla ve kararlılıkla sürdüren eisler, 1942’den itibaren los angeles’a taşınmış ve burada brecht ve adorno ile film müziği üzerine teorik ve pratik konsept çalışmaları gerçekleştirmiştir. california’ya ayak basar basmaz bir kokteylden diğer kokteyle, bir film partisinden diğerine koşmaya başlar, gramer kurallarına ve korkunç aksanına aldırış bile etmeden müthiş bir hayal gücüyle paldır küldür konuşarak davetlileri eğlendirir. bazen insanları kışkırtmaktan sinsi bir zevk almasına rağmen, herkesle iyi geçinir, insanlar onu sever. eisler kısa bir süre sonra malibu sahilinde bir ev sahibi olur ve pazar günleri kendisi de eve dostlarını davet etmeye başlar. tanınmış caz müzisyenlerinin yanı sıra ava gardner, max reinhardt, charlie chaplin ve eisler tarafından ihtiyar haydut olarak adlandırılan, üstelik wagner üzerine tartışmaktan pek hoşlandıgı thomas mann davetliler arasındadır. eisler, bir süre sonra az sayıda başarılı kaçaktan biri olur. film müzikleri yazar ve oldukça iyi kazanır. eisler’in en önemli şarkılarından bir çoğu, orkestra ve oda müziği parçaları california’da yaşadıgı bu verimli süreç içinde yazılmıştır.

    1943’te brecht’in finlandiya şiirleri*ni besteler. daha sonra bu şarkıları bestelediği diğer brecht şiirleri ile hollywood şarkı kitabı*nda birleştirmistir. günümüzde tanınan eserlerinden biri olmuş 3. piyano sonatını yazması da aynı seneye rastlar. firtz lang’ın yönettigi hangman also die*filmi için yazdığı müzikler ile akademi ödülünü kazanmıştır. ikinci akademi ödülünü cary grant’ın oynadığı, clifford odets’in yönettiği none but the lonely hearts filmi için yazdığı müzikler ile kazandı.

    1944 yılında eisler, yazar theodor adorno ile birlikte bugün film müziği ile ilgilenenler için klasik olmuş composing for films adlı kitabını tamamladı. eisler’in bu kitapta film müziği üzerine yaptığı önermelerin bir çoğu sahne müziği icin düşündükleri ile koşuttur. 1947’de brecht’in galileo adlı oyunu için sahne müziklerini yazdı.

    ve sıradaki projesi chaplin’in bir filmi icin müzik yazmak idi ama politik sorunların eisler’in hollywood’daki çalışmasını engellemesinden dolayı asla tamamlanmadı. the house un-amerikan activities committee*washington ve los angeles’ta film endüstirisinin komünist etki altında kaldığı iddialarını dikkate almaya başlamıştı. eisler mayıs’ta ve eylül’de olmak üzere iki kere sorgulandı. bu çağrılar onu çok sinirlendirmişti. tam da nazi’lerin yenildigi bir zaman diliminde bir kaç yılını amerikan hapishanelerinde geçirmek istemiyordu. film müziklerinin aranan bestecisi olarak tehlikede değildi. ne var ki ünlü komünist gerhart eisler’in kardeşi ve brecht’in anasının bestecisi olarak tehlikedeydi. sorgu esnasında kendisine, new york limanında, yoldaşların ortasında bulunduğu bir fotoğraf göstermişler ve sormuşlardı: bay eisler, elinizle yaptığınız bu hareket ne? eisler resme bakmış ve eliyle yapmış olduğu hareketi tekrarlamıştı: kızıl cephe selamı... tam da bu anda foto muhabirleri fotoğrafını çekmişlerdi. ertesi gün, gazetelerin ilk sayfasında, eisler’i, anti amerikan faaliyetleri araştırma kurulunun önünde kızıl cephe selamı verirken gören arkadaşları hem çok sevinmiş hem de çok endişelenmişlerdi. eisler bu selamın, dünyadaki bütün anti-faşistlerin selamı olduğunu söylemişti. sorgucular kendisini müzigin karl marks’ı olarak nitelendirmişlerdi. eisler ve arkadaşları için büyük bir onur kaynağı olan bu benzetme kurul üyelerinin eisler’i gerçek bir tehlike olarak gördüklerinin işareti idi. komünist partiye eskiden ya da hala üye olup olmadığı yolundaki sorguya, ne evet ne de hayır demiş, ama aidat ödemediğini açıklamıştı. ne de olsa aidat ödemeyen biri üye olamazdı. suçlamalardan kurtulmuş ve hakkında dava açılmamasını başarmıştı. chaplin bu zor döneminde eisler’e çok yardımcı olmuştu. o günlerde bütün gazetelerde chaplin’in eisler’den bahsettigi röportajlara rastlamak mümkündü. “o benim en iyi arkadaşım ve tanıdığım en iyi bestecidir”

    yine de eisler bu olaylar sonrasında bir daha bu ülkede bir besteci olarak çalışma imkanı bulamadı. 1948’de eisler’in lehine charlie chaplin, aaron copland, leonard bernstein, roger sessions, thomas mann, albert einstein, pablo picasso, cocteau, matisse*tarafından yürütülen dünya çapındaki kampanyaya rağmen eisler amerika’yı terketmeye mecbur bırakıldı. şubat ayında copland, bernstein, sessions, diamond, ve piston’un önderliğinde gerçekleşen bir veda konseri ile amerika’daki meslektaşları tarafından onurlandırıldı. böylece eisler politik görüşlerinden dolayı sürgün yıllarını geçirdigi amerika’dan yine politik görüşleri yüzünden sürülmüştü.

    1949 ‘da doğu berlin’e taşındı ve demokratik alman cumhuriyeti milli marşı’nı*besteledi. 1950 yılında eisler alman sanatlar akademisinin bir üyesi ve doğu berlin’deki alman müzik akademisi’nde profesör idi. 1950 ve 1958 yıllarında demokratik alman cumhuriyeti ulusal ödülünü kazandı.

    1951’de eisler planladığı johann faustus operasının libretto çalışmasına başlar. o yıl die mutter berliner ensemble’da ilk defa sahnelenir. 1952’de faustus librettosu basılır fakat 1953 yılında bu libretto demokratik alman cumhuriyeti’nin kültür dairesindeki stalin yanlıları tarafından sosyalist kültürle bağdaşmadığı gerekçesi ile şiddetle eleştirilmiştir. faustus’a karşı yürütülen bu kampanya eisler’in yaratıcı enerjisine büyük zarar verir ve onu derin bir iç yolculuğa sürükler.

    1958’de hans bunge ve nathan notowicz, demokratik alman cumhuriyeti radyosu için eisler ile röportaj kayıtları yaptılar. bu kayıtlar bugün eisler hakkındaki en önemli dökümanladır.**

    1959’da eisler, ernst bush’un önerisi üzerine tucholsky’nin şiirleri için müzikler yazdı. 24 nisan’da berlin’de bestelenişinden tam 30 yıl sonra eisler’in görkemli senfonisi deutche sinfonie’nin dünya premieri gerçekleşti. bu eser batı için çok politik, doğu için ise çok avangardt bulundu.

    1960’da ilk kalp krizini geçiren eisler, 1962’de son eseri ernste gesange*tamamladı ve 6 temmuz’da berlin’de öldü. deutsche staatsoper’deki törenin ardından dorotheenstadt mezarlığında brecht ve helene weigel’in hemen yakınına gömüldü. 1963’de hanns eisler arşivi alman sanatlar akademisi’nce yayınlandı. 1964’de kendisinin de profesör olarak çalışmış olduğu hochschule für music berlin*in adı, hochschüle für music hanns-eisler*olarak degiştirildi.

    eisler yaşadıgı her yerde ve sürgün hayatı boyunca düşüncelerini yazıları ve besteleri ile ifade etmiştir. çekmeceye konması icin yazmaktan hoşlanmadığını söyleyen eisler resmi ödüller de almış olmasına rağmen kendi ülkesinde eserlerinin seslendirildiğine yazık ki çok az tanık olmuştur. brecht’in en yakın çalışma arkadaşlarından biri ve müzik alanındaki en önemli ortağı, iki oscar ödülü sahibi, demokratik alman milli marşı’nın bestecisi ve schoenberg’in en önemli öğrencilerinden biri olan bestecinin adı, 20. yüzyılda inkar edilenler listesinde anılsa yeridir.
  • hayatı boyunca başı beladan kurtulmamış besteci. komünist olduğu için nazi rejiminden kaçarak 1938’de amerika’ya yerleşmiş, vize zorlukları nedeniyle 1939-1940 yıllarını meksika’da geçirmek zorunda kalmış, 1943’te, aralarında gesang des deutschenin de bulunduğu hölderlin şiirlerini bestelediği için başta bertolt brecht olmak üzere sosyalist arkadaşları tarafından ağır eleştirilere maruz kalmış, 1947’de ise sol görüşlü olduğu için “amerika dışı faaliyetin araştırılması komisyonu” tarafından sorguya çekilip ertesi yıl avrupa’ya dönmek zorunda bırakılmış, ancak 1950’den itibaren doğu almanya’ya yerleşmesiyle huzur bulabilmiştir.
  • bu bestecinin adını taşıyan berlin'de bir müzik okulu vardır.aslında berlin konservatuarıdır şimdi sanırım.academy of music "hanns eisler" berlin olarak geçer.şu an hayalimin okuludur.umarım sandığım kadar iyidir.
  • besteci eisler, modern müzik ve hitler arasındaki mücadeleyi kazanan tarafı şu sözlerle belirlemiştir:

    “müzik alanında hitler stalingrad’da uğradıgı kadar toptan bir bozguna uğradı. almanya’daki suç ve rüşvet yıllarında alman müziğinin sessiz kalmayı tercih ettiğini söylemek rahatlatıcıdır. ne hitler senfonileri, ne goering operaları, ne goebbels quartetleri, ne de horst wessel senfonik şiirleri var. daha önce asla olmadığı kadar para ve güç teklif edilmiş olmasına rağmen, iyi müzik ve dürüst müzisyen faşizmin baş düşmanıydı ve her zaman öyle olacaktır.”

    (bkz: eisler ve brecht, çiğdem erken)
  • "sanat müziği kendini izole ettikçe eğlence müziği de -uzun süredir tekelleşmiş bir endüstri ürünü halinde- giderek daha geniş kitlelere erişti; eğlence müziği için en dinleme yeteneği ne de müzik anlayışı gerekirken sanat müziği giderek daha komplike hale geliyor. yani en alt düzey basitlik ile üst düzey komplikelik sertçe burun burun buruna geldi."
  • "sadece müzikten anlayan, müzikten hiçbir şey anlamaz" vecizesinin sahibi, bertolt brecht'in de eserlerini besteleyen sanatçı.
  • lenin icin 1935'te besteledigi bir requiem vardir. metnini bertolt brecht yazmistir.

    http://www.youtube.com/watch?v=s7rbt3gimt8
    http://eislermusic.com/reviews/requiem.htm
hesabın var mı? giriş yap